Mânâ translate English
7 parallel translation
Kaide üzerinde duran taş heykelin yanındaydık... klasik tarzda, bir adam ve bir kadın... yarım kalan hareketleri özel bir mânâ taşıyormuş gibi duran.
We were near some stone figures on a plinth... a man and a woman, in classical style... whose suspended gestures seemed to hold some significance.
Ne mânâ çıkarmamı bekliyorsun?
What do you hope to make of me?
Size bir mânâ ifade ediyor mu?
Does that mean anything to you?
Yürümek fayda etmeyince.. .. ışınlamayla aynı mânâ taşıyan başka birşey buldum.
Walking wasn't working well, but I found another means of transportation.
İlle de bir mânâ arayıp, mutsuz sona gitme çaban. Oysa çok güzel bir konuşma hazırlamıştım.
Your desperate attempt to find meaning and reach an unhappy conclusion.
Ben duyduğumu, kulağıma çınlayanı söylüyorum, sen mânâ veriyorsun.
I just say what's echoing in my ear and you make sense of it.
Hayatta bir mânâ, bir amaç bulamamak kadar, bir adamı sinirlendiren başka bir şey olamaz.
Nothing makes a man angrier than havin'no sense of meaning or purpose in life.