English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Myself

Myself translate English

92,367 parallel translation
Her şeyi açıkladığıma göre artık gideceğim.
Now having explained myself, I'll go.
Erkeğim, tehlikeli şeyleri tek başıma yaptırtıyor bana.
You know, my man is always making me do all this dangerous stuff by myself.
- Ne olursa olsun üstesinden gelebilirim.
Whatever it is, i can handle it myself.
Ben de çok meşguldüm.
I had my hands pretty full myself.
Çünkü normalde kendimi "solak bir alkolik ve Tanrı'nın günahkâr bir çocuğu" olarak tanımların.
'Cause I normally describe myself as a "left-handed alcoholic sinner child of god."
Eğer uzaklaşmayı kabullenirsem, bir daha toparlayamam.
If I let myself fall in too far, I won't ever get out.
Ama kendimi kontrol edemezsem değer verdiğim her şeyi tehlikeye atarım.
But if I can't control myself, then I risk everything that matters to me.
Kendime öyle biri olmadığımı söyleyip duruyorum ama belki de öyleyim.
I keep telling myself I'm not that guy, but maybe I am.
Belki sadece kendimi düşündüğüm içindir.
And maybe that's because I'm only thinking about myself.
Dün gece kendim bitirdim.
And last night, I ended up pulling the plug myself.
BARO'ya talebimi geri çektiğime dair gönderdiğim mektubun kopyası.
That's a copy of my letter to the New York Bar, removing myself from consideration.
Benimle kaldırması zor bir şey paylaştın bunu hazmetmem için hiç zaman tanımadın bunu kabullenmeye çalışırken de sadece gururumu incitmekle kalmadın kendimden utanmama da neden oldun.
You shared something horrible with me, gave me no time to process it, and while I was taking it in, you not only attacked my integrity, you made me feel ashamed of myself.
Kütüphanede gömülüp akla gelebilecek her soru için bir cevap hazırlayacağım.
I'm gonna go hole myself up in the library and start preparing answers to every dirty question I can think of.
Ama bu durumda ben sadece izin aldım ve yerimi değerli bir avukatla değiştirdim.
I took a leave of absence and I replaced myself with a worthy attorney.
- Doğrusu, aramızdakilerden dolayı ben de şaşkınım.
You know, the truth is I'm a little surprised by all this myself.
Geçen sefer olduğu gibi kendi dertlerime odaklanmamızı istemiyorum.
I didn't want to end up focusing on myself like I did the last time.
Biliyor musun, seninle konuştuktan sonra üstesinden kendim gelebilirim gibi hissediyorum.
You know what? Now that I just talked to you, I feel like I can - work it through myself.
Bunu kendim için yapmıyorum.
I'm not doing this for myself.
Kendimi düzeltmek için her gün çok çalışıyorum.
I work hard at getting myself right every day.
- Orada yalnız kalırdım.
I was all by myself. That sounds safe.
Evet. Çok romantik anlar yaşadım.
It was very romantic by myself.
Kendime değer biçtiğim her şeyin doğruluğu sorgulanıyor.
Everything I measure myself by has been called into question.
Baro sınavından geçtiğimden beri her duruşmanın sabahında bu sözleri kendime söyledim.
From the day I passed the bar, I have said those words to myself the first morning of every trial.
Ben kendim için çalışırım.
I work for myself.
27 yaşında hissediyorum ama kendime baktığımda kırışan ve sarkan yerlerime inanamıyorum.
I feel 27, and then I get a look at myself and I can't believe the lines and the sags.
Ben de öyle bir ilişkideyim diye söyledim.
I only brought it up because I happen to be in one myself.
Yolumu şaşırdım.
Well, I got myself turned around.
Şimdi gidip altı fıçıyı da kendim mi almam gerekiyor?
Now I have to go and get all six kegs myself?
Bu adam bir şey yapmayacaksa içeri dalacağım.
Look, if he's not gonna do anything, I'm marching in there myself.
Ben de mama istiyorum.
'Cause I'd like some numnums for myself.
İngilizceye oldukça hâkimimdir ama "delmo" ne demek, hiç bilmiyorum.
I consider myself an expert on the English language, and I have no idea what the word "Delmo" means.
Kendi kendime Kaptan Üçkağıt diyorum.
I'm talking to myself about Captain Sham.
Soruyorum çünkü aynı şeyi ben de yaptım!
Crazy because I did the exact same thing myself!
Ama tekrar tekrar kendime söyledim, yapabileceğim bir şey yoktu, tıpkı Baudelaireların o camın kırılmasını asla önleyemeyecek olmaları gibi.
But again and again I remind myself that there was nothing I could do, just as the Baudelaires could do nothing to prevent that window from shattering.
Bu yüzden güçlerimi gizledim ta ki bir gün meydana gelen bir kaza... kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar.
I hid who I really was until one day when an accident forced me to reveal myself to the world.
Kendime 5 dakika ayırıyorum.
I get five minutes to myself.
Yolculuğu tek başıma yapamazdım, bende düşündüm ki yanına biraz güneş göndereyim.
I couldn't make the trip myself, so I thought I'd send a little sun along.
Ve ailem her zaman kız kardeşime göz kulak olmam için bana güvendiler, bu yüzden birkaç kez kendim için bir şey yaptığımda, kötü son buldu.
And my parents always relied on me to watch over my sister, so the few times that I've ever did anything for myself, it ended badly.
Gidip kendimi tanıtacağım.
I'm gonna go introduce myself.
Belki de kendimi açıkça ifade edememişimdir.
Perhaps I didn't make myself clear.
Kendime sadık kalma konusunda ufak bir tavsiye verdi.
She gave me a little advice on staying true to myself.
- Dur, ne? Yapılışını gördüm, kendime yaptırdım ama hiç kendim girmedim.
Well, I've seen it done, had it done, never taken a trip myself.
Ben seni hep kızıl olarak hayal etmişimdir ama burası Rip'in dünyası.
Well, I always pictured you as a redhead myself, but, uh, this is Rip's world.
- Ben yardım edebilirim. Beyler, kendi başımın çaresine bakabilirim.
Boys, I can take care of myself.
Bu yüzden güçlerimi gizledim ta ki bir gün meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar.
I hid who I really was, until one day when an accident forced me to reveal myself to the world.
Zihnimi korumaya çalışırken, içimde kapana kısıldım.
I was shielding my mind, but I got trapped inside myself.
Bu yüzden güçlerimi gizledim ta ki bir gün meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar.
I hid who I really was until one day, when an accident forced me to reveal myself to the world.
O benim peşimde. Teslim olmalıyım.
I should turn myself over.
Ne zaman elimden geleni yapsam, geri tepiyor.
Every time I put myself out there, it backfires.
Bu yüzden güçlerimi gizledim ta ki bir gün meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar.
I hid who I really was until one day when an accident forced me to reveal myself to the world.
Tam olarak ne hissettiğimi söyledim ve sonunda Luthor ismiyle arama mesafe koydum.
I got to say my piece and finally distance myself from the Luthor name.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]