Mordecai translate English
251 parallel translation
İsterseniz, siz banyonuzu alırken Mordecai onları götürsün...
Unless'n you want Mordecai to take'em out while you're soaking'...
Suyu dök, Mordecai. Hadi, soğumasın.
Pour the water, Mordecai, before it gets cold.
Artık bundan böyle " Mordecai, suyu getir.
No more " Mordecai, bring the water.
Mordecai, çamaşırları götür.
Mordecai, take the laundry.
Mordecai... bugünlerde birisi o sıska boynunu sıkıverecek, pis kertenkele.
Mordecai... someday soon someones going to step on your scrawny neck, you lizard.
Geç kaldın, Mordecai.
You're out late, Mordecai.
Mordecai Smith.
Mordecai Smith.
Sahibi Mordecai Smith, Siyah üzerine altın rengi.
Owner Mordecai Smith, black with gold trim.
Seni uyarıyorum, sakın bir yerini kesme Mordecai.
Mind you don't cut yourself, Mordecai.
Mordecai Brown- -
Mordecai Brown- -
Mordecai, Yang, Esther...
Mordecai, Yang,
Sendeki parçadan sonra, tek ihtiyacım Mordecai'nin ki
With your piece, all I need is Mordachai's.
Amcan Mordecai'yi bul.
Find your Uncle Mordachai.
Mordecai amcam Spittlefield'de ikinci parçaya sahip.
My Uncle Mordachai holds a second piece at Spittlefield.
Mordecai'in gemisi ile bire karşı iki oluruz.
We'll join with Mordachai. Two ships against one.
Mordecai yukarda, korkudan ölmek üzere.
Mordachai's up there, scared as a goose.
Mordecai'in adamları sizi yaklaştırmayacaklardır.
Mordachai's guards won't let you get close.
- Selam sana, Mordecai kardeş.
Blast ya! Hello, brother Mordachai.
Mesela, aramızda, düşünelim ki... sende Mordecai'nin haritası var.
Let's say, between us, just for argument's sake... that you have Mordachai's map.
Bu, MOrdecai içindi.
That was for Mordachai.
Bu Buford, Beulah ve Mordecai.
Here's Beuford, Beulah and Mordachai.
Alan Mordecai.
Alan Mordecai.
İşte, zeki ve çekici avukatın, Bay Mordecai geliyor.
Here comes that brilliant and charming attorney of yours, Mr. Mordecai.
Biliyor musun, Mordecai başına güzel bir ödül koydu.
You know, Mordecai has a nice price on your head.
Mordecai onu canlı istiyor.
Mordecai wanted her alive.
Hapsedilen İsrailli nükleer teknisyen, Mordecai Vanunu... 12 yıl sonra tecritten dışarı çıkarıldı.
The imprisoned Israeli nuclear technician, Mordecai Vanunu... has been moved out of solitary confinement for first time in 12 years.
Bu 26 Ekim günü dünyanın yaratılışının 5703. yılında Polonya, Yanouf'ta Rochele Mordecai Shiskel'in kızı bakire Leah Shiskel, damat Shmuel Lvovich'in Musa ve İsrail'in geleneklerine uygun olarak karısı oluyor. Shmuel, İsrail kanunlarına göre karısına saygı duyacak,... besleyecek ve göz kulak olacak.
On this 26 of October... in the year 57O3... of the creation of the world in Yanouf, Poland... the groom Shmuel Lvovich will take the virgin Leah Shiskel... daughter of Rochel e Mordecai Shiskel... to be his wife... according to the customs of Moses and Israel... to respect, feed and take care of her... according to the rights of Israel.
Uç Mordecai.
Go, Mordecai.
Kuşların kafese kapatılmaması gerektiğine karar verdi. Mordecai'ye üç sardalya verdi ve onu özgür bıraktı.
He had decided birds should not be kept in cages fed Mordecai three sardines, and set him free.
Mordecai.
Mordecai.
Sen misin Mordeicai?
Is that true, Mordecai?
Bunun Mordeicai olduğundan kuşkuluyum.
I - I'm not so sure this is Mordecai.
Baba, dans eden Musevi palyaço Mordecai'yi öldürdü.
Papa, he killed Mordecai, the Dancing Yiddish Clown!
Jacob, ben beyefendiyle konuşurken Mordekai'ı çağır.
Jacob, call Mordecai while I help the gentleman.
- Mordekai bizim kiracımız, efendim.
Mordecai's our lodger, sir.
- Mordekai.
Mordecai.
Hepimiz vaat edilmiş toprakların hayalini kurmuşuzdur. Ama artık burada yaşıyoruz, Mordekai.
We all dream of the promised land, but we live here now, Mordecai.
Biz sadece çok kısa zamanda çok şeyler beklenilmemesi gerektiğini söylüyoruz.
Steady on, Mordecai. We are only saying we shouldn't expect too much too soon.
Mordekai çok hasta, efendim.
Mordecai is very ill, Sir.
Mordekai.
Mordecai.
Beraber Mordecai tahliyesine katılmıştık.
We evacuated Mordecai together.
Hadi Mordecai, onu yakalayalım.
Come on, Mordecai, let's get her.
" Kaptan mordecai dükkanın penceresine baktı.
" Captain mordecai stared at the shop window
Kaba kaptan mordecai, ezeli düşmanı cyrus'ı köşeye sıkıştırmıştı.
The brutish captain mordecai has cornered his rival, cyrus.
Çek kabul ediyorsunuz, değil mi Mordecai?
And you won't mind a check, of course, Mordecai?
Mordecai, bunlar çetrefilli işler.
Mordecai, it's tricky, you see?
Mordecai?
Mordecai?
- Yahu, çok karanlık!
- Wow, too dark! Mordecai!
Mordecai! - Bu benim ayağım.
- That's my foot.
Hangi amaç uğruna Mordecai ve Hoss arasındaki yerli ortaklık törenini yarıda kesiyorsun?
For what purpose do you interrupt the celebration of the domestic partnership of Mordecai and Hoss?
Mordecai Amca!
Uncle Mordecai!