Motors translate English
743 parallel translation
Motor yaparım, onları bozmam.
I build motors, not wreck them.
Dodsworth Otomobil Firması, Samuel Dodsworth, başkanı ve kurucusu yaklaşık bir saat önce Union Motors'un malı oldu.
The Dodsworth Motor Company, Samuel Dodsworth, president and founder... became the property of Union Motors a little over an hour ago.
Union Motors'dan yetkililer, senin hakkında görüşmek üzere beni görmeye bankaya geldiler.
Union Motors people been to the bank to see me about you.
- Motor sesleri geliyor.
- I think I hear motors.
Böyle durumlarda, "General Motors ne yapar" diye... sorarım kendime.
When I find myself in a position like this I ask myself what would General Motors do?
Motorları hazırlayın.
Get those motors ready.
Çocuklar motorları test etmeye hazır.
Boys are ready to test those motors.
Motorları durdurun!
Stop motors!
Motorlardan anlar mısın?
You know anything about motors?
- Motor sesi.
- Motors.
2 motorumuz çalışmıyor.
Two motors gone.
Motorlarınızın yandığını düşünene kadar motor devrini yükseltmek zorundasınız.
You'll have to rev your motors until you think they're going to burn up.
Daha sonra tekerleri 135 metrede yerden kesmeyi deneyeceğiz ve motorlarının seni kaldırmasını umacağız.
A little later we'll try retracting the wheels at around 450 feet and relying on your motors to float the ship.
Motorlarına en az bu kadar, belki de daha fazla devir yüklemek zorundasın.
You'll have to rev your motors at least that high and maybe higher.
Ne bir torpido, ne bir motor, ne de bir yedek parça. Hiçbir şey yok.
No torpedoes, no motors, no spare parts, no nothing.
- Uçak sesi ve tren düdüğü. - Fıstık.
Anchor chains, plane motors and train whistles.
Motorların kurdu değilimdir.
I ain't no good with motors.
- Kusuda Otomobil'in yöneticisi mi?
- The manager of Kusuda Motors?
O Kusuda Otomobil'in varisi.
He is the heir to Kusuda Motors.
General Motors'un yöneticisine hemşirelik yapıyordum.
I was nursing a director of General Motors.
Sonra kendi kendime sordum : "General Motors neden huzursuz olabilir?"
Then I asked myself, "What's General Motors got to be nervous about?"
General Motors günde 10 defa tuvalete gitmek zorunda kalıyorsa bütün ülke kendini salıverir.
When General Motors has to go to the bathroom 10 times a day, the whole country's ready to let go.
Motorları sen mi çalıştırdın?
So you started the motors and closed the doors?
Evet, Chrysler ve Ford ve General Motors ve Rolls-Royce.
Yes, Chrysler and Ford and General Motors and Rolls-Royce.
Motorları susturun!
Stop all motors!
Frank, ordu hiç yeni Ford Tri-motors siparişi verdi mi?
Say, Frank, do you know if the army's ordered any of those new Ford Tri-motors?
Gıcırdayan tekerlekler olmayacak, motor gürültüsü olmayacak.
There'll be no squeaking wheels, no motors.
Bana sponsor olması için tek yamam gereken National Motors'tan Tim Andrews'a bir telefon açmak.
All I've gotta do is pick up the phone and I can get Tim Andrews of National Motors to back it for me in a minute.
Bütün motorlarını durdurdular.
They've stopped their motors.
Motorlardan anlamam.
I'm a nut on motors.
Sen kendini ne sanıyorsun, General Motors mu?
Who do you think you are, General Motors?
Motorlar çalışıyor.
- Yes, we can. There's nothing wrong with the motors.
Yaklaşık 13 yaşımdan beri. Toby'nin babası beni Ariadne'yi ve ikizleri aynı sebeple yanına aldı. Gidecek bir yerimiz yoktu.
So if we can get the dock and the boats and the outboard motors, we could rent them, make a lot of money, and build a house.
- Bu motorlar harika.
- Those motors are beautiful.
- Svend, motorlar?
- Svend, the motors?
Haydi kalk, hazırlan bakalım.
Clear the strip and start your motors.
Motorlara dönüyoruz.
Let's get back to the motors.
Bu örgütten imparatorluk yarattım öyle ki, Metropolitan Steel ve United Motors'un birleşiminden daha büyük.
I built this organization into an empire, bigger than Metropolitan Steel and United Motors combined.
Dinleyin beni Komiser : Bu, madde ile nötrino arasındaki dengesizlikten kaynaklanan bir vaka bu durum neticesinde o tuhaf ışık oluşmuş ve motorları durdurmuş olmalı.
I'm telling you lieutenant : it's a case of disequilibrium between matter and neutrinos and it must have produced that strange light that disabled the motors.
Motorlar, bunları görmeden geçiyor ve tekerlekleri patlıyor.
The motors pass, without seeing them, and it punctures the tires
Artık bağlı motorları var.
They have motors attached now.
- General Motors bile yetişemezdi.
- General Motors couldn't have kept up.
Motorları ve kanatları var ve saatte 60 milden fazla yapıyorlar.
They've got motors and wings and go 60 miles in less than an hour.
Daha şehrin içine girmeden Detroit motorlarımızın sesini duyacaklar.
They will hear our Detroit motors long before we even get inside that town.
Garden Grove'daki 13631, Valley Bulvarı'nda bulunan Mike Vernon Motors'u ziyaret edin.
Visit Mike Vernon Motors at 13631 Valley Boulevard... in Garden Grove.
Hayat yeniden Phibes'ın damarlarına aktı. Çarklar ve motorlar yeniden harekete geçtiler ve Dr. Phibes bir kez daha dünyaya gözlerini açtı.
Lifeblood then flowed back into Phibes, great wheels and motors sprung into motion, and Dr Phibes once more walked upon the Earth.
General Motors'a mı?
Like who, General Motors?
Motorlar çalışmaya başlayınca, o gürültüyle birlikte panik havası oluştu. Kamyonlardan korkunç bir ses yükseldi.
But when the motors started - you know, this noise - this created a panic between the women, and a terrible noise went up from those lorries, you see.
Motorlar arasında 5.000 litre yakıtınız vardı. Bu kolaylıkla tutuşuyordu.
Between the motors you had about 5,000 litres of gasoline, and that was burning very easily.
Erzak lazım, malzeme lazım, motorlar için yakıt lazım!
We would need food, supplies, fuel for the motors!
Bir iki günde, daha da hızlanacağız, ama şimdilik motorlarım yarım güçte.
In a day or two, we'll travel faster, but now my motors are at half speed.