English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Minbar

Minbar translate English

73 parallel translation
İkarra, istilacılarla savaştı. Bizim Minbar'la savaştığımız gibi.
The Ikarra fought against invaders like we fought against the Minbari.
İnsanların Minbar'a gönderdikleri bir mesajı deşifre ettik.
We have intercepted a message from the humans to Minbar.
Onu yakalarsanız Minbar'a gönderilip sorgulanmasını sağlayabilirim.
If you arrange to have him apprehended I will have him picked up by others and conveyed to Minbar.
Minbar'da hiç kedi yoktur.
We do not have cats on Minbar.
Çok az insanın Minbar'ı ziyaret ettiğini göz önüne alarak sohbetimizi anavatanınızdan bahsederek açalım.
Since very few humans have ever been allowed on Minbar perhaps you could start by telling us a little bit about your world.
Minbar'ın yaklaşık dörtte biri kuzey kutbunun buzları altındadır.
Almost one quarter of Minbar is covered by our north polar icecap.
Minbar'da 3 dil konuşulur.
We have three basic languages :
Minbar'ın büyükelçisiyim.
I - I'm the ambassador for Minbar.
Gitmeden diğer büyükelçilerle de görüşeceğim ama Minbar'la olan iyi ilişkilerimizden dolayı önce sizinle görüşmek istedim.
Before I leave, I will be speaking with other ambassadors, but I wanted to see you first because of our current good relations with Minbar.
Kolcuların Minbar'da eğitildiğini sanıyordum.
I thought the Rangers were being trained on Minbar.
Minbar'dayken halkına yardım ettiğini biliyor.
He knows you helped his people when you were stationed on Minbar.
Çünkü yapmazsan Minbar'da yaptığın her şeyi açıklarım.
Because if you do not I will reveal everything you have done on Minbar.
Marcus, yeniden doğuş töreni Minbar'daki eğitiminin bir parçasıydı.
Marcus, the rebirth ceremony was part of your training on Minbar.
Minbar'a hiç gitmemiştim.
I've never been to Minbar.
Minbar'daki görevime yardımlarından dolayı tekrar teşekkür etmek isterim.
I want to thank you again for helping with my assignment on Minbar.
Centauri Başgezegeni, özel bir tören için Minbar'a gitmemi istiyor.
Centauri Prime wants me back on Minbar for some special ceremony.
Minbar'daki Kolcu 1'den mesaj.
Message from Ranger 1 on Minbar.
Gözden geçirmek için Minbar'dan gelirken yol boyunca uyumadım.
I didn't even sleep on the flight back from Minbar so I could go over it again.
Geminin yakında Minbar'a hareket edeceğini sanıyordum.
I thought your ship was leaving soon for Minbar.
İmparator Minbar'dan gönderdiğin raporların incelemesini yeni bitirdi.
The emperor has just finished reviewing your reports from Minbar.
Oradan Minbar'a aktarma yapacaksın.
From there, you will continue to Minbar.
Minbar'daki temsilcimiz olduğunu biliyorum.
I know that you are now the liaison to Minbar.
Transit evraklarının Minbar'daki büronuzdan geldiğini öğrendik.
We noticed that the papers of transit came from your office on Minbar.
Ama Minbar'daki diplomatik temsilciliğimizin başındayken elime bir şeyler yapabilmek için fırsat geçti, ben de değerlendirdim.
But while I was running the diplomatic mission on Minbar... I had the chance to do something and I took it.
Minbar'daki son elçimiz de böyle bir şey yapmıştı.
Oh, no. Our last envoy to Minbar also went native.
Eğitimini bitirmeden seni Minbar'a göndermekle büyük bir aptallık ettim.
I was foolish in sending you to Minbar before I had finished your training.
Minbar'daki elçilik görevinden alındın.
Your tenure as our liaison to Minbar is over.
