Mr brewster translate English
133 parallel translation
Kanun adamı mı, Bay Brewster?
A lawman, Mr Brewster?
Bay Brewster, bu Bay Dancer.
Mr Brewster, this is Mr Dancer.
- Bay Brewster...
- Mr Brewster...
Bay Brewster, o da tıpkı Matt gibi bir asi.
Mr Brewster, he's a Reb, just like Matt.
Dizlerinin üzerine, Bay Brewster.
On your knees, Mr Brewster.
Günaydın Bay Brewster.
Good morning, Mr Brewster.
Evet Linda, bu sabah Martı Körfezinde yüzerken... Bay Brewster'ı gördün mü?
Well, Linda, did you see Mr Brewster when you were bathing in Gull Cove this morning?
Ama Bay Brewster ortada yoktu.
But there is no Mr Brewster.
Mr Brewster and Mr Nolan, saldırı ve dayak atmaktan suçlanıyorsunuz. - ( Nolan güler ) -.. tutuklanmaya direnir..... ve özel mala zarar vermekten.
Mr. Brewster and Mr. Nolan, you're charged with assault and battery, resisting arrest, and destruction of private property.
- Mr Brewster?
- Mr. Brewster?
- Mr Brewster burada.
Mr. Brewster's here.
- Mr Brewster? - Yeah.
- Mr. Brewster?
Ve siz, Mr Brewster, büyük amca Ruper Horn'un yegane varisisiniz.
And you, Mr. Brewster, are the sole living heir of your great-uncle, Rupert Horn.
Sanırım Mr Brewster'e vasiyetname şartlarından bahsetmek yeterince insaflı olur. about the conditions of the will.
I think it's only fair to tell Mr. Brewster about the conditions of the will.
Geçmişini araştırdık, Mr Brewster.
We've investigated your background, Mr. Brewster.
- Her iki durumda da bana faydası yok, Mr Brewster.
- I don't benefit either way, Mr. Brewster.
Bayan Drake.Bu Mr Brewster, sana özetle bahsettiğim müşteri bu.
Miss Drake. This is Mr. Brewster, the client we briefed you about.
Oh, evet, Mr Brewster.
Oh, yes, Mr. Brewster.
- Gerçekten Mr Brewster.
It is, indeed, Mr. Brewster.
Kımıldamadan durun kamera için Mr Brewster.
Hey, hold still for the camera, Mr. Brewster.
Aynısı paketleme ve nakliyat için de geçerli Bay Brewster.
The same with packing and shipping, Mr. Brewster.
Bay Brewster diyor ki, "Mükemmel."
Mr. Brewster says, "That's excellent."
Bay Brewster, tam olarak nasıl desem bilmiyorum...
Mr. Brewster, I don't know how to quite tell you...
LA'e vardığında, Bay Brewster'ı göreceksin, kendisi Azotlu Kimyasallar Firması'nın başkanıdır.
When you get to L.A., you're to see Mr. Brewster, president of Nitro Chemical Corporation.
Kayda değermiş Bay Brewster.
Very interesting, Mr. Brewster.
Bay Brewster'a gelmek üzere olduğunu söyleyin.
Yes. Tell Mr. Brewster he'll be right up.
Bay Brewster bu işe çok kızdı!
And Mr. Brewster is having a fit about it!
Bay Brewster!
Mr. Brewster!
Merhaba Bay Brewster.
How do you do, Mr. Brewster?
Bay Brewster, şu anda biraz Napolyon sıkıntısı çekiyoruz.
Mr. Brewster, we're a bit short of Napoleons at present.
Evet Bay Brewster.
Yes, Mr. Brewster.
Hey, Bay Brewster.
Hey, Mr. Brewster.
Ama Bay Brewster, lütfen.
But, look, Mr. Brewster, please.
Bay Brewster'ın ağabeyi.
Mr. Brewster's brother.
Rahat durun Bay Brewster.
Wait a minute, Mr. Brewster.
Merak etmeyin Bay Brewster.
Never mind, Mr. Brewster.
Ben Mutluluklar Vadisi Sanatoryumu'ndan Witherspoon. Brewster'ı almaya geldim.
I'm Mr. Witherspoon of Happy Dale Sanitarium, I have come to get a Brewster.
Bay Brewster?
Mr. Brewster?
Ama Bay Brewster!
But, Mr. Brewster!
Bay Brewster hep korkunç ailesinden konuşuyor.
Mr. Brewster talks about his horrible family.
- Bay Brewster?
- Mr. Brewster?
- Sadece bir şans istiyorum Bay Brewster.
All I want is a chance, Mr. Brewster.
Bay Brewster Budgin'le görüşebilir miyim lütfen?
I want to speak to Mr. Brewster Budgin, please.
Bay Brewster Budgin orada mı?
Is Mr. Brewster Budgin there?
- Anlarsınız, Bay Brewster .. ve benden dolayı sahip olduğunuz efendim....Biz yerel kahramanlarız, gerçekten.
You see, Your Honor, what you have here with Mr. Brewster and myself, is a couple of, well, local heroes, really.
Mets'den asla bahsetmedim.Bay Brewster bahsetti.Ben sadece onu buraya getirmek için kiraladım.
I never said anything about the Mets. Mr. Brewster did. I was just hired to find him and bring him here.
- Belki otursanız iyi olur.
Perhaps you'd better sit down, Mr. Brewster.
Korkarım hayır.
I'm afraid not, Mr. Brewster.
30 gün içinde bize tekrar göründüğünde,....beş kuruşsuz olmak zorundasın, herhangi bir malın olmaksızın..... sadece harcamaların ve üzerindeki kıyafetlerin faturaları bulunacak.
When you appear before us again in 30 days, Mr. Brewster, you must be totally penniless, without assets of any kind, having nothing but the receipt for your expenses and the clothes on your back.
Bunu yapmak istediğinden emin misin?
Are you certain you want to do this, Mr. Brewster?
Çok iyi devam ediyorsun ama, uh.. paranı bana miras bıraktığını düşünmüyorum.
Oh, you're doing great, but, uh, I don't think you inherited me with your money, Mr. Brewster.