Nâzır translate English
10 parallel translation
Hepimiz hazır ve nâzır bir şekilde onları bekliyoruz.
We're all ready and waiting for them.
Deli danalar gibi koşturup, yer kaybedecek, gerektiğinde geri çekileceğiz bu nedenle herkese cephane servisi yapmaya hâzır ve nâzır olmalısın, yoksa işimiz biter!
Right up there. So you got to be Johnny on the spot with the ammo, or we're dead. - Right.
Ve ben, Doktor Koljo, hazır ve nâzır karşınızdayım.
And this is me, Doctor Koljo, in person and in the flesh.
- Hazır ve nâzırım.
- I'm through with that.
- Hazır ve nâzırım.
- I'm done with that.
- Hazır ve nâzırım.
- Ready and waiting.
Hazır ve nâzır.
Cooked and ready.
♪ Batmakta olan güneşe nâzır oturdum ♪
I've sat upon the setting sun
- Hâzır ve nâzır!
- Yeah.
Hazır ve nâzır.
Done and done.