Mortgage translate English
1,899 parallel translation
Kredisi sigortası, onun payını ödeyecekdi.
And the mortgage insurance kicked in.
Aynı zamanda orta sınıfı tekrar hisse senedi piyasasına çekmeyi, sonra da mortgage piyasası balonunu patlatarak kamuoyu güvenini tahrip edeceklerini rapor etti.
He also reported that after suckering the middle class back into the stock market, the group was going to implode the sub-prime mortgage market and destroy public confidence.
Kanun çıktıktan 24 saat sonra Hazine Bakanı Henry Paulson, parayı kötü kredileri satın alarak mortgage piyasasını kurtarmakta kullanmayacaklarını açıkladı.
Within 24 hours of its passage, Secretary of Treasury Henry Paulson said they were no longer going to use the money to unfreeze the mortgage market by buying bad debt.
Paulsen bu arada, aslında bütün dünyadaki bankacılık sisteminin çöküş sebebinin ve Londra'daki ve Wall Street deki pek çok bankanın batmasının sebebinin mortgage krizi olmadığını itiraf etti.
Paulsen has, in the meantime, admitted that the sub-prime mortgage crisis is not the cause, really, of the breakdown of the entire world banking system and the bankruptcy of most of the banks in London and in Wall Street. He said,
Dedi ki : "Şey, toksit varlıkları satın alacağız ama sub-prime mortgage konusunda endişelenmeyeceğiz."
"Oh, we're gonna buy up toxic assets but we're not going to worry about sub-prime mortgages."
Bahsettiği şey mortgage değil, türevleriydi.
What he's talking about is derivatives.
Mortgage borcumu ödemek konusunda endişelenmemeliyim.
I won't have to worry about paying my mortgage.
Şoför Kang, evi ve Arabacıyı neden bankaya ipotek etmiyorsun?
Chauffeur Kang, why don't you sell or mortgage the house and the Car Center at the bank.
Nasıl evi ipotek edersin?
How can you mortgage our house too?
İpotek anlaşmasını imzalamadın mı?
Didn't you sign the mortgage agreement?
Hasar, ev ve çiftliklerin ipotek ödemelerini etkileyecek. İşçi ücret bordrosu, emlak vergisi toplayıcılar için henüz açıklanmayan paralar...
Damages would affect mortgage payments for the house and farm, employee payroll, property tax, undisclosed monies for the pickers.
Karısı, 2 çocuğu, evi var. Normal bir vatandaş.
He's got a wife, two kids, mortgage, total citizen.
Annie... 2 mortgage Virginia'da bir ev ve burada bir dairemiz var.
Annie... We have two mortgages. We have the place in Virginia.
İpotek ödeyerek mi yoksa kiraya mı?
Pay mortgage and a rent?
Hafta sonları gelebilirim ikinci ipotek hakkımızı da kullanabiliriz.
I can come up on the weekends get a second mortgage on our second mortgage.
Bu ayın son ipotek faturalarını ödedim.
Paid the last round of bills, this month's mortgage.
Önceden ipotek ödemem gerekiyordu, bir de ev kirası çıktı.
I gotta pay a mortgage, I'm now paying rent.
- Bu evin kredisi bizi batıracak.
- This mortgage's about to bankrupt us.
Bu kredi bizi batırmayacak.
This mortgage is not going to bankrupt us.
Ya da krediyi ödeyemezsem onların olacak.
Or they will if I can't pay the mortgage.
Çünkü her ev hanımı bilir ki ilk ödediğiniz para ev için ikincisi de evin sigortası içindir.
Because as every housewife knows, the first check you write is for the mortgage but the second is for the insurance.
Geleceğini ipotek altına almana izin vereceğimi mi sandın?
You think I'm gonna let you mortgage your future?
Şimdi mali duruma gelecek olursak miras ipoteği kapatacaktır, fakat hepsi o kadar.
Now, the finances the estate will cover the mortgage, but that's about it.
Dunn ipoteğin kalktığını söyledi.
Dunn said the mortgage is covered.
İpoteği ödenmiş say..
The mortgage has been paid.
Yani, faiz indirimi, yaklaşık 13 bin $... Mortgage borcu, o değil mi?
So, discounting the interest, paid about $ 13 mil... mortgage debt, is not it?
Başka bir yere gidebiliriz... Şube yöneticin işi kaybetme konusunda öfkelenecek. Aslında özellikle bu kurum..
We could go somewhere else... and know your branch manager would angry about losing a business... especially in view of the fact that this institution... holds the first mortgage.
Kredilerimiz var.
We got a mortgage.
Senin ailenin ev kredisini, benim ailemin ev kredisini ve annenin kemoterapi masraflarını karşılıyoruz.
We're taking care of your parents'mortgage, my parents'mortgage, your mother's chemotherapy.
Yani manav borcu, elektrik faturası ev kredisi...
I mean, you got groceries, electric bill, mortgage.
Kahrolası annem ev kredisini bile ödemiyor.
My fucking mother doesn't pay the mortgage.
Mortgage'imiz önümüzdeki ay tekrar yapılandırılıyor.
Uh, our mortgage is resetting next month.
Önümüzdeki ay mortgage taksidini ödeyemeyeceğim.
I'm not going to be able to meet the mortgage next month.
Mortgage 3 hafta içinde yeniden yapılandırılacak
The mortgage resets in three weeks.
Mortgage ödemeleri yok, çocukları yok ve haftada 90 saat çalışıyorlar ama hiçbir şey almıyorlar.
No mortgage, no kids, and work 90 hour workweeks, but they get nothing.
Mortgage kredisi.
The mortgage.
Mortgage'i ödeyemiyorum.
I can't make the mortgage.
bu sabah açıklanan bir rapora göre federal mortgage yardımı programları ailelerin evlerinin elinden alınmasını önleyecek kadar başarılı değil.
2 million bucks this year, instead of 3 released a report this morning saying the federal mortgage aid programs aren't doing enough to help more families out of foreclosure.
Ev kredimizin ödemesi neden gecikmiş?
How is it, that we're late with the mortgage payment?
İpoteğini onun ödeyebileceğini veya çocuğunu geçindirebileceğini bilmiyorsun.
You don't know if you're gonna be able to pay your mortgage and feed your child?
Doğru saçmaladım. - Ve sen kredinin kalanını ödersin
And you, you eat the rest of that mortgage.
Nasılsa çok şeyin yok gitmen kolay
Ms. Dante here will not have to pay her mortgage for one year.
Krediye çok az kaldı Param yok
The mortgage is due here and back home, I don't have the money,
Ev kredim olmasa ben de giderdim.
Without the mortgage to pay, I'd go.
Ben de ev kredisi ödüyorum ama önümüzdeki 20 sene hayatını durduracak değilsin.
I have a mortgage too, but you can't stop living for the next 20 years.
Konut kredileriyle hayatımı harcamak istemiyorum.
I don't want to waste my life on the mortgage.
Güç bela konut kredisi almaya hak kazandınız.
You hardly qualify for a mortgage.
Geçen ay başlayan Amerika'nın emlak kredisi krizi tüm dünyayı etkisi altına almakta.
America's subprime mortgage crisis, triggered last July, has now spread globally.
ABD'de birçok borçlu insan ipoteklerini ödeyemez hale geldi.
In the US, more borrowers can't keep paying their mortgage.
Bu finansal emlak kredisi krizi, kredi krizini de tetikleyebilir.
This subprime mortgage crisis could trigger a credit crunch.
Niçin beni de ipotek etmiyorsun?
( Amma ) Why don't you mortgage me too?