Ne köpeği translate English
212 parallel translation
Ne köpeği?
- Dog? What dog?
- Ne köpeği?
- What dog?
Ne köpeği?
What dog?
Ama ne kocasını, ne oğlunu, ne işini, ne köpeği, ne ağaçları sevemedi.
But not husband, son, job, dog, tree, river.
- Ne köpeği?
- What dogs?
Ne köpeği?
What's a dog?
Ne köpeği be?
- What bloody dog?
— Ne köpeği?
- What dog?
— Hey, ne köpeği?
- Yeah. What dog?
- Ne köpeği
- What dog?
- Ne köpeği?
£ What? Wrong?
- Ne köpeği?
- Dogs?
- Ne yazık ki köpeği dışarı çıkaracağız.
- I'm afraid we shall take the dog out.
Bu kadar köpeği beslemek ne kadar sürer?
How long does it take to feed this pack of dogs?
- Adın ne Sakson köpeği?
- What's your name, you Saxon dog?
Çok kızacak o köpeği dışarı çıkardı diye. Ne dersin?
George is gonna be pretty mad at him taking that pup out.
Ne de olsa senin durumunda bütün gün burada yalnızken ve o köpeği dolaştırırken...
After all, in your condition, alone here all day, and walking that dog...
Buna inanamazsın, tatlım, ama başı ne kadar dertte olursa olsun Sokak Köpeği, daima bir çıkış yolu bulur.
You won't believe this, dearie, but no matter how tight a jam he's in, that Tramp always finds some way out.
Av kurnazlık etmek isteyince av köpeği ne yapar?
What does the hound do when the game tries to go to earth?
Baskervilleler'in Köpeği'ne rağmen beni gece yarısı buraya yalnız getirecek kadar istediği için öldü.
Died because he wanted a woman enough to bring me here alone at night... in spite of the hound of the Baskervilles.
Borcunuzu ne kadar çabuk öderseniz köpeği de o kadar çabuk geri alırsınız.
The sooner you give us our money, the sooner you get the dog back.
- Köpeği ne yapacağımızı bilmiyorum.
- Don't know what we'll do with the mutt.
Hele şu köpeği, ağzını açıp tek bir kelime etmeden ne istiyorsa yaptırıyor hayvana.
And that dog, he can get him to do anything he wants... without even saying a word to him.
Ryu'nun köpeği olman için sana ne kadar para ödedi?
How much were you paid for being Ryu's dog?
- Köpeği yakalayamadıysam, kuyruğunu ne yapayım.
But if I can't have the whole dog, I don't want the tail.
Bu köpeği bu kadar iyi yapan şey ne?
What makes a good dog?
Senbernar köpeği olana ne dersin?
What about the one with the St. Bernard?
Albay. Köpeği ne yapalım?
What'll we do with the dog, sir?
Hem köpeği kim ne yapacak?
Besides, who needs dogs?
Köpeği Raoul'a hediye etmeye ne dersin?
Why don't we give the dog to Raoul as a present?
Çoban köpeği ne kadar büyür?
How big does a shepherd get?
# patron da olsanız # # veya birinin köpeği # # ne kadar verirseniz # # o kadar alacaksınız # # elinizde az da olsa çok ta # # paylaşmalısınız çünkü neyiniz varsa... #
♪ Whether You're The Boss ♪ Or Someone's Pet ♪ The More You Give
# ne kadar paylaşırsanız # # birimizin elindeki hepimizin olacak # # güneş o kadar parlayacak # # eğer # # siz # # hep paylaşırsanız # # veya birinin köpeği # # ne kadar verirseniz # # o kadar alacaksınız #
♪ You've Got To Share'Cause you know what - ♪ The More You Share - ♪ Each Other's All That we have got - ♪ The More The Sun'll Shine - ♪ if
Annen evin önüne sıçan köpeğin kimin köpeği olduğunu öğrendiğinde ne olmuştu unutma.
When your mother found out
Ameliyat için köpeği ne zaman getireceğiz?
When's the dog going to get his operation?
Dünyanın en zeki köpeği değilse ne çıkar?
So, what if he's not the smartest dog in the world?
- Ne fark eder? O benim oğlumun köpeği.
What the hell difference does it make?
Ne kurbağa, ne de av köpeği bile böyle bir varoluş vizyonuna sahip olamaz. *
No frog, no hound even, would have such a vision of the angel of Annunciation.
Köpeği kaybetseydik ne olurdu, bir düşün.
Yeah? Well, imagine if we'd lost the dog.
Onu iyi bir av köpeği yapmak ve kaçmasını engellemek için ne yapmak gerekiyorsa yaparım.
Whatever it takes to make him a good hunting dog and keep him from running off, I'll do it.
- Haklısın galiba. O köpeği ne çok sevdiğini biliyorum.
I know how you love that dog.
- Ya Johnny Allen'in köpeği ne olacak?
- What about Johnny Allen's dog?
Bu yaşlı kadına, söyletmeyi başardın, Sam'ın acıklı, tikli bu uyuz köpeği ne kadar sevdiğini.
You got that sweet old woman saying how Sam loves that pathetic, mangy, tick-ridden dog.
Bir köpeği kaybetmenin ne demek olduğunu bilirim.
I know what it's like to lose a dog.
Niles, köpeği ne yapacaksın?
So, Niles, what'd you do about the dog?
Bu köpeği ne zaman aldınız doktor?
When did you get this dog, doctor?
Şu köpeği benden uzak tut. Ne duruyorsun?
Get this dog... get this dog off of me.
Ne istiyorsan yap! Ama bu soğukta bir köpeği dışarıda yatırmak hiç adil değil bence.
You do what you want, but I just don't think it's fair to ask a dog to sleep outside, when it's this cold out.
Ne yapayım istiyorsun? Köpeği sokağa mı atayım?
What do you want me to do, put a dog back out on the street?
Peki ne yaptın köpeği o zaman?
So what did you do with lt, then?
Kraliçenin köpeği ne olacak efendim? Ocak yanmaya devam etsin.
- Well, a bit more than that, Your Honor.
köpeğim 28
ne konuda 81
ne komik 90
ne kokusu 18
ne kötü 135
ne korkunç bir şey 16
ne korkunç 99
ne konuştunuz 16
ne konuda 81
ne komik 90
ne kokusu 18
ne kötü 135
ne korkunç bir şey 16
ne korkunç 99
ne konuştunuz 16