Montmartre translate English
147 parallel translation
Josephine'i aramakta olan Juve ve Fandor araştırmalarını Montmartre'nin gece kulüplerinde devam ettiriyordu.
In search of Josephine, Juve and Fandor continued their inquiry in nightclubs on Montmartre.
Kalbim Montmartre'nin dağlarında.
Hmm. My heart is in the highlands of Montmartre.
Montmartre'da gecenin bu saatinde sokaklarda çatlak insanlar olur.
There's queer people on the streets of Montmartre at this time of night.
Her gece, beraber yaşadığımız Montmartre'ye dönüyorduk.
Each night we returned to Montmartre where we both lived.
Bu yörede Satin, Montmartre de Lucille Montparnasse'de ise, Georgette veya Madeleine.
Satin in this district, Lucille in Montmartre and in Montparnasse, I'm Georgette or Madeleine.
- Montmartre Caddesi.
- Rue Montmartre
Montmarte.
Montmartre.
Montmartre'da bir fahişeye rastlanması daha olağandır.
In Montmartre you tend to meet more whores than pastors.
Montmartre, Moulin Rouge, Bal Tabarin ve kadınları.
Montmartre and Moulin Rouge, Bal Tabarin and the women.
Neden? Geçen gece Montmartre'de gözüm sana ilişti. Müziğe ayak uyduramıyordun.
Well, I caught a glimpse of you in the Montmartre the other night... and you weren't keeping time with the music.
- Hotel Lausanne, Montmartre'da.
- Hotel Lausanne, off Montmartre.
- Montmartre'a gidiyorum.
I'm going to Montmartre. I need lunch money.
Yarın Montmartre'ın köşesinde özel bir sergim var.
I'm having a private showing tomorrow on a corner in Montmartre.
Montmartre'daki bir mekanın resmini yaptın ve başarısızdı.
You've already painted a Montmartre dive and it wasn't successful.
Montmartre'daki zengin sakat bu.
My rich cripple from Montmartre.
Ona bir şey olursa bir daha Montmartre bölgesinde meyhane açamazsın, diye beni tehdit etti.
He's told every bistro owner in Montmartre : "If anything happens to him, I'll put the screws on you."
Montmartre'nin diğer tarafında.
It's the other side of Montmartre
- Montmartre?
- Montmartre?
Montmartre neresi?
Where's Montmartre?
Şimdi sizleri Montmartre sokaklarından gelen küçük bir çiçeği koklamaya çağırıyoruz.
Now we invite you to breathe in the scent of a little flower from the streets of Montmartre.
Montmart'da "Altın Çağ" adında bir yer duydun mu?
Ever heard of the L'Age d'Or in Montmartre?
Ve Montmartre civarında dolaşmak da.
And no runnin'around Montmartre.
Garip hikayemiz işte burada, Montmartre'da başlar.
Here, as you'll hear it in Montmartre, is the strange tale of...
Montmartre, bir yanıyla cenneti, bir yanıyla cehennemi andırırken,
Montmartre is both heaven and hell.
Montmartre'da ne yapıyorsun?
Why're you hanging around Montmartre?
Sonunda bir kaldırım prensesi olmak istemiyorsan,
Don't hang out in Montmartre, kid.
Montmartre'da böyle başı boş takılmamalısın tatlım.
You'll end up a pavement princess.
İşte! Montmartre 88-88.
Montmartre 88-88.
Montmartre'tan uzağa gideceğime göre.
Listen, that's in Montmartre.
İçmediğin zamanları hatırlıyor musun?
Remember when at Montmartre, you didn't drink?
Dinle, Montmartre'de harika bir bahçesi olan bir restaurant biliyorum, Gidelim mi?
Listen, I know a restaurant in Montmartre which has a beautiful garden. Shall we go? Ja.
Paris, Montmartre, Folies Bergère, Casino de Paris.
Paris, Montmartre, Folies Bergère, Casino de Paris.
Montmartre'de bir kız arkadaşım var.
My friend in Montmartre has a big flat.
- Montmartre olmaz.
- Not Montmartre. - No, not Montmartre.
Montmartre'de çok geceler geçirdik.
Too many enemies in Montmartre.
O anda Montmartre'da ki Tütün içilen barını düşünüyordu. Avrupa şampiyonu bir boksördü ve Eldivenlerini barın arkasında asmıştı.
He thinks about his bistro in Montmartre, with his European champion's gloves hanged behind the bar.
Paris'te, Montmartre'da adi bir sokak fahişesiydi.
In Paris, in the Montmartre she was a prostitute, a common streetwalker.
Montmartre'de bir tur atalım mı?
Shall we take a turn around Montmartre?
Paul'le de, Montmartre'deki bir gece kulübünde tanıştın, değil mi?
You met Paul in a nightclub in Montmartre, didn't you?
Önce bir kahvede kahvaltı, sonra Paris'in her yerinde dans edeceğiz, operaya gideceğiz, sonra Marseillaise marşı, sonra havai fişekler, sonra akşam yemeği, yaşayacağız işte.
First, breakfast at a little café, then we'll dance from one end of Paris to the other, opera at five, then the guards and the singing of the Marseillaise, off to Montmartre for the fireworks, then supper and champagne and, you know, live.
- Altı çorba, sekiz Pates, üç kızarmış ve Montmartre şarap.
Six soups, eight pâtés, three roasts and Montmartre wine.
Ordan sağa dönseydik, Montmartre Merdivenleri'ne çıkardık.
If we turn right back there, we'd end up on the Montmartre Steps.
Montmartre'de.
It's in Montmartre.
Montmartre 15-40.
Montmartre 1 5-40.
Santral, beni Montmartre 15-40'a bağlayın.
Operator, put me through to Montmartre 1 5-40.
Alo, Montmartre 15-40 mı?
Hello, Montmartre 1 5-40?
Ama geri döner dönmez Montmartre 15-40.
But as soon as I come back Montmartre 1 5-40.
Hanımlar, soyadının baş harfi A-L arasında olanlar Montmartre'a gidiyor
Now, my ladies. Names from A to L will go to Montmartre.
- Montparnasse'ye giden bu.
This one goes to Montmartre. - What's your name?
- Adınız lütfen.
That will be Montmartre.
Montmartre'de bir oteli var.
He has a hotel in Montmartre