Menu translate English
2,960 parallel translation
Menü konusunda yardımcı olabilir miyim?
Can I help you with the menu?
Sadece menüyü okur gibi yapıyoruz.
We're just pretending to read the menu.
Buranın tiramisusu harika biliyorum ama ben menü dışı bir şey söyledim.
Now, I know that the tiramisu is great here, but I actually ordered off-menu.
- Menüme bakıyordum ve gitmiş!
- I looked at my menu and it was gone!
Ve menüye, bize özel bir kokteyl ekliyorum.
And I'm adding a new signature cocktail to our menu.
Uh... Bizim menümüzde hiç özel kokteyl yok.
Uh... we don't have any signature cocktails on the menu.
O halde ben menü üzerinde çalışmaya başlıyorum.
Well, um, I'll start working on the menu, then.
Bazı fikirlerimi kendi menüm için ayırmalıyım.
I got to save some of my own ideas for my own menu.
Menüye bi göz atabilir miyim?
Mind if I take a look at a menu?
Yarınki leziz yemekleri hazırlamanız için siz hanımları yalnız bırakayım.
Let you ladies get back to planning tomorrow's nutritious menu.
Menüye tekrar bakmak ister misiniz?
Would you like to see the menu again?
Öyleyse bu gece menüde yemek dışında başka bir şeylerin olması da mümkün mü?
So, is there a chance that tonight, there's gonna be more than food on the menu?
Ayarlar menüsündesin.
You're in your settings menu.
Ben de menüye bakıp "Bu kadar pahalı bir havyarı kim alabilir ki" diyordum.
You know, I was looking at the menu earlier, and I was wondering, "who can afford to pay for caviar?"
Menüden özel bir şey ister misiniz diye merak ettim.
Wondered if you wanted anything special from the menu.
Harika bir tercüman biliyorum yemekleri çok lezzetli ve teslimat için sipariş bedeli sadece 10 $.
I happen to know an excellent translator whose menu is delicious and the minimum for delivery is just $ 10.
Tören menüsüyle ilgili sizden bilgi almam gerekiyor.
I'm trying to get some confirmation concerning the memorial service menu.
O zaman onu menüden çıkardık.
Well then, I guess she's off the menu.
Hey şişko, menü nedir bilir misin sen?
Hey, big guy, you do realize what a menu is, right?
Hey şişko, menü nedir bilir misin sen?
Jon : Hey, chubby, you do realize what a menu is, right?
Vay. Adın kantin menüsü gibi.
Your name sounds like the canteen menu...
Bu korkunç korkunç menüyü gördünüz mü?
Did you see this horrible, horrible menu?
Tamam, istediğin her şeyi bu not defterine yazdığından emin ol.
Yeah, well, you just make sure everything on our menu list ends up on this notepad.
Size menüyü getireyim.
I'II bring you the menu.
Evet, menüyü okuyabildiğine emin olmak istiyorum.
Yeah, I just want to make sure you can read the menu.
Menüye iki yeni yemek ekledim ama.
But I got two new specials on the menu.
Sen gidince ne yapacağımı bilemiyorum. Sanırım menüden çıkartacağım.
I don't know what I'm gonna do once you are gone, I guess I'll take it off the menu.
Menuye bakarken sosis tabağı istiyorum.
I would like to have a plate with sausage on it while I look over the menu.
Menülerinde senin sevdiğin hindi bagetlerinden var.
They had that Turkey baguette on the menu that you love.
- ambiyans bozulur.
- to read the menu.
Düşündüm de, belki bunu şefe sunarsam...
- I have this idea for the new menu that I thought I could pitch to chef...
Tadım menümüzü denemelisiniz.
You have to try the tasting menu.
Hayır, restoran tamamen balkabağı temalı bir menü hazırlayacak garsonlar da kostüm giyecekler.
Yeah, the restaurant's doing this whole pumpkin menu and the waiters are dressing up.
Utanç verici olan, dört kişilik bir tadım menüsü sipariş edip, "arkadaşlarımız" "lavabodan" az sonra geleceklermiş gibi davranmak ya da "itfaiyeci" olup, "yangın söndürmeye" gittikleri için "gecikecekler" diye takılmak.
It is embarrassing ordering a 4-person tasting menu, then pretending our "friends" will be back from the "bathroom" soon or are "late" on account of the "fire" they're putting out because they're both "firefighters." Mm-hmm.
Menü kimde?
Who's got a menu?
Menü masanın üzerinde
The menu is on the table
Bu geceki menüde daha neler var kimbilir?
Jesus, what else was on tonight's menu?
Burada aşağıya göre menünüz var mı?
Hey, can I get a bar menu down here?
Menü boyutunda balık bileziği takan ben değilim.
I'm not the one wearing the menu-sized fish bracelet.
Yarınki Sevgililer Günü gecesi yemeği için özel bir menü hazırladım.
I have made a special menu for tomorrow's Valentine's night dinner.
Tema menüsünü şık restoranlardaki gibi tek ve iyi bir fiyattan verebiliriz.
Theme menu means I can charge one bigger price, like in top restaurants.
"İşin sırrı müşteriyi artırmak için menüyü çeşitlendirmektir."
"The trick is to vary the menu to increase the clientele."
Evet, menüyü çeşitlendirmek.
Yeah, "vary the menu, to increase the clientele."
Oh, evet, Ben menüyü getireyim.
Oh, yeah, I'll get the menu binder.
Menüde değilsin artık.
That means you're off the menu.
Mönüye katabiliriz.
That could be a part on the fusion menu.
Mönüdeki en pahalı şeyi sorup, bunu sipariş ettim.
I ask this after ordering the most expensive dish in the menu.
- Füzyon yemek mönüleri genelde...
In a fusion food menu generally... - This is not fusion but confusion.
Gıda ve İlaç Kontrol Ofisinden alınan izinle Üstad Otel bu Pazar yepyeni bir görünüm ve mönüyle daha önce hiç yaşamadıkları bir başarıyla başlangıç yapacak.
With the nod from food and drug control dept. Ustad hotel opens a fresh chapter in its history with a new menu and a fresh look on this Sunday.
Scuba, müdüre söyle karidesi menüden kaldırsın.
Scuba, go tell the manager to take the shrimp dishes off the menu.
Söz veriyorum polis buraya geldiğinde sizi- - Sizinle konuşuyorum! Buranın menüsünde kıç yok!
Ass ain't on the menu here!