Next translate English
129,765 parallel translation
Ona yalnızca gülüyorlardı ve fark ettiğim sonraki şey kolunu kesip gözlerinin karardığı.
They just laughed at her. And the next thing I know is, is, um, she cuts her arm and her eyes go black.
Ve ben bunu iyi bir otoriteye sahibim. Ben onların öldürme listesinde sırada olacağım.
And I have it on good authority that I'm next on their kill list.
Neden orada şimdi? Yan tarafında çalışarak, bir sonraki kaosu hazırlarken?
Why is she up there now, working by his side, plotting their next round of chaos?
Yerinde olsam sözlerimi dikkatle seçerdim.
I'd choose your next words very carefully.
Pekâlâ, belki bir dahaki döngüde olur.
Well, then, maybe this next cycle will be the one.
Sıradaki muayeneme bir haftadan az kaldı.
My next exam is in less than a week.
- Bir dahaki hafta beni götüreceksin.
- You're taking me next week. - You've gotta be kidding me.
Sonraki birkaç ayı fizik tedavi merkezinde yürümeyi, konuşmayı ve yemeyi yeniden öğrenerek geçirmiş.
He spent the next few months in a physical therapy rehab center learning how to walk, talk, and eat again.
Görünüşe göre sıradakinin kim olduğunu biliyoruz.
Looks like we know who's next.
Jackson, Luna'yı bir sonraki kök hücre çıkarmaya hazırla.
Jackson, prep Luna for the next extraction.
Bir sonrakine seni seçmeleri için onlara sebep verme.
Don't give them a reason to pick you next.
Söyle bana, emori'yi öldürdükten sonra, sıradaki ben miyim?
Tell me something, after you murder Emori, am I next?
Sıra kimde?
Who's next?
Neyi iptal edip neyi başkasına yaptıracağımı görmem için Başkan'ın 72 saatlik programı lazım.
I need to see the president's schedule for the next 72 hours to know what to cancel and what to surrogate.
Bir sonraki havaya olmayacak!
The next one counts.
Şimdi ne yapacaksın?
So, what's next?
Birçok başkan, gelecek dört yılda izleyeceği politikaların ilk adımlarını attığı ilk 100 gününde değerlendirilir.
Most presidencies are judged by their first hundred days, when a president rolls out his policy initiatives for the next four years.
Sırada ne var?
What's next?
Sıradaki durağım orası o hâlde.
Guess that's where I'm headed next.
Sonradaki sorumuz, "beklenmeyeni bekle" kategorisinde.
This next question falls under the category of "expect the unexpected."
Sıradaki soru lütfen.
Next question, please.
Adam onu sonraki kırmızı ışığa kadar takip edip oracıkta vurup öldürmüş.
That man, he followed her to the next red light, and he... shoots her dead.
- Bayan Louis. - Sıra, Senatör Louis'te.
Senator Louis is next.
Sonra otoparkta, yani minibüsü çaldığı yerde.
Next we pick him up in the parking garage where he jacked the minivan.
Devamını öğrenmek istiyorum sadece.
I'm just trying to find out what happened next.
Bu da sonraki sabah. 20 saat 17 dakika sonrası.
And now this is the next morning, 20 hours and 17 minutes after that.
Sonraki gün çıkmış.
He left the next day.
Oraya gidiyoruz.
Yeah, we're headed there next.
Ticaret Bakanı'na söyle, genç girişimciler toplantısı için daha çeşitli kişilere ihtiyaç var.
Tell the Secretary of Commerce we need more diversity for the young entrepreneurs presser next month. Thank you. Hey.
Yani mahkeme lideri seçimini, sonraki başkanımıza bırakıyoruz?
So, we leave it to the next president to pick the Chief Justice?
Ülkemiz, Yüce Divan başkanı için sonraki seçimi beklemek zorunda kalacak ama o gün gelene dek, Başkan Kirkman, ülkenin en üst mahkemesini işler hâle getirme sözünü tuttu.
The country will likely have to wait until the next election for a Chief Justice, but in the meantime, President Kirkman has fulfilled his promise to restore the nation's highest court.
- Önümüzdeki ay.
- Next month.
Gelecek dönem bütçesini planlarken sanat eğitimine eğileceğiz elbette.
Arts education is certainly something to look at as we approach the next budget.
Bursları önümüzdeki ay bitiyor, tabii Kongre tekrar onamazsa.
Their grant expires next month unless Congress re-approves it.
Bunu seve seve tartışabiliriz efendim... gelecek dönem bütçesini yaparken.
I'm happy to debate this, Mr. President, when we put together the next budget.
Bu iş Meclis'e taşınırsa önümüzdeki en az altı ay oturumlarla, önergelerle, celplerle herkesi oyalayabilirim.
If this goes to the House, I could eat up the next six months at least with hearings and motions and subpoenas.
Umarım sonraki zirvede bu meseleyi detaylıca konuşabiliriz.
I hope we can discuss this more fully at the next summit.
Bu olağanüstü bir argüman Senatör Bowman. Ama bence sıradaki misafirim katılmayacak. Beyaz Saray eski Özel Kalemi Aaron Shore.
That's an excellent argument, Senator Bowman, but I'm sure my next guest will probably disagree... recent White House chief of staff Aaron Shore.
Herkes sonraki basın toplantısını soruyor.
Everyone's asking when the next briefing is.
Sandstorm bir sonraki saldırısını her an başlatabilir.
We can't just wait for Phase Two. Sandstorm could launch their next attack at any moment.
Haftaya gidiyor.
She leaves next week.
- Gelecek sefere...
- Next time, we'll...
- Gelecek sefer çalışacağız!
- Next time, we'll study!
Gelecek sefere yukarıya nişan alırım.
Next time, I aim higher.
Bir sonraki şoför ne zaman geliyor?
When is the next driver coming?
Bir dahaki sefere bu vagonlardan biraz ıvır zıvır alıyoruz.
Next time we get some stuff from those locos.
- Ya onu şu anda uyandırırsın ya da bir sonraki testin...
I mean, it could kill him. Either you wake him right now, or I will make sure the next test subject will be...
Bir sonraki William'ı almaya gelişinde, bence onunla konuşmaya çalış.
Next time he comes to pick up William, actually talk to him.
Vekâleten Özel Kalem olduğuna göre sana ödünç vereceğim.
It's really just ceremonial, but, uh, each press secretary passes this on down to the next press secretary, and I figured, since you're now acting chief of staff, maybe a loan was in order.
Gündemimizde o da var.
That's the next thing on the agenda.
- Bir dahakine.
I'm sorry, sir. Next time.