Ne için translate English
76,275 parallel translation
- Ne için hazır?
- Ready for what?
Ne için?
- For what?
Ne için?
About what?
Bu ne için?
What's that for?
Her neyse, çadır ne için lazım?
What do you need a tent for, anyway?
Ne için pensa sen söyle
What for, do you pensa?
Ne için üzgün?
Sorry for what?
Kim ne için intikam almış.
Who'll get revenge for it.
Ne için?
And for what?
Ne için çok geç, efendim?
Too late for what, sir?
Peki bu müzik ne için geri sayıyor?
So what is this new music counting down to?
- Ne için?
- About what?
- Strickland kızını ne için tedavi ediyordu?
What was Strickland treating her for?
Yukarı çıkıp dişlerini fırçalamaya ne dersin? Ve sen bütün hafta büyükanne için iyi bir kız olursun, Ve sonra önümüzdeki hafta sonu seni alacağım, tamam mı?
How about you go upstairs, brush your teeth, and you he a good girl for Grandma all week, and then I will lake you next weekend, okay?
Ve ne özgeçmişin, ne de şu ana kadar yaptıkların beni bu girişim için faydalı olduğuna inandıramadı.
And nothing in your resume or work so far makes me believe that you will be useful in this endeavor.
Ne olduğunu farkettiklerinde bizi bulmak için bütün bloğu arayacaklar.
As soon as they realize what's happened, they're gonna tear apart this bloc looking for us.
Ne dersin, Anne ile babaya konuşmaları için biraz izin vermeye ne dersin?
How about, um... how about you let Mom and Dad talk for a little bit, okay?
Ve Martin, destek miktarının senin için ne kadar yüksek olduğunu anladığına inanıyorum.
And, Martin, I trust you understand how high the stakes are for you.
Ne yaparsan yap, ne kadar iyi olursan ol onun için hep defolu mal olarak kalacaksın.
Whatever you do, however competent you become, you will always be damaged goods to him.
New Jersey'de çalışmaya başlarsan Joanie için ne yapacağız?
If you start working in New Jersey, what are we gonna do about Joanie?
Eski sevgili görmek için iki saat... yolculuk yapıp bana söylememene ne dersin?
What about you driving two hours to see your ex without telling me?
Kanın ne kadar inceldiğini anlamak için anti-Xa tahlili yapılmasını istiyorum.
Okay, listen, I want an anti-Xa test to see how thin her blood is.
Fark ediyorum ki... tüm bu klonları içeri sokmak için ne kadar ileri gidebileceğimizi bilmiyorsun
I'm realizing... you don't know how far we're willing to go to bring all these clones in.
Her ne zaman buraya gelirse, oğlum için geldiğimi ona söyleyin.
Whenever she does get here, you tell her I was here for my son.
Ne istediğini bilmeyen onun için doğru olup olmadığı önemsemek senin işin.
It's your job to not care if what's right for him isn't what he wants.
Yardımcı olmak için ne yapabilirim diye bakmaya geldim.
Gosh, Ms. Grant. I just wanted to see what I could do to help.
"Sevgili Hanımefendi keşke size kıymetliniz hakkında güzel bir haber verebilseydim fakat ondan bir iz ne gördüm ne de duydum Her ne kadar görmem için dua ettimse de."
"Dear Lady. " I wish that I could give you joy about your jewel. " But I have not seen nor heard of it,
Bak. Sadece bildiğini düşündüğün için Ne yapıyorsun, bana bir çanta sarmana ihtiyacım olduğu anlamına gelmiyor.
Just because you think you know what you're doing does not mean i need you to pack me a bag.
Ne kadar şerefsiz olduğunu söylemek için üç tane polis aradı bu akşam beni.
Three cops called me this evening to tell me. What an asshole you are.
Ne bundan ne de o çocuğun cesedini saklamak için amcan Chester'a yardım edişinden kaçarın var.
Not on this, not on helping your Uncle Chester hide that kid's body.
O zaman yatak odamda ne aradığın için iyi bir sebebin vardır umarım.
Well, you better have a good damn reason sneakin'around my bedroom then.
Bu seni asla duymamak için daha ne kadar içmem gerekiyor?
- No, but options. How much do I have to drink so that I never have to hear
Kaçınmak için ne gerekirse yapacağız ama mahkûmların ne gibi silahları olduğunu bilmiyoruz ve adamlarımı oraya silahsız yollamam.
We'll do whatever we can to avoid them, but we have no idea what these inmates might be armed with and I will not send my men in there unarmed.
Peki burada eğlence için ne yapıyorsun?
So what do you do for amusement here?
Açık havada ne kadar çok sevdiğinizi biliyorum Ve konuşmalarımız için daha resmi olmayan bir mekan olacağını düşündüm.
I know how much you love the outdoors and I thought it would be a more informal venue for our talks.
Noel için mama sofrandan ne kazandın.
What you got from your mamochka for Christmas.
Önemli olan tek şey işleri yoluna koymak. Bunun için ikimizde, ne gerekiyorsa yapacağız, değil mi?
The only thing that matters is righting this ship, and we'll both do whatever it takes to do that, right?
Pekala, Vekil yardımcısı için ne yapabilirim?
So... what can I do for the Deputy Proxy?
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif.
I don't think you realize how lucky we are to be doing this job, Detective.
İnanç çaba gerektirir. Ve yeni gerçeği kabullenmek için ne kadar çabaladığınızı görüyorum. Ve size garanti ederim, bayan Bowman,
After all, faith is about struggle, and I see how hard you've been struggling to accept your new reality, but I want to assure you, Mrs. Bowman, that I'm not just there to help Gracie and Charlie.
Merak ediyorum, çekici ve fanatik kız arkadaşına yardım etmek için kartımı çaldığında sadece kendin için değil, bu yerdeki diğer herkes için de ne gibi sonuçları olacağını hiç düşündün mü?
I'm curious whether when you stole my keycard to help your attractive, fanatical girlfriend you thought about the consequences to not only yourself but every other person in this place.
Eşini bulmak için ne yaptığını bilmek istiyorum.
I want to know what you're doing to find his partner,
İhtiyacım olanı elde etmek için ne yapacağımı biliyorsun.
You know what I'll do to get what I need.
Şimdi, siz cömert beyler Charles Barkley'den basket dersi almak için ne kadar ödersiniz?
Now, what are you generous folks willing to pay for a basketball lesson with Charles Barkley?
Ne bedava yemek ne yakıt ne tamir ne de senin ve çalışanların için güvenli bir liman olur.
No free food, fuel, or repairs, and no safe harbor for you or your people.
- Bir çocuk için bu normal, ne dersiniz?
Well, you know, that's normal for a child, right?
Söz veriyorum, ne onu ne de benim için yaptığını asla unutmayacağım.
I promise I'll never forget her, nor what she did for me.
Ya yaratık, özellikle Burada ne varsa için geldi ya da sadece bir tesadüf.
Either the creature came here specifically for what's in here, or it's just a coincidence.
- Sizin için ne yapabilirim?
- What can I do for you?
Ne kadar kötü olduğunu sandığın için umrumda değil.
I don't care how bad you think you are.
Kötü adamları sevdiğim için ne kaldım biliyorsun.
You know what I stay,'cause I like bad guys.
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18