Okurum translate English
1,319 parallel translation
- Ama parayı ben okurum.
- But I read the coin.
Kitap okurum.
I read a lot of books.
Tarih ve biyografi okurum.
I read histories and biographies.
Bir konuda çok kitap okurum.
I try to read all the books on a subject.
Sırayı bir daha bozarsan canına okurum.
You gotta pick up the linebacker!
Ben okurum. Paige...
You know, I was thinking, if there was ever a time... this family needed to say grace... it's now.
Bir dosyayı okurum ve karşımdaki benimle kafa mı buluyor anlarım.
I read a report, I can tell if somebody's bullshitting me.
Canına okurum senin!
I'll kick your ass!
Evet.dans etmek Ritimlere meydan okurum.
Yeah, dancing. I'm rhythmically challenged.
İkisini de alayım.Birini okurum.
I'll bring them both. I'll read one of them.
Oturup, okurum. Bütün bir dergiyi. Baştan sona.
I'll sit down and read a whole magazine from cover to cover.
- Belgeleri versene, uçakta okurum.
Let me take that prospectus with me on the plane.
Ruhunu okurum.
I know her. I am hip to her jive.
- Herkes bir şeylerde iyidir. - Okurum.
- Everybody's good at something.
Yolda okurum diye almıştım.
My reading entertainment for the way.
Eğer bir şey söylersen canına okurum! "
I'm not a fag. If you tell, I'll kick your ass! "
Çözümlerde canına okurum.
On the issues, I'll kick his ass.
Evet her zaman okurum.
Yeah, read all the time.
Okurum.
I read a lot.
Çok okurum.
A lot, yeah.
İstediğim zaman okurum.
I'll read it when I want to.
Ona ve bana saygıda kusur ettiğinizi görürsem, hepinizin canına okurum!
If I not see you show respect, I pucking sort you all out!
Hepinizin canına okurum!
Room in here for everybody.
Bana elini değdirenin canına okurum, gelin.
Put your hands on me not twice. You better not put your fuckin'hands on me.
Ne TV izlerim ne de gazete okurum.
I don't watch television or read the newspapers.
Hayatı araştırır kitaplar okurum.
I research,... search.
- Çok okurum.
- I read a lot.
- Birinin şiiri okumasını istiyorsanız, ben okurum. " Bugün
You want somebody to read the poem. I'll read it. Today.
5 yaşında bir oğlum var. Boş zamanlarımda casus romanları okurum.
Um, I, um, have a 5 year old son and in my spare time I like to read spy novels.
Pekala çocuklar, Wordsworth'un "Fulyalar" şiirini kim okumak ister? - Ben okurum.
All right, class, who would like to read "The Daffodils" by Wordsworth?
Nasıl yazıldığını bilmem, Sadece okurum!
I wouldn't know how, I only read them!
Beni herhangi bir şekilde engellemeye kalkarsanız, size haklarınızı okurum.
If you impede me in any way at all, I'll be reading you your rights.
Sabaha kadar onu yakalayamazsak canına okurum, anladın mı?
Ifwe don't have him by morning, you'II be in a Iot of pain, understand?
Eğer iki gün burada kalmam gerekiyorsa, canlarına okurum onların, ne olursa olsun!
If I have to stay here for two days, I'll give them an ischemic wh-whatever the hell I had.
Arzuyla okurum.
I read passionately.
Onu akşam yemeği olarak okurum... ama bu tatlı niyetine.
I read the Times for dinner. But this... This is my dessert.
Bunu mahvetmeye çalışırsan, canını okurum.
You screw it up, and I'll screw you up.
Sıraya girmeleri gerekir, çünkü önce ben senin canına okurum.
They got to get in line, because I'd be the first to kick your ass.
Eğer yarın basın toplantısı yaparsam... o mektubu okurum. - Yani hepsi bu. Son.
Good guys win.
Senin her hareketini izliyor olacağım. Benim ilk göz ağrımı bozmaya çalıştığını anlarsam, canına okurum.
But I will be watching you, studying your every move, and if I find that you are trying to corrupt my firstborn child,
Kalanı evde okurum.
I'll finish it at home.
- Onu okumuyorum. Ben bazen... bir keyif için okurum. - Şey.
- l don't read the Enquirer.
Geç oldu. Sonunu başka bir zaman okurum.
It's late, I'll read the end another time.
Ben genellikle burada dışarıda kitap okurum, böylece yalnız kalabiliyorum.
I usually read out here so I can be alone.
Ben daha hafif şeyler okurum.
Well, I read the softer stuff
Yüzümü yıkarım, biraz okurum
Wash my face, read...
Ekonomi sayfalarını okurum.
I read the papers.
Bunu yaparsan, senin canına okurum.
You do this, I'll get you.
Acele etmemi söylersen, canına okurum.
If you tell me to hurry, I'll kick your ass.
Bir dahaki sefer canına okurum.
Next time, I draw blood.
Sanırım her zaman Thomas'ı okurum.
After the prize, I guess everyone does, huh?