Nosferatu translate English
112 parallel translation
NOSFERATU BİR DEHŞET SENFONİSİ
NOSFERATU A SYMPHONY OF HORROR
Nosferatu
Nosferatu
Belial'in tohumundan, insan kanıyla beslenip yaşayan Nosferatu türedi.
From Belial's seed sprang the Vampyre Nosferatu, who liveth and feedeth on human bloode.
O Nosferatu ki, gece olunca pençelerini kurbanlarına geçirir ve onların kanlarının cehennemî iksirini emer.
At night that same Nosferatu digs his claws into his victims and suckles himself on the hellish elixir of their bloode.
Nosferatu kanatlarını açmıştı bile.
Nosferatu was already spreading his wings.
Nosferatu geliyordu.
Nosferatu was coming.
Yırtıcı Nosferatu daha henüz, yoldayken, emlakçı Knock, onun tılsımının etkisine çoktan kapılmış görünüyordu.
As the predator Nosferatu approached, it seems that the estate agent, Knock, had already begun to fall under his spell.
Bu sırada, Nosferatu'nun ölümcül nefesi, geminin yelkenlerini şişiriyor ve onun hedefine doğa üstü bir hızla ilerlemesini sağlıyordu.
Meanwhile, the deadly breath of Nosferatu filled the sails ofthe ship so that it flew toward its goal with supernatural speed.
Uzun zaman, Nosferatu'nun toprak dolu tabutlarını neden yanında getirdiğini merak etmişimdir.
I have wondered for a long time why it was said that Nosferatu took his coffins with him filled with dirt.
Nosferatu.
Nosferatu.
Nosferatu.
Nosferatu?
Evet, Nosferatu. Ölümsüz. Vampir.
Yes, Nosferatu, the undead, the vampire.
- Bay Nosferatu.
Nosferatu
Bu, Profesör Leonard Nosferatu'nun meşhur teorisidir.
That's the famous theory of Professor Leonard Nosferatu
Leonard Nosferatu diye biri artık yok, Bay Johnson.
Leonard Nosferatu no longer exists, Mr. Johnson
Konuş Nosferatu.
Speak, nosferatu.
O Nosferatu.
He is nosferatu.
Nosferatu için genç.
He is young for nosferatu.
Bu da Nosferatu'nun işini kolaylaştırıyor.
And that makes it easy for nosferatu.
Nosferatu.
Voice : nosferatu.
Nosferatu.
nosferatu.
Ruhun lanetlendi, Nosferatu.
Your soul is damned, nosferatu.
- Evet, nosferatu.
Yes, uh, nosferatu.
Nosferatu, ölümün ötesi sonsuza kadar sürecek bir lanet.
Nosferatu, beyond death a curse that will last till the end of time.
Nosferatu'nun laneti.
The curse of Nosferatu.
Nosferatu, yaşayan ölü.
Nosferatu, the undead.
Nosferatu nerede?
Where's Nosferatu?
Şeytan.
Nosferatu.
O bir vampir, şeytan.
She is vampyre, nosferatu.
Bu yaratıklar ölmez, bu onlara bulaştığında, ölümsüz ve güçlü olurlar.
These creatures do not die, but grow strong and immortal once infected by another nosferatu.
Nosferatu varmı?
Do you have Nosferatu?
Evet, Nosferatumuz var.
Yes, we have Nosferatu.
Bugün geldi
We have Nosferatu today.
- O bir nosferatu.
- She's Nosferatu.
Hayır, nosferatu ölümsüz demek.
No, it means the undead.
Çok uzun zaman önce yaşayan ölüler, vampir ırkı Nosferatular Mısır'dan sürülmüştü.
A long, long time ago, Nosferatu, the undead, the race of the vampire, were driven from Egypt.
Nosferatu'yla pazarlık etmek gibiydi.
It was like bargaining with Nosferatu.
Babillilerin Ekimu'sundan Çinlilerin Kuang-Shi'sine Yahudilerin Motetz Dam'ından, antik Yunan ve Roma'nın Mormo'suna ve daha aşina olduğumuz Transilvanya'nın Nosferatu'suna kadar.
From the Babylonian Ekimmu, to the Chinese Kuang-Shi, the Motetz Dam of the Hebrews, the Mormo of ancient Greece and Rome, right down to the more familiar Nosferatu.
Nosferatu, sen kağıtları oku. Başlayın.
Nosferatu, you read your papers.
Bak. Kan oldu.
Look, Nosferatu!
Onlar Nosferatu vampirler.
They are Nosferatu-vampires.
Dokuzuncu kez Nosferatu, Ben casus değilim!
For the ninth time, Nosferatu, I'm not a spy!
Nosferatu dostlarımız yaptı.
It was our Nosferatu friends.
Nosferatu'dan çıkma bir şey gibi.
Looks like something out of Nosferatu.
Nosferatu ( İlk vampir )..
Nosferatu...
Senin yüzünden, Nosferatu, şu an radyasyon yüklüyüm.
I am Johnny Radiation because of you, Nosferatu.
Nosferatu'yu izlerken, küçük bir çocukken... esas adamımız kaleye tırmanıyor ve gece bastırıyor... ve biz birşeyler olacak diye bekliyoruz... ve Nosferatu'nun salona girişini görüyoruz.
When I was watching Nosferatu when I was a kid... our main guy is up in the castle, and night has fallen... and we're very suspicious something's about to happen... and we see Nosferatu down the hall.
Kendi hayatlarının bağışlanması için Nosferatu'ya taze et satan korkaklar.
Miserable cowards who procure fresh blood for the Nosferatu in exchange for their own lives.
- Vampir Nosferatu...
Nosferatu the Vampire!
Odama giremezsin, Nosferatu.
You will not enter my room, nosferatu.
- Los Ferantos mu?
Nosferatu?