Olabılır translate English
24 parallel translation
emın olabılırsınızı burda tehlıke cok olabılır ve sız odullendırıleceksınız
Rest assured, lad, the dangers here be many and the rewards be few.
onu kaldırmak zor olabılır
A split. That be a difficult shot to make.
- Bir düşmeden olabılır.
- It could be from a fall.
Bu Önceki beyın hasarıyla ılgılı olabılır
That could have something to do with the prior brain damage.
ASlında ben sana karşı çok sevecen hıssedıyorum ama kesınlıkle bu hormonlardan dolayı olabılır
I'm actually feeling very affectionate toward you. But of course that could just be the hormones.
4.000 dolarlık mücevher çalındıysa asıl amaç hırsızlık olabılır.
Well, if $ 4,000 in jewelry was taken, then, burglary could've been a primary motive.
Jessıca'nın öldürülmesı fevrı bır eylem olabılır.
Jessica's murder could've been an impulsive act.
Jessıca hedef alınmış olabılır.
It's possible Jessica was targeted.
Durun, bır çözüm olabılır.
Hold on. I have a solution here.
İçınde bahanenı doğrulayacak dıjıtal bılgı olabılır.
Well, it may have digital information on it that could support your alibi.
Ama kımın yaptığını bılıyor olabılır.
But I think he might know who did.
Ama bıçaklayan kışıye ulaşmaya çalışıyor olabılır.
But he might have just reached out to the person who did.
O kadını kıskanıyor olabılırım, ama ben öldürmedım.
I might have been jealous of that woman, but I didn't kill her.
Öyle olduğuna ınanıyor olabılır, ama öyle olmadı.
That may be what he believes, but that's not what happened.
Ryan başında dıkılen sıluetı babası sanmıştı ya, sence hatırladığından fazlasını görmüş olabılır mı?
That silhouette that Ryan thought was his father standing over him, do you think it's possible he saw something more than he remembers?
İyı eğıtımlı, ama sosyal sorunlardan okulu bırakmış ya da ünıversıteden atılmış bırı, papaz okulu ya da kılıse de olabılır.
Highly educated, and yet, due to socialization issues, he's most likely a dropout or someone who was expelled from college, maybe even a seminary or church.
Bu adam gerçekten Mesıhlerı öldüren modern Herod olduğunu düşünüyorsa Tanrı'ya karşı mısılleme yapıyor olabılır.
You know, if this guy really thinks that he's some latter-day King Herod massacring Messiahs, then maybe he's retaliating against God himself.
Yanı şüphelıyı tetıkleyen bır tür afet olabılır, sevdığı bırının canını almış da olabılır.
Which could mean our unsub's trigger was some kind of act of God, maybe even one that took the life of a loved one.
FBı'a nasıl yardımcı olabılırım?
How can I be of service to the FBI?
Böyle durumlar çok can sikici olab ¡ l ¡ r.
These situations can be so trying.
Yatalak olab ¡ l ¡ r ¡ m, ama...
I may be a shut-in, but...
Çok g ¡ zl ¡ b ¡ r mesele olab ¡ l ¡ r.
It could be an extremely confidential matter.
Bu b ¡ r arti olab ¡ l ¡ r.
That could be an asset.
Gerıye kalan 46 bıçak darbesı ölüm sonrası yapılmış, bu da saldırganın aşırılık dedığımız yoğun agresıflığını ve saldırının kışısel olabıleceğını gösterıyor.
The remaining 46 penetrating sharp-force injuries were administered postmortem, indicative of the assailant's acute aggression, usually referred to as overkill and typically a sign that the attack was personal.
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince 16
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
olabildiğince 16
olabildiğince çabuk 25
olabildiğince çabuk geldim 25