Nutter translate English
309 parallel translation
Gözün onun üzerinde olsun ki binadan atlayamasın.
He's a nutter. Keep an eye on him see that he don't jump over the building.
Şimdi beni dikkatle izle, Bu deli tam bir pislik!
Now watch ya step. This chap's a nutter!
Git bir bak bakalım delirmiş mi.
Hop round and see if he's a nutter.
Küçük aptal kaçık.
Stupid little nutter.
Salak deli!
Stupid nutter!
Porsche'ne daha çok hatun atmıştın.
Who asked the Nutter? - Really a treasure, the small one!
Su katılmamış bir çatlak!
She's an absolute nutter!
- Anlaşıldı, Purple Fluffer Nutter ( Mor tüylü taşak ).
- Copy that, purple FIuffer Nutter.
Senfoni07, st. forester QuaDro, KayzerAx
Translated by Utter _ Nutter Productions zjs
Bu adam bir çılgın.
The bastard's a nutter.
Senin gibi hayvanları evcilleşmesi için, kaçık herif!
It's the Animal for you, you fucking nutter!
Ara sıra üşütük gibi davransan da seni çok seviyorum.
A bit of a nutter now and then, but I ´ m very fond of you.
- Tamam, seni uluyan çatlak, işine bak!
All right, you howling nutter, get to work.
Çocuk kaçığın teki.
The kid's a nutter.
Seni kaçık.
You nutter.
Bir ağaçta yaşayan çatlağın biriydi. "Merhaba, ben Bin!"
A nutter who lived in a tree. " Hello, I'm Bin!
Sen de bir kaçık.
You're a nutter.
Sen çatlaksın.
You're a nutter!
Kaçık olduğumu düşünebilirsin.
You'd think I was a nutter.
- Bizim lehimize, sıyırmış.
- She's a nutter, which is perfect.
Bu adam gerçekten deli.
He's in the nutter ward.
Ördek bisküviyi buldu!
The duck gets the Nutter Butter!
Bisküvi değil, mantı o!
That's not a Nutter Butter. That's an old won ton!
Hakem bakıyor bisküvi.
Judge rules Nutter Butter.
Ormanda gezinen başıboş ayyaş tipler yapmıştır kesin.
It must just have been some nutter, out in the wood.
Daffy bir kaçıktı değil mi?
! Daffy was a nutter, right?
! Lanet olası kaçık!
Fucking nutter.
- Hadi ordan.
You're a nutter.
Sabırla serbest bırakılma kararını bekleyen bir deli.
A nutter... Waiting for the one word that'll set him off. What?
Gördün mü? Sende üşütüksün.
You're a nutter, you.
Tren istasyonunda bekliyordum salak bir erkek arkadaşa yanaşmak için.
I had a picket line to stand on and a nutter boyfriend to avoid.
- Colin Salter, doğuştan deli.
Colin Salter, conservation nutter.
Onu öldüren o tehdit mesajlarını yollayan manyaktı.
She was killed by the nutter who sent the threatening letters.
'Bu kaçık da kim? 'demeye başladılar'O benim patronum.'
They're going,'Who's that nutter?
- Çekil üstümden manyak!
- Get the fuck off me, you nutter!
- Adam delinin teki.
- He's a fucking nutter!
Yatağımın üstünde solaryum var.
I've got a solarium above my bed. We're expected at a funeral. Nutter.
- Ve ördek fındık ezmesini aldı! - Hayır!
- The duck gets the Nutter Butter!
- Hakem kararı ; fındık ezmesi!
Judge rules : Nutter Butter!
diğerini alabilir miyim anne?
- Mom, a Nutter Butter. - That's enough, stop it.
Kafayı çizmiş olabilirsin ama gerçekten iyi bir aşçısın.
You may be a nutter, but you really can cook.
Sen bir kaçıksın dostum.
You are a nutter, mate.
Ben de onu deli sanırdım.
I'd think they were a nutter as well.
Sana akıl sır ermiyor.
You're a right nutter, you are.
Manyağın teki kayışı kopartmış herhalde.
Well, there's some nutter on the loose, I suppose.
Tam bir çılgınım!
I'm a nutter! '
- Ama o yasadışı... Ve bir deli.
- But he's an illegal... and a nutter.
Kişisel hayali bozukluğun tipik bir örneği ya da, normal durumlarda tam bir aptal.
Archetypal case of delusional personality disorder, or, in layman's terms, an absolute nutter.
Biraz para borç aldığım çatlağın teki sadece.
It was just a nutter I borrowed money from.
- Sizin adamınız.
The fresh nutter.
Hepimiz biliyoruz ki, sen kaçığın tekisin.
For all we know, you could besome fuckin'nutter.