Mmm translate English
18,526 parallel translation
Sağ ol.
- Mmm-hmm.
Kumdan Kale güzelmiş.
Mmm, Sand Castle's nice.
Ben böyle anlar için yaşıyorum.
Mmm-hmm, I live for moments like these.
- Harika bir adamdı.
- Mmm. Yes.
- Mmm.
- Mmm.
Mmm.Bir daha Petri bo.. una geri donecegimi sanmam.
Mmm. I don't think I can go back to that petri-shit.
Mmm!
Mmm!
Mmm.
Mmm.
Leziz.
Mmm.
- Mmm...
- Mm...
Hımmm
Mm.
Hıımmm
Mm.
Hıımmm
Hmm.
Hıımmm
Hmm?
Hıımmm Savaş kahramanları hakkında.
Mm-hmm. It's about war heroes.
- Onunla konuşmamız gerekiyor.
- Yes. - We should talk to her now. - Mmm.
Mike da bir avukat.
- Mmm. - And Mike is a lawyer.
- Bu olaya dahil olamam.
- Mmm. I can't get too involved in... this.
- Uzun bir gündü.
Long day. Mmm...
Eminim "Atlıkarınc Süreci" adında bir araçları da vardır.
Mmm, I believe they also have a ride called the Carousel of Progress.
Birimiz fazladan birkaç saat uyusak iyi olur diye düşündüm.
Mmm. I thought it was best if one of us got an extra few hours.
Keller'la bensiz konuşmuşsun.
Mmm. And you spoke to Keller without me.
Olaylar oldukça hızlı gelişti.
Mmm. Things are just... moving very quickly.
Aslında, mmm'ın uzaltması.
Technically, it's long for "meh."
Ed ile et pişirdiğimde, her seferinde üstünü örtmeden önce totosuna birkaç kez şaplatırdı.
When I was cooking with Ed, every time at this moment, - before he covered it... - [Jack] Mmm-hmm.
Yemek vakti mi?
[Joon's dad] Mmm-mmm, is it dinner time again?
İkisinden de dörder tane.
Four of both. Mmm.
Seni sıkıştırmak istemiyorum, ama mmm, mmm, teşekkürler.
I hate to make you scoot over, but mmm, mmm, thanks.
Dilin orayı mükemmel hissettiriyor.
Mmm, oh, your tongue feels amazing there.
Benle West Coast, yağlı patates kızartması yemek için Hammerheads'e gidiyoruz.
Me and West Coast are hitting Hammerheads - for duck fat fries. - Mmm.
Pizza.
Mmm, pizza.
Milo, gerçekten...
- Mmm. - Milo, I seriously...
Mmm?
Mmm?
Mmm, mmm, mmm.
Mmm, mmm, mmm.
Mmm...
Mmm...
Ben 400 yaşın üzerindeyim. Mmm-hmm.
I am over 400 years old.
Mmm-hmm.
Mmm-hmm.
Hey, bebeğim Mmm...
Hey, baby. Mmm...
Tamam.
Mmm. Okay.
Senin de başarılarını kutlarım.
Mmm. Congratulations on all your success too.
Mmm.
Mmm...
Château Sacramento.
Mmm, château Sacramento.
Mmm, sen de.
Mmm, so are you.
Karşı konulamaz bir kombinasyon.
Mmm, an irresistible combination.
Bol güneş almış olgun vahşi böğürtlen.
Mmm. Sun-drenched, overripe wild berries.
Val kısık ateşte pişirdiği tavşana döktü.
- Val added it to the braised rabbit. - Mmm!
- Önemli değil.
Mmm, no problem.
Değil misin?
- You're not? - Mm-mmm.
- Bu mümkün değil.
Mmm-hmm.
Yine ben.
Mmm. It's me again.
Çok zaman alır.
Mmm, take too much time.