Miranda translate English

Çünkü, Miranda Cosgrove'un bana ihtiyacı var.

Because, Miranda Cosgrove took out a restraining order against me.

Ben Miranda Bailey.

It's, uh, Miranda Bailey. How are you?

Miranda Pennebaker.

Miranda Pennebaker.

Miranda, çalıntı mücevherlerden eski silahlı küçük donanma teknelerine kadar her şeyi sattığını gördüm.

Miranda, I have seen you sell everything from stolen jewels to that old Navy gunboat.

Ya da Miranda'yı denemenin zamanı geldi.

Or a Hail Miranda.

Miranda, aklını mı kaçırdın sen?

Miranda, are you out of your mind? !

Bırak o kullansın, Miranda.

- Let her drive you, Miranda.

Miranda?

( Door opens ) Miranda?

Neden Miranda'yla öğle yemeğine gitmedin?

Why didn't you go to lunch with Miranda?

Miranda ile yedi hafta önce tanıştık.

I met Miranda seven weeks ago.

Bu Miranda Spedding ve Shaun Whalen, Colin Gibson'ın arkadaşları.

This is Miranda Spedding and Shaun Whalen, friends of Colin Gibson's. Ooh.

Miranda ve Shaun'da Colin'in bir şeyleri var.

Uh, Miranda and Shaun have something of Colin's.

Tamam, bu da Colin'in Miranda'ya yaptığı bir şarkı kaydı var.

Okay, that's a song from Colin's mix tape to Miranda.

Colin Miranda'ya şarkı kaydı yaptı, değil mi?

Colin made a mix tape for Miranda, right?

Sence Miranda, onun hislerini biliyor muydu?

You think Miranda knew how he felt?

Bu üç çocuk itiraf etti fakat kız, Miranda...,... hiçbir şey bilmiyordu.

So all three boys confessed, but the girl, Miranda, she didn't know anything about it.

Selam, Miranda...

Hey, Miranda...

Carmen Miranda tam burada başının üzerinde o meyve ve b.kla gelmiyor mu?

This the one where Carmen Miranda come out with all that fruit and shit on her head?

"Miranda Swedlow"?

"Miranda Swedlow"?

Ben Miranda.

I'm Miranda.

Miranda.

Miranda.

- Miranda.

- Miranda.

Henüz çözememiş olmanız beni şaşırttı, Miranda.

I'm surprised you haven't figured it out yet, Miranda.

Miranda, ineklerden ve zekilerden hoşlanır.

Miranda likes nerds. She's into geek chic.

Bert, Zach, Marvin ve Miranda.

Bert, Zach, Marvin and Miranda.

Kime aşık olacağını kontrol edemezsin, Miranda.

You can't always control who you fall in love with, Miranda.

Ne demek istiyorsun, Miranda?

What are you getting at, Miranda?

Ne demek istiyorsun, Miranda?

What are you driving at, Miranda?

- Aslında ben Miranda'ya katılıyorum.

- Yeah, I'm with Miranda.

Ayrıca Miranda'yla tanıştığım ilk günden beri Zach'le mükemmel bir şekilde eşleştiğini düşünmüşümdür.

Also, since the day I met Miranda I have always thought that she would be perfect with Zach.

Aramızdan Nikki'yi terk eden tek kişi Miranda.

Yeah, I mean, Miranda is the only one who had the guts to drop Nikki. They've been gone a long time.

Miranda?

Miranda?

Sana asla zarar vermem, Miranda.

I would never harm you, Miranda.

- Miranda, büyük baskı altında kalmıştı.

- Miranda's grace under pressure.

Orada Miranda Kerr'la birlikte.

He's there with Miranda Kerr.

Bilirsiniz ya, adını google'a yazarsın ve orada Orlando Bloom'un New York'ta film çektiği ve Miranda Kerr'le birlikte olduğu yazıyordu.

You know, you Google his name... and it says Orlando Bloom's shooting a movie in New York, and he's with Miranda Kerr.

Miranda Sherrod.

Miranda Sherrod.

Miranda Sherrod, buranın sahibiyim, ve hayır, sorulara cevap vermek vermek için merkeze gitmeyeceğim.

Miranda Sherrod, owner, and, no, I am not going downtown to answer questions.

Miranda'nın onu istasyonuna nasıl getirttiği belli oldu.

Now we know how Miranda got him to switch stations.

- Sen Miranda diyebilirisn.

- Miranda to you.

Miranda, Crock'ın katilinin bu istasyondan birisi olduğuna inanıyoruz. Beraber çalıştığı birisi.

Miranda, we have reason to believe that Crock's killer is in this station, someone he worked with.

Maaşımdan çok az bir kesinti oldu ama Crock'ın ücretinin büyük bir kısmı Miranda'nın kendi hesabından geliyordu.

Well, I did have to take a teeny pay cut, but most of Crock's salary come out of Miranda's bird bag.

Ahbap, Miranda'nın Crock'ı öldürmesi için bir sebebi vardı.

Dude, Miranda had motive to kill Crock.

Miranda, Miranda, Miranda, sakin ol.

Miranda, Miranda, Miranda, calm down.

Bak, bir ilişkim var, Miranda, gerçek bir tane.

Of course, you are. Look, I'm in a relationship, Miranda, a real one, and not just one with God.

Görüyorsun, görüyorsun, senin problemin işte bu.

See--see, here's your problem, Miranda.

Miranda sorguya çekilmek istedi.

Miranda actually wanted to be interrogated.

- Miranda?

( Door opens ) ( Man ) Miranda?

Miranda?

( Door opens ) ( Man ) Miranda?

Miranda.

( Door opens ) ( Man ) Miranda?

Keşke o kadar basit olsaydı, Miranda.

If only it were that simple, Miranda.