Moron translate English
4,398 parallel translation
Ben fıstığa alerjisi olan çocuğa bir kutu dolusu fıstık alan bir aptalım.
I'm just the moron that bought the box of peanut clusters for the kid who's allergic to nuts.
Sammy ahmağın tekidir.
He's a moron.
Kamerayı beklemen gerekir, ahmak.
You have to wait for the camera, you moron.
- Annecim, seni moron, çürüğü var.
Mama, you moron, it's got a cavity!
Marlene ne tür bir aptalla evlendiğinin farkındamı merak ediyorum.
I wonder if Marlene has any idea what kind of a moron she's marrying.
Seni... sersem!
You... moron!
Ama tam bir öküz olduğunu anlamış bulunuyorum.
But I realize you're a worthless, wreckless moron.
Bunun hiçbir anlamı yok, salak herif.
This doesn't mean anything, you moron.
Ne salak herifsin!
What a moron!
- Bu arada, sen salak mısın?
Are you a moron, by the way?
- Görünüşe göre oğlun br aptal.
- Obviously your son's a moron.
Sadece gerizekalı biri bilmez.
Only a moron doesn't know that.
Özür dilerim. Gerizekalı değilsin.
I'm sorry, you're not a moron.
Frene yüklen gerzek!
Back off, you moron!
O beyinsizi kasanın yanına dahi yaklaşamadan öldürmek zorunda kaldım.
I had to kill that moron before he got near the safe.
- Çek!
Move it! Move, moron!
Ne kadar aptal ama.
What a moron.
- Önemli değil, Maik aptalın teki.
- Nonsense, Maik's a moron.
- Parmak değil o yumruk, seni salak.
- These are "dukes," you moron.
Bana salak mı demiştin sne?
! You call me moron, huh?
Hayır, bebeği doğurduğum falan yok seni moron.
No, I'm not having the baby, you moron.
Tanrım, bu adam bir moron.
Oh, my gosh, he's an idiot.
Çok korkmuştu, seni moron!
He was terrified, you moron!
Hey, moron!
Hey, moron.
Evet, en azından mankafa kardeşine iş buldum.
Yeah, well, at least I got your moron brother a job. Oh, yes, you did, mi amor.
Daha önce Bobby Newport'u hiç duymamıştım, fakat iki dakika içinde bu adamın bir moron olduğu kesinleşti.
I'd never heard of Bobby Newport before, but it became clear in two seconds this guy is a moron.
Bu yüzden " Üzgünüm, Nick.Oğlun bir moron.
So I was, like, " sorry, Nick.
Bunu yapabilmemizin bir yolu yok. " dedim.
Your son is a moron. There's no way. "
Bir andaval cinsel hayatı hakkında yalan söyler diğer dangalağın Ferrari'si senelerdir "tamirde" dir ve üç numaralı şavalağın da, gösteri sürücüsü olmasına rağmen golf arabasında geri geri gidince midesi bulanır.
One idiot lies about his sex life, the other dumbbell has a Ferrari "in the shop" for years, and moron number three is a Hollywood stunt car driver who gets sick when he rides backwards in the golf cart.
Ben de. Gerzeksin oğlum sen.
You're a moron.
Ben yetişkin biriyim.
well ya thought wrong, moron.
Ben sana ortalamanın altında mı dedim.
Are you a moron'? I didn't say it is below average.
Gerzek.
Moron.
- Bu adam gerizekalı.
He's a moron.
- Aptal geri zekâlı.
That stupid moron. Hmm?
- Yukarıda işin var be aptal!
You'll ruin it up there, you moron!
Moron olmaya mı çalışıyorsun?
Are you trying to be a moron?
Bunu neyle süsleyeceğiz, moron?
Well, what are we meant to decorate it with, dummkopf?
O moron'a ne oldu?
_
- Belli ki bir gerizekalıya.
Apparently a moron.
Sen gerizekalısın.
You're a moron.
O yetersiz adam moronun tekiydi.
That sad sack was a moron.
Yani, evet, Ben "salak" görevli, Bayan...
So, yes, I'm the "moron" in charge, miss...
Şurdaki Doktor Moron'un KGB'den aldığı hard disk. Ne?
By tracking the satellite signal from Katya's internal hard drive which Dr. Dipshit over there bought from the KGB.
- Pizza ısmarladık moron.
- We ordered pizza, moron.
Hepiniz onu gizli bir liberal sanırken aslında gizli bir morondur.
You all thought he was a closet liberal when, really, he's a closet moron.
Geri zekalı olmadığın için de bunu gayet iyi biliyorsun.
And because you're not a moron, you already know that.
- Geri zekalı, anlaşmayı itiraf ediyorsun.
Moron, you're admitting to conspiracy.
Ona "aptal", moron ", "gerizekalı" diye seslendiğini hep duydum.
I've seen you call her "stupid," "moron," "idiot."
Bethany bekle!
Than I did when I got here! but I- - moron!
Gerzeğin tekiydi.
He was a moron.