English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Nausea

Nausea translate English

753 parallel translation
Bulantı, kızarma, düzensiz nabız?
Nausea, flushes, slippery pulse?
Dünkü mide bulantısından hâlâ muzdarip misiniz?
Are you still suffering from that slight nausea you had yesterday?
Şahsen benim gemiye bindiğimizden beri bulantım ve baş ağrım var.
I myself have felt a nausea and a headache since we got on this ship.
Bak Reet, Manleighler için çalışma fikrine duyduğum tiksintiyi bir kenara bırakalım.
Look, Reet, let's put aside my nausea at the idea of working for the Manleighs.
Bulantı yok.
No nausea.
Hiç bulantım yok, sadece muazzam bir berraklık.
I don't feel any nausea, only a tremendous clarity.
Vardığım gece, bu evlerden birine gittim, ve önce korku ve mide bulantısı hissettim, erkek gibi sevişmeye başlayabildim.
The night I arrived I went to one of those houses, and before I felt fear or nausea, I could make love like a man.
Midesi bulanıyordu.
She had nausea.
- Hayır, bulanıyor.
- No, nausea.
- Bulantı mı?
- What kind of nausea?
Çok mu içtin? - Hayır, bulantını düşünüyorum!
- No, I'm thinking about your nausea.
Bulantı?
Nausea?
Miden bulanıyor mu?
Nausea?
Sizin olayınızda, herhangi bir ahlaki rahatsızlık hissettiğimi söyleyemem.
In your case, I can't say that I am bothered by any moral nausea.
Dünyaya açıl. Hayatı yaşa, zevkleri tat bu şekilde zevkin tadını alan bedenin aklını rahatlatacak.
Go in the world, revel in pleasure up to nausea.
Bir sürü sözcük, sonra mide bulantısı...
Many words and such nausea...
Benim emirlerimi izleyecektir. Eğer bir saatliğine mide bulantısına dönse bile zenginlerin bolluğuna sahip olacağım.
It knows that in return for an hour of nausea, it will have an abundance of delights.
Sürekli ateş, mide bulantısı ve kusma beni yedi bitirdi... Bana birşeyler yedirip içirmeye çok çalıştılar.
Just the fever eating me up and... the nausea and vomiting every time they tried to give me food or water.
Bulantı mı?
Nausea?
Sağlıklı olduğumuzda nefret uyandıran şeylere korku ve mide bulantısıyla tepki veririz.
When we're healthy, we respond to the hateful with fear and nausea.
Mide bulantısı soylu bir hastalıktır.
Nausea is a noble disorder.
Açıklaması zor ama, yüzünüze bakınca... midem kalktı birden.
It's hard to explain, but when I look into your face... I pick up a distinct feeling of nausea.
Kras tam bir işkoliksin. Bu gördüğün enkaz yığını var ya... İnsanlara ait tüm o pislik, kusmuk, tiksindirici artıklar...
Kras is working in a slum I think this beautiful piece of shit It is the nausea of cities the vomit of humanity the source of Styx... source from whom?
Telefonda konuşmasak daha iyi... Çünkü biraz midem bulanıyor... Los Angeles hastalığına tutuluyorum yine.
Can we not debate this on the telephone... because I've got a temperature... and I'm getting my chronic Los Angeles nausea again.
Mide bulantılarımın korkudan başka bir nedeni yok.
There's no reason for my nausea other than fright.
Herkes bir tür sinir gazı gibi içine çekiyor. Yavaş yavaş işleyen zehir kendini sadece hızlı ya da yavaş atan nabız ya da mide bulantısı olarak gösteriyor.
Everyone bears it like a nerve poison, a slowly working poison, felt only as a quicker or slower pulse, or as a spasm of nausea.
Ve benzeri mide bulandırıcı muhteşem iğrençlikler...
... and other finger-licking nausea.
Şunu hatırlatayım tarama süreci oldukça acı veren bir süreçtir. Bazen burun kanamalarına, kulak ağrılarına mide kramplarına veya bulantılara sebep olabilir.
I, I must remind you that the, uh, scanning experience is usually a painful one, sometimes resulting in nosebleeds, earaches, stomach cramps, nausea.
Hastanın mide bulantısı ile geldiğini de.
And, anyway, she came in complaining of nausea.
Mide bulantısı şikayetiyle geliyor.
She went in complaining of nausea.
Diphenidol kemoterapi gören hastaların vücut direncini arttırmak için kullandıkları genel bir ilaç.
DiphenidoI is a generic drug prescribed for relief of nausea, especially that due to chemotherapy.
Aynı sıkıntıları çektiğini biliyorum.
I know the same nausea is grabbing at you.
- Aşırı sinir, uykusuzluk, bulantı, - herhangi bir dengesiz davranış?
I mean nervous tension, insomnia, nausea, any kind of erratic behavior?
M iden çok bulanıyor mu?
Much nausea?
Bulantı, nefes darlığı... baş dönmesi ve baş ağrısı var.
We've got nausea, shortness of breath dizziness and headaches.
Bu parti potansiyel bir mide bulantısı olmaya başladı,
We have a potential nausea situation building here.
Kusma veya ishal gibi şikayetlerin var mı?
Have you experienced any vomiting, nausea or diarrhoea?
Gördüğün gibi, oğlum, aşk ve mide bulantısı arasında çok az bir fark vardır.
You see, my son, there's a fine line between love and nausea.
Tek yaptığım tiksinerek korkaklığıma özürler bulmak.
All I do is make excuses for my cowardice through nausea.
Kas kasılması önce ellerde başlar mide bulantısı, çabuk heyecanlanma.
Muscle tremors, usually in the hands first. - Nausea, excitability...
Bazen böyle midem bulanıyor.
I get this nausea sometimes.
- Mide bulantısı ve dizanteri için var.
- I have everything for nausea, dysentery.
Üç aylık mide bulantısı için de sağol.
THANKS FOR 3 MONTHS OF NAUSEA.
Çocuklara hamileyken de..... aynı mide bulantısı ve pankek`e aşerme duygusu vardı.
I have the same nausea and craving for pancake mix... I did with the other kids.
Mide bulantısı için ne içilir Kim.
Hey, Kim, what have you got for nausea?
Bulansın diye mi, bulandığı için mi?
You want to get nausea or not get nausea?
Dünya pazarında tutunmak için belki de bize daha uluslar arası bir bulantı lazım.
Maybe we need to nausea international search.
Her şey yerli yerine oturuyor şimdi. Oküler migren, pigmentasyon değişikliği. Bulantı yapar.
It all makes sense now, the nausea, the ocular migraines, the change in pigmentation.
Bulantına ne oldu?
What happened to your nausea?
Aniden bir mide bulanması, dalgası hissettim.
I was suddenly overcome with a wave of nausea.
Soğuk terler...
Nausea, cold sweats...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]