Nookie translate English
93 parallel translation
Düzüşmekten öte bir şey.
Something more than just nookie.
Onları da çıkarmalısın canım yoksa kukunu görmekten mahrum kalırız.
I think you should take them right off, dear, or we'll never see your little nookie.
Kendine bir orospu buldun, taraf tuttun!
Got yourself a little nookie and chose sides!
Seni tavlamaya çalışacaktır.
Do you think he's not gonna try for a little nookie?
Seks bağımlılarıyız.
We're nookie bound
Nookie değilmi?
Nookie, right?
Evet tamam dostum Nookie ye gidelim.
Yeah, man, "nookie to go," right?
" Küçük bir hizmetçi etrafı temizliyor, hepsi senin olabilir
" A little nookie gonna clean up those zits, and you'll get it
O sevişmenin sesiydi, canım.
That's the sounds of nookie, dear.
Pis çamaşırları ortaya dökmüşsün.
I think you really blew the lid off nookie.
Parfümün Mitsouki. "Adamın siki" yle kafiyeli.
Ooh. Mitsouki. Rhymes with nookie.
Gelecek, gelecek. Bize de fik fik düşecek!
Looky, looky, we're gonna get some nookie.
Piliçlerin Mekkesi, seksin tekkesi olacak.
It's gonna be the Mecca of chick-dom, the North Pole of nookie.
- Kopyalara seks yok.
- No clone nookie.
Orijinal olana seks var sadece.
Original nookie only.
Çiftler bazen sıcak suda yüzmek için buraya saklanır... bazen de koklaşmak için.
Sometimes couples sneak up here for a hot dip and some hot nookie.
Biraz aşna fişne zamanı, he denizci?
Time for a little nookie, sailor?
Ama her şeyin ötesinde Nuckie, dizimi unuttun.
But most of all, nookie, you left out my knee.
- Tamam. Sen, ben ve balonun sana kiralık bir limuzinin arka koltuğunda sarhoş olup oynaşma ihtimalini düşündürmediğini söyle.
Tell me that you weren't thinking that you, me and the prom didn't mean the distinct possibility of a little drunken, back-seat, rented-limo nookie?
Gece gündüz sövüp saydınız, bir gangster düğünündeki barmen gibi mantar patlattınız, sonra bir gün, her zaman olduğu gibi, tüm o güzel düzüşmelerin tadı bozulur.
You re slammin it night and day, poppin'your cork like a bartender at a mob wedding, then one day, like it always happens, all that good nookie turns sour on ya.
Her zaman dürüst ve sadık olmalısınız Sizi geçindirene ve cinsel partnerinize, ve hiç bir zaman öldürmemeye çabalamalısınız, Tabi eğer sizin dua ettiğiniz görünmez adama değil de başka bir tanesine ediyorsa ayrı.
Thou shalt always be honest and faithful to the provider of thy nookie, and thou shalt try real hard not to kill anyone, unless of course they pray to a different invisible man from the one you pray to.
- Bay Ratchett için hiç de iyi değil.
No nookie for Mr. Ratchett.
- Bayan Ratchett için de değil.
No nookie for Mrs. Ratchett neither.
Limp Bizkit'in "I Did It All for the Nookie" şarkısını söylemeliydin.
You should have sung I Did ItAll For The Nookie, by Limp Bizkit.
Ornelle o şeye baka-baka kör olacaksın.
Ornelle... you're going to go blind looking at that nookie.
Bu gece iş yok.
No nookie tonight.
- Evet, hep uyuyoruz.
- Yes, no nookie, but we sleep.
Bu akşam biraz hareket yaşamak isteyenler varsa, daha gitmeden önce burada buluşalım. 23.00'te diyelim.
Those of you interested in getting nookie this evening we should meet back here at, let's say, 1 1. Break.
Sadece ön sevişmesin!
You're just a nookie!
Belki bu yüzden Constance bu gece seninle yatmak istemeyebilir.
There's a slight possibility Constance might not be up for some nookie.
Nöbet odasında uyumanın püf noktası kendinizi etraftaki seslerden yalıtmaktır, horlamadan, diş gıcırdatmasından, hatta nöbet odası sevişmesinden.
The key to sleeping in the on-call room is to block the noises around you, like snoring, teeth grinding or even on-call-room nookie.
şimdi, baştan sona "Kramer Kramer'e Karşı" da oturmak zorunda kalıcam yine aşna fişne olmadan.
Now I have to sit through "Kramer vs. Kramer" again with no shot at nookie.
Bilirsiniz, biraz oynaşmak mı istiyorsunuz?
Looking for a little nookie?
Bakıyorum da Bay Ölü Sevici tartıya girdi.
Oh, Mr. Graveside Nookie weighs in.
"Dinle, arkadaşım annenin briç kulübünü nereye yerleştireceğini çözene kadar cinsel ilişki yok."
"Listen, pal, " no more nookie until you figure out where to put your mother's bridge club. "
O seninle fingirdeşmeye başlayana kadar benim açımdan kırıştırmayan biriydin.
You became persona non-nookie to me the moment he started diddling your pooter.
Sen bir seks bağımlısısın ve artık sana daha fazla güvenemem!
You're a nookie junkie and I just can't trust you anymore.
Sophie olmalı bu, oynaşmak istiyor kesin.
That'll be Sophie, looking for nookie.
Şimdi ise sadece Guacamole'u hatırlaması yetiyor.
I Used To Race Home For Nookie. Now, Just Happy If She Remembers The Guacamole.
Ama erkekler sevişmek için çok daha kötüsüne bile katlanır.
But you know, boys have endured way worse things for nookie.
Biraz sevişemedikten sonra dünyayı kurtarmanın ne anlamı var?
What's the point in saving the world, you can't get a little nookie once in a while?
Biz erkekler, sevişmek için her şeyi yaparız..
A man will do anything for some nookie.
Yarın kesinlikle Keith ile nişan kutlaması sevişmesi yapacağız.
Keith and I are definitely having some post-engagement nookie tomorrow night after the proposal.
İlk seksi bu arabada yapmıştım.
First time I got nookie was in this car.
Bu arabada seks yaptın.
You got nookie in that car.
Oynaşmak için uyandırmaya çalıştım ama sızmıştın.
Tried waking you for nookie, but you sleep like a corpse.
Roger DeCourcey ve Ayı Nookie.
Roger DeCourcey. And Nookie the Bear.
Onu kendi tarafımıza çekersek, acınası fikfik derslerine devam edebilirsin. Peki...
If we can get him onside, then maybe you can keep your pathetic nookie lessons going.
- Sana iyi olduğumu söyledim.
Na-nookie of the North out there. I told you I was fine.
Ya elleşip koklaşmak için eve gelirlerse?
I don't think we should be here. What if they want to come back for a little touchie-nookie-nicky?
- Hey, adamım benim.
- Hey, my nookie.