Netflix translate English
271 parallel translation
Sosyal hayatim insanustu hizda kosmaktan ve Netflix'ten ibaret.
My social life consists of running at superhuman speed and Netflix.
Netflix'de bu diziyi arayacağım hafta sonu, böylece bu küçük teorini hızlandırabilirim.
Well, I'll make sure to Netflix that this weekend so I can be up to speed on your little theory.
Netflix'te listemin başına yazdım!
I just moved into the top of my queue on Netflix!
Aslında Netflix'de kaçıncı sıradayım diye bakıyordum.
Actually, I'm updating my netflix queue.
Tamam, DVD dükkanları için tanrıya şükrediyorum.
- Oh, right. Well, then. Thank God for Netflix.
Netflix'in nasıl işlediğini bilmiyor musun?
Do you really not know how Netflix works?
Netflix'den kiraladığı filmler direk ofise geliyor ve o da işleri az olduğunda parça parça seyrediyor.
He has his netflix sent here to the office and he watches them in pieces when things are slow.
Bakalım, 10 % indirimli Netflix üyeliği, biraz çedar peyniri, çeşitli losyonlar, içi jelibonla dolu bu küçük plastik bir şampanya şisesi ve de küçük bir ayı.
Uh, let's see, I got 10 % off a Netflix membership, uh... some nice Cracker Barrel Cheddar, assorted lotions, and a little plastic champagne bottle full of jelly beans... and a little bear.
Netflix'ten bir film aldıysa kesin süresi geçmiştir.
His Netflix queue must have been Jam-packed.
Çanta konusunda Netflix gibi bir yerdir.
It's like Netflix for purses.
Yani, tüm filmleri elimde tutup postaneye kaybettiğimi söylemek dışında.
Well, other than keeping all my netflix movies and saying the post office lost'em.
kütüphane kartın, Netflix üyeliği, Sam'in yeri.
Your library card, Netflix memberships, Sam's Club.
Onun yerine Netflix'ten birkaç film satın aldım.
Now, I just got a batch of movies in from netflix.
Nate ile film gecesi mi yoksa Bass ile canavar avı mı?
Netflix night with nate or battling a beast with bass?
Bir sürü film kiraladım.
I got a bunch of Netflix films.
Netflix'indeki bağımsız filmleri izlemiş mi acaba?
Has he seen the indie movies in your netflix que?
20 dolar Netflix'e.
$ 20 to Netflix.
Netflix sayesinde filmleri internetten izleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
Did you know Netflix lets you stream movies on your computer now?
Netflix'ten arkadaşız da.
We're Netflix friends.
Sen hayatımda gördüğüm en sinir bozucu, kiralık DVD'lerimi çalan, mangalını söndürmeyen adamsın!
You are the most infuriating, Netflix DVD-burglaring, barbecue-not-putting-out man I ever met!
Vampirler hakkında bildiği her şeyi filmlerden öğrenen birini vampir yapmayacağım.
I'm not gonna turn someone who learned everything about vampires from Netflix.
Biraz Grimaldi ve Netflix ile sıcak bir randevum var.
I got a hot date with Grimaldi's and Netflix, why?
Greg Kinnear ın hayalet yok hayır..
Get oil changed, check Netflix for that movie where Greg Kinnear...
.. meleği oynadığı film için netflix e bak.
Plays a ghost...
Netflix listesini görmek ister misin?
You want to see his netflix queue?
Facebook'una ve Netflix sepetine göz attım.
I checked his Facebook page and his netflix queue.
Bugün televizyonda ne var biliyor musun?
You know what just came in today on the Netflix?
Netflix altı ay önce yolladı.
I Netflixed it six months ago.
- Netflix'den Slumber Party Zombie'ye bakıyorum.
Pulling up Slumber Party Zombie on Netflix.
Nexflix indirme listesinde "NOVA" belgeselini buldum!
I find "NOVA" documentary in your Netflix queue!
Netflix'ten izlemem lazım bir an önce.
I gotta Netflix that shit.
Fantezi beyzbol liginden önce,... netflix hesabından önce... Hangisini izlemeliyim? Hayır.
Before your fantasy baseball league, before your netflix queue... which I have to watch.
Hayır, hayır Netflix yok Neler olmuş olabileceğini düşündüğümden.
No, there's no Netflix for what might have been.
Netflix gibi ancak bir mağazaya gidiyorsun ve videonun sınırlı bir koleksiyonun arasında seçiyorsun.
It's like Netflix, but you go to a store, and you pick out your video from a limited selection.
Netflix'e katıldığında da aynen böyle söylemiştin.
You said that exact speech when you joined Netflix.
Ayda 10 dolara, Netflix İnternet'e bağlı televizyonda izleyebileceğiniz tam bir film ve dizi kataloğu sunuyor.
For $ 10 a month, NETFLIX offers a full range of series and films that you can watch on a TV connected to the Net.
Netflix kataloğu İspanyol portallarınınkinden çok daha büyük.
The NETFLIX catalogue is huge compared to Spanish portals.
Burada Netflix'ten bir film izlemeye çalışıyorum.
I'm trying to stream a movie on Netflix in here.
Kahkahalar bitinceye kadar bekle. Ardından geriye sadece acı, pişmanlık ve şifresini bile hatırlayamadığın bir Netflix hesabı kalacak!
Just wait until the laughter dies and all you're left with is pain, regret, and a Netflix account that you don't know the password to!
Sonra oynadı sanırım. Netflix'den araştırabilirsin.
You should look it up on Netflix.
Kullanma izni yok sana iPhone, iPad, iPod Touch, iTunes Netflix, Pandora ya da Spotify kullanman yasak!
You are not allowed to use iPhone, iPad, iPod Touch, iTunes, Netflix, Pandora, or Spotify.
Geceleri, karım uyuyor ve ben uyuyamıyorum ayfonumda Netflix'i açıyorum ve suratıma yaklaştırıp dizi izliyorum.
Late at night, my wife's asleep and I can't sleep, and I pull up Netflix on my iphone, put on some good headphones and watch a film that close to my face.
"Hadi gel yatağımıza uzanalım ve Netflix izleyelim" diyorlar - ve tanıdığım 24 yaşında erkekler dahil evlerine gidip yataklarına oturup bir şeyler izliyorlar, bence artık böyle oluyor.
"Let's, like, watch something on Netflix streaming on my bed" - which might just be, like, 24-year-old guys'way of getting you to sit on their bed - but I think that that's what's happening.
Ve netflix onları bana yolladı ve bende oturup izledim.
And netflix will send it to me, and I can just sit down and watch it.
Şunu biliyorum ki Netflix,
I'll have you know that Netflix,
Çok güzel, Netflix'den mi Hulu'dan mı?
Oh that's fun, on Netflix or Hulu?
Netflix ve kuştüyü yorgan vardır umarım burada.
They better have Netflix and down comforters.
Netflix kullanıyorum.
Uh... I-I have Netflix.
Ama hatırlasana, beni video dükkanına film almaya gönderdin. Çünkü Netflix'i bekleyemedin?
But, remember, you made me go to the video store to get the movie because you couldn't wait for Netflix?
Boşver gitsin.
Get it on Netflix. The point is,
Netflix hesabını dondurmuş.
Two,