Öyle mi? Minbar'da aldığım eğitime göre İlkler bugüne kadar tecrübe ettiğimiz hiçbir şeye benzemiyorlar.
When I was being trained on Minbar we were taught... that the First Ones are beyond anything we've experienced.
Minbar'da diğer Kolcular arasında bir laf vardır.
Back on Minbar, there was a saying among the other Rangers :
Minbar'dan ayrılmadan önce 900 yıl öncesinden bir mektup aldım.
Before I left Minbar, I was given a letter from 900 years ago.
Dünya'dan veya Minbar'dan bir temsilci yoksa Bağımsızlar oylama yapamaz.
The League cannot vote without a representative of Earth or Minbar.
Savaşçı sınıfımızın Minbar'ın kontrolünü ele geçirmesine göz yumamayız.
If we allow the warrior caste to take control of Minbar, it will be too late.
John, Minbar'da halledilmeyi bekleyen sorunlar var.
John, there are problems waiting for me on Minbar.
Minbar'la iletişim kurmayı başarabildiniz mi?
Yeah, any luck with my transmission to Minbar?
Ayrıca yenilgilerini tüm Minbar'a izletmek için gereken donanıma sahip.
Also, it is equipped to send a record of their surrender throughout Minbar.
Burada ve tüm Minbar'da bizi izleyenler bu mekânı biliyor.
You, who are watching here and across Minbar... you know this place.
Sen girer girmez olanlar tüm Minbar tarafından izlenecek.
As soon as you enter, the record of this will be relayed all across Minbar.
Neden Minbar'a bir savaşçıyla birlikte dönsün?
Why else would she return to Minbar with a warrior at her side?
Yarın bu saatlerde Minbar'da olacağız.
We'll be at Minbar by this time tomorrow.
Minbar'ın başkentinde ise çatışmalar çıktığı konusunda bir takım duyumlar aldık.
Rumors have reached us concerning fighting going on in the capital of Minbar.
Minbar'da olup da yayınımızı izleyebilen herkese iyi dileklerimizi gönderiyor ve anlaşmazlıkların çözülmesini umuyoruz.
On the chance that anyone on Minbar might be monitoring this Stellarcast... we send them our best wishes and hope they come through this safely.
Önce Minbar'a gitmemiz gerektiğini söylemiştim.
I knew we should have gone to Minbar first.
Kesinlikle. Herkes Sheridan'ın Minbar'da öldüğünü biliyor.
Everyone knows Sheridan died on Minbar.
Minbar'daki işini bitirmiş.
She finished her work on Minbar.
Şahsi düzeyde, Sheridan'ı özlüyorum, Delenn ile Minbar'a gittiği için.
On a personal level, I miss Sheridan, now that he's gone to Minbar with Delenn.
Bu işe yararsa yerel bilgi ağını Minbar'dan gelen bir iletiyi Proksima'ya aktardığına oradan da...
Now, if this works I'll be able to convince the local information stream that it's actually originating on Minbar streaming into Proxima and from there...
Bir sonraki eğitim görevimize giderken bir kruvazör seni alıp Minbar'a götürecek. Tuzanor'daki Kolculuk Şubesi'nde acemilerle ilgileneceksin. - Komutanım, ben...
A cruiser will meet us en route to our next training mission and return you to Minbar, where you will work in a recruitment office in Tuzanor helping debrief new recruits.
- Doğru. - Minbar'da yeni binalar yapılana kadar ayrılığa katlanacağız.
- It's good to keep things separate for now... until we can move to the new facilities on Minbar.
Delenn'in dün gece Minbar'dan döndüğünü duydum.
I hear Delenn came back from Minbar last night.
Minbar'a giderken törenler, madalyalar, konuşmalar istemiyorum.
When we leave for Minbar I don't want any ceremonies, brass bands or speeches.
Neden sizinle birlikte Minbar'a gitmiyor?
Any reason why she's not going to Minbar with you and Delenn?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]