Müşteri translate English
6,758 parallel translation
Mike Ross müşteri getirmemin gerekmediğini söylemişti.
Mike Ross said that I was not required to bring business.
Bir müşteri istiyorsan, bir müşteri vereceğim.
You want one client, I'll give you one client.
Müşteri çekebilmek için en gevşek makineleri girişe koyarlar.
Hey, they face the loosest slots towards the entrance to draw in players, so...
Müşteri hizmetlerini ara.
Call customer service.
Panasonic müşteri hizmetleri.
Panasonic customer service.
Görünüşe göre müşteri hizmetlerine ulaşmışız, dostlar.
Looks like we've reached customer service, brahs.
Louise Ellis dışında niye hiç müşteri bulamadım sence?
Why do you think I haven't been able to land a client, other than Louise Ellis?
Bu ülkelerden bazılarının ulusal güvenlik tehditlerini müşteri edinmiş olanından.
One whose clientele includes some of this country's biggest national security threats.
Benim yeni bir müşteri aradığımı kim söyledi ki?
Oh, whoa, whoa. Who says I'm looking for a new client?
Müşteri başına bir deneme kabı.
One sample cup per customer.
Popüler müşteri olarak not etmiş.
Note the, uh, most popular client.
Bayan Toms, şuradaki adam sizin yem ve tohum mağazanıza müşteri olarak geldi mi?
Mrs. Toms, is that man over there a customer at your feed and seed store?
Mary'nin oda arkadaşı bize müşteri listesinin bir kopyasını verdi.
So, Mary's roommate gave us a copy of her client list.
Tabiki.Ondan başka kim müşteri listemi çalmak isterki?
Of course. Who else would want to steal my client list?
Yakındınız yani. İyi bir müşteri olmalı.
First name basis.
Müşteri değildi o.
Must have been a good client. He wasn't a john.
Olası müşteri görüşmeleri falan.
Potential client meetings, that's all.
Şimdilik bence en iyisi müşteri olarak kalması.
Uh, well, for now, I think it's best to keep her as a client.
... müşteri listesinin içinde bir avuç yabancı hükümette bulunuyor. 4 tanesi dünyadaki en iyi 6 finansal kurumdan sadece bir kaçı ve ikisi tane de eski Başkan.
Client list includes a handful of foreign governments, four of the top six financial institutions in the world, and two former presidents.
Patronun otelden müşteri almaya gittiğini doğruladı ardından olan olayı ona anlatmışsın.
Your boss has already confirmed that you were attending a hotel pick-up and that you told him about the incident straight after.
Parfüm için müşteri yöneticisiyim.
I'm an account manager for perfume.
Yakında müşteri gelmezse fazla tutunabileceğimizi sanmıyorum.
I mean, if it doesn't pick up soon, we're not gonna stay in business very long.
- Şimdi benim de mi "müşteri" demem lazım?
- Am I supposed to say "client" now?
Ama dün müşteri o adresteki bir deponun ücretini ödemek için para transferi yaptı. KnightMorris.
But yesterday the client wired money to pay for storage at that address.
Yeni öğrendim. Geçen hafta birkaç müşteri aradı.
Some clients called last week.
Yeteri kadar müşteri taksi çağırmıyor.
Not enough people taking cab.
McBride'ın, Night Ridge'deki listesinde yirmi düzenli müşteri görülüyor.
McBride's file at Night Ridge has a list of 20 regular clients.
Şüpheli bir müşteri olabilir.
Maybe the unsub's a customer.
- Başka bir müşteri daha mı var?
Is there another buyer?
Terrence, müşteri hizmetlerindeki yeni işin nasıl gidiyor?
Terrence, how's the new gig in customer service?
- Müşteri bulduk.
We found a taker.
Belli ki annemle babam Sacramento'da Chambers Akademisi için müşteri ararken ebeveynliğimizi sen yapacaksın. Yani benim ve Nora'nın saat 10'da Alcatraz Limanı'nda olmamızdan sen sorumlusun. Evet.
That's... 6 : 24... you are currently the acting parent because mom and dad are soliciting donations for chambers academy in Sacramento, meaning that you are responsible for me and Nora being on the Alcatraz docks at 10 : 00 A.M.
Mesleğine bakacak olursak müşteri listenle başlayalım.
Given your profession, let's start with your client list.
Neden Iona müşteri listesini onda saklasın ki?
Why would Iona hide her client list in there?
Yani onun koruduğu müşteri sizsiniz.
You're the client she was protecting.
Seninle gelip huysuz bir müşteri gibi davranacağım patronunla kavga ederken, birşeyi kıracağım, kahve fincanı diyelim. Buda herkesin ortasında icabıma bakman için bir işaret olacak.
I'll come in there and act as a disgruntled customer, pick a fight with your boss, and then when I smash something, like, say, his coffee mug, that'll be your signal to come down on me in front of everybody.
Pekala çoçuklar, Beverly Hills hava alanına gitmek isteyen bir müşteri var.
All right guys, I got a call in Beverly Hills that needs to go to the airport.
O bir müşteri.
She's a client.
Müşteri çoktur ama arkadaş azdır.
Clients are plenty, friends are few.
Müşteri kodu 15226.
Client code 15226.
Son müşteri hepsini içti.
The last guy drank it all.
Müşteri 1840 numaralı kasayı Santa Monica Trust Loan'dan taşıtmak istemiş.
Client ordered safe deposit box number 1840, moved out from Santa Monica Trust Loan.
Benim adım Steve, Oculus müşteri hizmetlerinden arıyorum.
My name is Steve from Oculus Customer Service.
Butters, Oculus müşteri hizmetleriyle konuştum, dediler ki sanal gerçeklik cihazını takıp bu dünyada mahsur kalan benmişim.
Butters, I talked to oculus customer service, and they said I'm the one who's wearing a headset and has forgotten he's
Aradığınız için teşekkür ederiz. Kore Havayolları müşteri hizmetleri.
Thank you for calling Korean airlines customer service.
El pollo loco müşteri hizmetleri.
El pollo loco customer service.
Oculus müşteri hizmetlerine ulaşmaya çalışıyoruz.
- Oh. Uh, we're trying to reach oculus customer service.
Oculus müşteri hizmetleri, ben Steve.
Uh, yes, my friend. Oculus customer service. This is Steve.
- Belki bir çalışan veya müşteri profilimize uyar?
Maybe an employee or customer fits our profile?
Pişirmeye devam et, ben müşteri bulacağım.
I'll drum up some business.
Müşteri geldi.
There's a fare.