Nineciğim translate English
95 parallel translation
- Tamam, nineciğim.
- All right, grandmother.
Nineciğim, misafirimiz var.
Grams, we got us company.
Nineciğim, onu bir temizleyeyim çok yakışıklı olacak.
Grams, uh, when I get him cleaned up, uh, he's gonna be pure pretty.
"Nineciğim, gözlerin ne kadar büyük!"
"Oh, Grandma, what big eyes you've got!"
"Nineciğim, burnun ne kadar büyük!"
"Oh, Grandma, what a long nose you've got!"
Sonra demiş ki : "Nineciğim, dişlerin ne kadar büyük!"
Then she said, "Oh, Grandma, what long teeth you've got!"
O kasaptır, nineciğim.
You mean the butcher, Grandma
Nineciğim, çocuklarına da sormak istiyorum.
Grandma, I also wanted to ask about your sons.
Ah, nineciğim.
Oh, dear grandma.
Nineciğim!
Oh, goody.
Nineciğim!
Grandma!
" Sevgili nineciğim,
Dear grandmother,
Seni üzen ne, nineciğim?
Somethings not right, grandma?
Sen nineciğim!
You, grandma.
" Sevgili nineciğim...
Dear grandmother,
Canım nineciğim...
Dear grandmother,
Abagail nineciğim!
Grammy Abagail!
Haydi nineciğim, aç şunu.
Come on, Grandma, pick up.
Nineciğim.
Grandma.
- Nineciğim.
- Grandma.
Nineciğim, kristalimi sen al.
Here, Grandma, have my crystal.
Lütfen nineciğim.
Yes, Grandma, please.
Hayır nineciğim, köpekler değil.
No, grandma, not dogs.
Nineciğim.
Grammy.
Nineciğim, merhaba.
Grammy, hello.
Nineciğim, arkadaşım Michael'la tanış.
Grammy, I'd like you to meet my friend Michael.
AnIaŞıIdı. "Babacık haIIeder nineciğim" de bakayım.
I got it. Say, " Daddy's got it, Grandma.
Nineciğim, benim, Kaylee.
It's just Kaylee, Grandma.
Bir kez daha nineciğim!
One more, Grandma!
- Nineciğim, yeterince verdin.
- Grandma, don't give him more.
Onlardan daha yaşlısınız, nineciğim.
You're much older than those assholes, old lady
Nineciğim.
Grams.
" Sevgili Nineciğim!
'Dear Granny!
Nineciğim...
Granny...
Nineciğim, sakinleş...
Granny, calm down.
Ağlama nineciğim.
Don't cry, Granny.
Nineciğim, profesyonel bir didgeridoo çalgıcısı olacağım.
Hey, Granny. I'm gonna be a professional didgeridoo player.
Bunları anlıyor musun nineciğim?
You understand these things. You're a grandmother.
"Nineciğim" mi?
"Mamaw"?
Nineciğim...
Grandma...
Bu senin için, nineciğim.
This is for you nana.
Gülümser geldi nineciğim.
- Gülümser is back!
Bundan iyi haber mi olur? Gül nineciğim.
- Stop tickling!
- İyi geceler, nineciğim.
- Good night, Granny.
Küllüğünüzü temizleyeyim, nineciğim.
Let me clean your ashtray, granny!
Sıran gelecek nineciğim sıran, ne yapsan boş.
Your time will come. Wait for your turn!
- Affedersin, nineciğim.
- Sorry, Gramms.
Sevgili nineciğim.
Good old Nana.
Buyrun içeri nineciğim!
Come in, granny!
- Sağ ol nineciğim.
- Right on, Grandma.
- Nineciğim anladık maun sandığı.
- That mahogany chest, my little Recep...