Nevers translate English
69 parallel translation
Paris'ten önce? . Nevers'deydim.
Before Paris I was in Nevers.
Nevers'den daha yeni ayrılmıştım.
I had just left Nevers.
Güzel bir sözcük, Nevers, Fransızca'da.
That's a beautiful French word : Nevers.
Nereye gidiyorsun Fransa'da? Nevers'e mi?
Where are you going in France?
Artık hiç gitmiyorum Nevers'e.
I'm never going back to Nevers.
Hayatım boyunca en genç olduğum yerdi Nevers.
I was never younger than I was in Nevers.
Nevers'de genç olmak.
- Young in Nevers.
Nevers'de gençtim.
Young in Nevers.
Sonra bir kez de aklımı kaçırmıştım Nevers'de.
And also, once... mad in Nevers.
Biliyor musun, geceleri düşümde dünyanın en sık gördüğüm yeri,... en sık gördüğüm şeyi Nevers.
You see, Nevers is the one city in the world... the one thing in the world...
Nasıl bir şeydi Nevers'deki deliliğin?
What was this madness of yours in Nevers like?
Fransa'da Nevers'i düşündüm.
I've been thinking about Nevers in France.
Nevers'deydi.
It was in Nevers.
Nevers'i seçiyorum işte.
I choose Nevers.
Peki Fransızca'da başka bir anlamı yok mu Nevers'in?
Does "Nevers" have any other meaning in French?
Nevers'deki o mahzende üşür müydün,... orada sevişmiş olsaydık?
Would you have been cold in that cellar in Nevers if we had loved each other?
Mahzenler soğuk olur Nevers'de, yaz kış.
The cellars in Nevers are cold both summer and winter.
Bir türlü gözümün önüne getiremiyorum Nevers'i.
I can't picture Nevers.
Nevers.
Nevers.
Nevers'de doğdum.
I was born in Nevers.
Nevers'de büyüdüm.
I grew up in Nevers.
Okuyup yazmayı Nevers'de öğrendim.
I learned to read in Nevers.
Nevers'den uzakta bir yerde öldüğümü.
Dead, far from Nevers.
Bu mahzenler çok eski, çok nemli, Nevers'deki bu mahzenler... diyordun ki...
You were saying the cellars in Nevers are old and damp?
Nevers o gece kurtulmuştu düşmandan.
Nevers was liberated that night.
Alman bir sevgilisi vardı Nevers'de, gençken.
In her youth in Nevers she had a German love.
Nevers'den beri.
Since Nevers.
Nevers'de ölmen daha iyi olurdu bence.
I would prefer you had died in Nevers.
Ama ölmedim Nevers'de.
But I didn't die in Nevers.
Unutmuş olduğum Nevers,... yeniden görmek isterdim seni, bu gece.
Nevers, you whom I'd forgotten, tonight I'd like to see you again.
Anınla yanarken her yanım, görmek isterdim Nevers'i...
While my body is still ablaze with the memory of you... I'd like to see Nevers once again.
Bir gün gözlerini görmese, ölebilirdi. Küçük kızcağızı Nevers'in. Nevers'in küçük yosması.
One day without his eyes and she dies, the young girl from Nevers... shameless young girl from Nevers.
Küçük budala. Nevers'de aşktan ölen.
Silly little girl who died of love in Nevers.
Nevers'in saçları kazınmış kızı,... unutulmuşluğa sunuyorum seni bu gece.
Little girl from Nevers with shaven head, this evening I relinquish you to oblivion.
Senin adın da Nevers.
And your name is Nevers.
Fransa'da Nevers.
Nevers in France.
Geçen yıl, "Gece Baskını" filminde önemli bir rolde oynadım. Yvon Nevers'le birlikte.
Last year I had a good part in Night Raid, with Yvon Nevers.
- Maxence Nevers'e gitti.
Maxence has gone to Nevers.
Bildiğin gibi Maxence, Nevers'e taşınıyor.
You know Maxence is moving to Nevers.
Nevers'ten antik seramikler...
Antique ceramics... from Nevers.
Nevers büyük bir yer.
Nevers is big.
Nevers'te bulmam mümkün değil o yüzden orada içim rahat.
In Nevers, there's no hope, so my mind's free.
Nevers büyük, hayat dolu bir şehir.
But Nevers is a big, lively city.
Nevers, Paris'ten 240 km uzaklıkta.
Nevers is 1 49 miles from Paris,
Nevers'e ilk gidişimde her şey yolundaydı.
The first time I went to Nevers, it all worked :
- Nevers'te.
In Nevers.
Nevers'de kalsaydın ne olacaktı?
What if you'd stayed in Nevers?
Asla ailesini tanıyor musun?
Do you know the Nevers?
Asla!
Nevers!
Hayır.
Nevers?
Ancak Nevers yoluyla... anlamaya başlayabilirim seni.
Because of Nevers.