Milkshake translate English
699 parallel translation
Sattığım'milkshake'ler ucuca dizilseydi Marlowe...
If all the malted milks I served were laid end to end, Marlowe...
- Hayır, milkshake'e devam et.
- No. More malted milk.
- Bir buzlu süt daha ısmarla ve sakin ol.
- Order another milkshake and relax.
Bu çok lezzetli bir buzlu süt.
This is a tasty milkshake.
Bana çavdar ekmeği ve biftek getir. Tereyağı ve biraz da hardal olsun.Bir de çilekli "milkshake".
Bring me a corned beef on rye, easy on the mustard, and a strawberry milkshake.
Hayatı boyunca içki içmiş birinin sonu buzlu süte benzeyecek.
For a guy that drank booze all his life to end up like a milkshake.
Meyveli süt isteyen var mı?
Anybody want a milkshake?
Bir milkshake, iki kahve.
A milkshake and two coffees.
- Milkshake neli olsun?
- What kind of milkshake?
Velma'yı ararken tokatlandım, yaralandım, yumruklandım, bayıltıldım, uyuşturuldum ve vuruldum. Bu yüzden içimi dışıma çıkartmayı bırakır mısın?
I've been slapped, scratched, punched, knocked unconscious, drugged and shot at looking for Velma... so quit tryin'to make a milkshake out of my insides.
Affedersiniz Bay Baruch, size dondurmalı süt aldım.
Excuse me, Mr. Baruch, but I bought you this milkshake.
Umarım dondurmalı sütün ödemesi veresiyedir evlat.
I hope the milkshake's not C.O.D., kid.
- Adamın milkshake'ni geri ver.
- Horse, give him back the milkshake. All right, all right.
Ben muzlu süt istiyorum.
I want a milkshake.
- Mutfakta milkshake yapıyorduk.
- We're makin'milkshakes in the kitchen. Great.
Vanilyalı yoğurt, milkshake, lütfen.
[Panting] A vanilla yogurt milkshake, please.
Burada da çilekli milkshake var gibi.
Looks like I got a a strawberry thickshake over here.
Başka milkshake istiyor musun?
I'm dead. Do you want another shake? No!
Belki yarın işten sonra bir milkshake paylaşabiliriz.
Maybe we can share a milkshake after work tomorrow.
Arkadaşlarına selam ver, bana da çikolatalı milkshake al.
Say hello to your friends when you get me a chocolate milkshake, extra thick.
Çikolatalı milk shake. Kıvamı koyu olsun.
Chocolate milkshake, extra thick.
Her zaman milkshake olmak isterdim.
I always wanted to be a milkshake.
Şu adama yeni bir milkshake verin.
Get that man another milk shake.
- İki çikolatalı milkshake.
- Two chocolate shakes.
İki Pinky burger, büyük boy patates, çikolatalı milkshake ve kola.
Two Pinky burgers, a large order of fries, a chocolate shake and a cherry Coke.
Milkshake içmiştim.
I had a milkshake.
İnsanlar milkshake almak için üstümüzden koşa koşa geçecek.
People walking all over us to get a fuckin'milkshake.
Sizi milkshake içmeye dışarı çıkartıyorum.
I'm taking you out for frosty chocolatemilkshakes.
Dahiler okulundaki ilk gününü kutlamak için... dışarı çıkıp çukulatalı milkshake içmeye ne dersin?
To celebrate your first day of genius school, what do you say we go out for a round off rosty chocolate milkshakes?
Minyatür golf oynayıp ardından milkshake içmeye ne dersiniz?
How about some miniature golf, followed by frosty milkshakes?
Sambuca milkshake'i hazırlasan iyi edersin.
You'd better have that sambuca milkshake ready.
İki Sambuca Milkshake.
Two sambuca milkshakes.
Yankee Doodle Floppy Disk, Foxtrot Zulu Milkshake konuşuyor.
Yankee doodle floppy Disk, this is Foxtrot ZuIu milkshake.
Palermo'daki bütün muzlarla muzlu süt yapmak istiyorum.
I want to make a milkshake with all the bananas in Palermo.
Peki, milkshake'i dene bir de.
Here, try a milkshake.
Belki de bir milkshake'dir.
Probably a Milk Dud.
Bir milkshake benim için, senin mutluluğundan önemli.
A milk shake means more to me than your happiness.
Televizyondaki şu korkunç, kel kadının milkshake diyetlerini deneyip duruyorum ama hiçbir işe yaramıyor.
- But it mustn't leave a moustache. - Cinnamon or chocolate? This is so complicated.
ekmek arası ızgara köfte marul, dometas ve mayonezli ve ayran.
Grilled chicken sandwich with mayonnaise and lettuce and tomato. And a vanilla milkshake.
Vanilyalı milkshake için sağ ol.
Drank your vanilla shake.
Bu ellerle milkshake bile yapamazsın.
With these hands you can't make even milkshake.
Tamam, vanilyalı süt.
Okay, vanilla milkshake.
Sadece vanilyalı süt içinde tavuk parçaları da yüzüyor o kadar.
Just a vanilla milkshake with chicken bits floating in it.
- Ben de bir milkshake istiyorum.
- I'll have a milkshake.
Hadi biraz milkshake alalım.
Let's get some milkshakes.
Milkshake mi?
Milkshakes?
Çilekli milkshake.
Strawberry milkshake.
- Milkshake yapıyorum.
- Making a shake.
Benim kitabımda, bir oturuşta 2 çikolatalı milkshake içmek sosyal ihtişamı temsil eder.
In my book getting to drink two chocolate milkshakes in the one sitting represents social splendour
- Git bir milkshake alsana kendine.
- Why don't you get yourself that milkshake?
Yine milk - shake aletiyle otuzbir mi çekiyorlarmış?
They were jerking off in the milkshake-maker again?