Niles translate English
2,760 parallel translation
Kardeşim Nilesi hatırlarsın. Niles, sen de bulldog'u.
Oh, you remember my brother, Niles.
Evet, elbette Selam, Bulldog.
Niles, you remember Bulldog. Yes, of course.
Bu arada nakit param yok.
Oh, thank you, Niles. By the way, I'm a little short of cash.
Frasier.
( murmuring voices ) NILES :
iyi günler, Niles.
Frasier. FRASIER : Oh.
Niles, Hemen sağında dur onun.
Niles, stand right next to him.
Niles.
- Oh, Niles.
- Üzgünüm Niles.
Well, I'm sorry, Niles.
Niles pas geçmek zorundayım.
You know, Niles, I'm afraid we'll have to pass.
Bu da kardeşim Niles.
That's my brother right there, Niles.
Niles, bize katılacak mısın?
- Niles, you're gonna join us?
Niles, Woody ile çok iyi vakit geçiriyorum.
Niles, listen, I've been having such a great time with Woody,
Niles, lütfen.
Niles, please.
Niles'ın reddetti bir davet olamaz, değ l mi?
This wouldn't be the invitation Niles just blew off, would it?
Niles, bu anneni götürdüğüm ilk filmdi.
- Yeah. You know, Niles, that was the first movie I ever took your mother to see.
- Niles.
- Niles.
Niles, birkaç dakika daha telefonda konuşacak.
Well, Niles will be on the phone for a couple more minutes.
François, ben Niles Crane.
François, it's Niles Crane.
Niles nüfuzunu kullanıp Alice'i iyi bir anaokulu listesine aldırdı. Ona bir teşekkür hediyesi almak istedim.
Look, Niles pulled some strings and got Alice on a list for a really good preschool so I thought I'd get him a thank-you gift.
- Niles mahvolacak.
- This is gonna crush Niles. - Yeah, I know.
Niles'a söylemeyeceğiz. Daphne'ye de kesinlikle söylemeyeceğiz.
We do not tell Niles and we definitely do not tell Daphne.
Niles'ı buna hazırlamamız gerekecek.
Yes, well, I guess we're gonna have to prepare Niles now.
Bence Daphne'den değil, benden duyması daha iyi olur.
Wherever it is, I just think it's best that Niles hear it from me - and not from Daphne.
Niles, bekle.
Niles, wait.
- Elbette Niles.
- Of course, Niles.
Niles sandığımızdan çok daha güçlü.
You know, Niles is a lot stronger than we give him credit for.
Niles bunu biliyor mu? Evet.
- Niles knows about this?
Niles. Seni ahmak.
Niles, you jackass, will you take that thing off?
- Niles.
Niles.
- Hayır. Niles geldi Daphne.
- No, no, just Niles, Daphne.
Niles, bu hayallere neyin neden olduğunu bilmiyorsun.
Niles, the fact is, you don't know what causes these visions.
Niles, çok üzgünüm.
Oh, Niles. I'm so sorry.
Niles.
Niles.
Başka bir gün oynamamız gerekecek.
Niles, I'm afraid we may have to reschedule today.
Lanet olsun. Unutmuşum. Niles'la bugün squash oynayacaktık.
Damn, I completely forgot I rescheduled squash with Niles.
- Merhaba Niles.
- Hi, Niles.
Sanatla ilgili sıkıcı konuşma istiyorsan Niles var.
If he wants some boring, artsy-fartsy conversation he's got Niles.
Niles'ın o parayı yakalama ihtimali, senin...
The chances of Niles catching that quarter
Niles, haklısın.
Niles, you're right, I do.
- Teşekkürler Niles.
Thank you, Niles. Well, what a relief.
Niles, üzgünüm.
Oh, gosh, Niles, I'm sorry.
Niles iyi misin?
Niles, Niles! Are you all right?
yoluma devam edeyim. çok sağol Niles.
I'll be on my way.
Kahveler benden.
Good afternoon, Niles. NILES :
Niles Crane Burada.
Niles Crane here.
Oh, Niles.
Oh, Niles.
Niles
- Niles.
- Hayır, Niles
- Oh, no, no, Niles.
- Hadi Niles.
Come on, Niles, we don't wanna lose our table.
Üzgünüm Niles.
I'm sorry, Niles.
Niles, yazı tura mı atacaksın?
You're gonna flip a coin?