English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Nihai

Nihai translate English

1,411 parallel translation
Nihai kanıt değil.
This isn't definitive.
Hmm, bunu o nihai ses tonunda söylemiş olman bana hiçbir şey ifade etmiyor.
Hmm, just because you say in that definitive tone doesn't mean it means anything to me.
Tekrar söylüyorum, bunu o nihai ses tonunda söylemiş olman bana hiçbir şey ifade etmiyor.
Again, just because you say it in that definitive tone, doesn't mean it means nothing to me.
Onlar, dünya tekrar tekrar düzenlendi Ancak nihai maliyetlerinin insanlar söylemedim.
They remade the world, but they never told people of the ultimate cost.
Lt nihai komplo.
It's the ultimate conspiracy.
Bakın, çok güzel, çok güzel ama hemen nihai sonuca varmayalım.
Look, it's good, it's good, but let's please do not jump to conclusions.
" Bunları ve dekorasyon konusundaki tüm nihai kararları...
" I've left these and all final decorative choices...
İnsansız Guinevere Bir Sondası, birazdan nihai inişini yapacak.
The unmanned probe Guinevere One is about to make its final descent.
- Son konuşmamızda nihai karar yoktu.
There was no sense of finality in our last conversation.
Ve işte nihai darbe.
And here's the big finish.
Kısa bir an için, nihai bilgiye ulaşmıştım, kahretsin.
For a brief moment, I attained absolute knowledge, godhood.
ve nihai hedefime ulaşmaya çok yaklaşacağız.
And we'd be that much closer to achieving my ultimate goal.
- Nihai bir karar verdim.
- I made a judgment call.
# Oyunun nihai kuralı bu
# Playing the final rules of this game
Nihai başarı, büyük ölçüde ameliyatı takiben yapılacak immünosapresif tedaviye bağlıdır.
Ultimate success will depend largely upon immunosuppressive therapy following the surgery.
Hala parmak izi analizinin nihai sonuçlarını bekliyoruz ama kimin yaptığını tahmin edebiliyoruz.
We're still waiting on final fingerprint analysis, but, uh, we have a pretty good idea.
Nihai sonuçlarda, basketbol istatistikleri ayıklandı, geriye sadece ilgili sayılar kaldı.
The end result was that the baseball statistics fell away, leaving the pertinent numbers.
Bu, nihai karar mı?
And this decision is final?
Demek istiyorum ki, yükselme, sonunda hepimizin ulaşmak istediği nihai amaç, öyleyse öyle olsun, ama hepimize oraya ulaşıp ulaşmamak için özgür iradelerimizle davranmamıza izin verilmeli.
I mean, if ascension really is the ultimate end we're trying to achieve, then so be it, but... we should all be allowed to get there or not of our own free will.
Tutankamon'un nihai dinlenme yeri sıradan biri için yapılmış ve... acele ile birleştirilmiş bir mezarın içindeydi.
Tutankhamun's final resting place was in a tomb built for a commoner, and assembled in a rush.
Hawking için, doğanın bu nihai yok edici gücü "tanıdık bölge" ydi
For Hawking, this ultimate destructive force of nature was familiar territory.
New York Times'a göre, "Bu atış kulenin mukavemetini tespit etmek ve yangın söndürme tesisatını düzenlemeye yönelik nihai bir karara ulaşmak" için rehberlik ediyordu.
According to the New York Times, "The fire leads to intense scrutiny of the towers" "and eventually to a decision to install sprinklers."
Nihai zafer br kişinin olacaktı,
Only one side can win ultimate victory,
Her şeye rağmen, Nazilerin Nihai Çözüm planı Hitler ve Himmler'in umduğu gibi ilerlemiyordu.
But the Nazis` "final solution" was not progressing as hitler and HimmIer would have wished.
Nazilerin Nihai Çözüm operasyonlarına tamamen zıt bir kurtarma operasyonuyla Danimarkalı Yahudilerin yüzde 95'i kurtarıldı.
altogether 95 % of Danish Jews were saved in a rescue action that is without parallel in the history of the Nazis` "final solution"
Nihai Çözüm fikrinin asıl çıkış noktası ideolojik olsa da Naziler bu durumdan finansal olarak da çıkar sağlayabileceklerinin farkına vardılar.
While the main motivation for the "Final Solution" was ideological, the Nazis` were also well aware that they could benefit financially from the crime.
Emir almalarına rağmen her Almanın Nazilerin Nihai Çözümü'nde rol almadığını hatırlatan bir bahçe burası.
- a reminder that not every German, when called upon, participated in the Nazis` `Final Solution`
1941 sonbaharında Naziler, "Nihai Çözüm" adını verdikleri plan dahilindeki Yahudi katliamının en önemli aylarına girmek üzereydiler.
In the Autumn of 1941, the Nazis were about to embark on the most crucial few months in the planning of what they called'The Final Solution - the extermination of the Jews.
1942 başlarındaki Auschwitz Nazilerin Nihai Çözüm Planı'nın, Chelmno ve Lodz gibi gettolara nazaran, çok daha küçük bir parçasını teşkil ediyordu.
In early 1942, Auschwitz, unlike Chelmno and the Lodz ghetto, was only playing a minor part in the Nazi's Final Solution.
Bu Yahudilerin Auschwitz'e gelen trenlerde nasıl olup da yer aldıkları Nazilerin "Nihai Çözüm" planı çerçevesindeki en çarpıcı ve şaşırtıcı hikayelerden biridir.
And the story of how these Jews came to be on trains to Auschwitz is one of the most shocking and surprising in the history of the Nazis'"Final Solution."
Ancak bu uydurma ölüm metodları "Nihai Çözüm" planı çerçevesinde milyonları yok etmeyi düşleyen efendilerinin isteklerine cevap olmaktan bir hayli uzaktı.
But their improvised methods of killing could not keep pace with the demands of their masters who, in pursuit of the Nazis' "Final Solution", dreamt of eliminating many millions.
Bu karar, "Nihai Çözüm" adını verdikleri, Yahudilerin yok edilmesi planıydı.
What they called the'Final Solution - the extermination of the Jews.
Nihai konumlarınıza hareket edin.
Moving to the final location.
Her ada için göz alıcı bir nihai gelişme söz konusudur.
For every island is destined for a spectacular final flourish
Nihai zaferimizi kutlamak için saklamıştım.
Saved it for our victory.
Bir bütün olarak, kehanetlerin nihai amacını gösterecek bize.
Shows us where it's all leading.
Birkez daha nihai kader ile flört ediyordu.
Once more she's flirting with the final, fatal act.
Nihai karar için, beş yıl beklenildi.
It took five full years for a final judgment.
Nihai saldırı için Fransız grup kuşatma altındaki bu paralı askerler şimdi zor bir seçenekle karşı karşılar.
As the French mass for a final assault... these besieged soldiers of fortune now face a stark choice.
Daha açık saldırmaya başladı sınırlar dışında yaşayan Yahudilere, onları Yunan sempatizanı olmakla suçlayarak. Nihai intikamını alabilmek için gerekli tuzakları hazırlıyordu.
He began to strike out more openly at the Jews living in the outlying land, painting them as the true Greek sympathizers, setting the stage for his ultimate act of vengeance.
Nihai amaç Mars'a insan göndermek, ancak Mars'ta yürüyecek ilk insan bugünkü astronotların arasında değil.
See that? The eventual goal is to send humans to Mars. But the first person to walk on Mars is not an astronaut today.
"Kaderin, ona yeni bir görev verdiğini hissetmişti... "... nihai bir görev.
"He felt destiny imposed a new task upon him... a definitive task."
Ülkesinin ve halkının nihai kaderi için.
For the ultimate fate of his people and country.
Marsha, nihai kaderini bulmuştu, bir daha asla yalnız yaşamayacaktı.
'... and forever more shall find her destiny to live alone no more.'
Birayla yiğitliğin nihai testi.
The ultimate test of a beer-gamer's mettle!
Nihai sonuçlarla uyuşmayan bütün yeni pil gelişimi haberleri Alan Lloyd tarafından derhal dışlandı.
Any new information on batteries that didn't mesh with the overall conclusions was really just shut out very fast by Alan Lloyd.
Majesteleri ve bazı yetkililer nihai çözüm olarak görüyorlar.
Her Majesty and some of the higher-ups are even talking about implementing a "Final Solution".
Varılan kararın nihai olduğunu kabul ediyorum.
I accept the finality of this outcome.
Bazen aşk ve şefkatle dolu nihai eylemler- -
Sometimes the ultimate act of love and kindness -
1942 yılında, Nihaî Çözüm - Yahudilerin imhası planı doğrultusunda Naziler, ilk kez batı Avrupa ülkelerini taramaya başladılar.
During 1942, the Nazis for the first time began to comb the countries of Western Europe in pursuit of their `Final Solution`, the extermination of the Jews.
Toplantı Yahudilerin imhasında eşgüdüm sağlamak üzere düzenlenmişti. Naziler buna "Nihaî Çözüm" diyorlardı.
The meeting was called to co-ordinate the extermination of the Jews, the Nazis'so-called'Final Solution'.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]