English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Olivia

Olivia translate English

5,549 parallel translation
Bir tek Olivia'yla ayrıldım diye üzülmüyorum.
I'm not just down about breaking up with Olivia,
Olivia ile ayrıldık.
I broke up with Olivia.
Olivia'dan ayrıldım çünkü..... Rae'yi düşünmeden duramıyorum.
I broke up with her because..... I can't stop thinking about Rae.
Olivia?
Olivia?
Olivia Konuşabilecek misin?
Olivia, do you think you could speak of it yet?
Merhaba Olivia.
_
Bu şekilde polislere gidersen olacak tek şey Olivia'nın haberi olması olur.
Look, if you go to the cops with this, all it does, it gives Olivia the heads-up.
Olivia'nın DNA testinin sonuçlarını aldım şimdi.
I just saw this DNA test on Olivia.
Olivia öyle bir şey yapacak biri mi?
Is she capable of it?
Olivia.
Olivia...
Sık dişini, Olivia.
Brace yourself, Olivia.
Eski aşkın, Olivia D'Amencourt.
Your old flame, Olivia D'Amencourt.
- Olivia, çok üzüldük.
- Olivia, we're so sorry.
Olivia, bizi esir tutulduğun mağaraya geri götürebilir misin?
Olivia, do you think that you could retrace your steps, lead us back to the cave?
Bunu Olivia'nın iltihabının içinde buldum.
I found this embedded in Olivia's wound.
Olivia kaçtıysa bizim geleceğimizi biliyordu.
If Olivia got away, he surely knew we'd be coming.
Olivia!
Olivia!
Olivia, ne diyorsun sen?
Olivia, wh... what do you mean?
Ayrıca, Olivia'yı unutmama yardımcı oluyor.
A-and besides, it's really helping me get over Olivia.
Olivia'yı kıskandırmak için birisiyle yatmalıyım.
I gotta sleep with someone to make Olivia jealous.
Olivia bunu gördüğü zaman "Morty de kimmiş" diyecek.
When Olivia sees that, she's gonna say, "Morty who?"
Olivia benimle yeni bir yaşam kurmak istiyor.
Olivia wants to find a new life with me.
Gördüm bunu, Olivia.
I've seen it, Olivia.
Onun yanında AAD'nin Rhode Island şubesinden, ki ülkedeki katılımı en yüksek yardım programı, Olivia Livingstone var.
Beside him, we have Olivia Livingstone from the Rhode Island branch of the DSD, which has the highest participation rate in the benefit program in the country.
Nathan ve Olivia Cameron.
Nathan and Olivia Cameron.
Sen cidden farklı bir şeysin Olivia.
You really are something, Olivia.
Her şeyi yapmaya hazır bir kızın kanına girmek. Olivia'dan ufacık bir tasdik alabilmek için hem de! Saçmasapan şeyler için bile kızının kusurlarıyla dalga geçmekten zevk alan bir kadın!
Preying on a little girl who'd do anything for the slightest shred of approval from Olivia, who's only too happy to victimize her physically imperfect daughter for vanity's sake.
Olivia'nın cidden bu adi ve hastalıklı değişimden...
You don't seriously expect me to believe that Olivia wasn't behind this sick
- Olivia'nın hiçbir etkisi olmadı. Üstelik kendi çıkarlarını gözardı ederek hareket etti.
- Not only did Olivia have nothing to do with it, she was acting against her own best interest in the matter.
Olivia'nın tek ilgilendiği kendisidir.
Olivia's only interest is Olivia.
Yani özel hekimi olarak eminim Olivia hakkındaki...
I mean, as her personal physician, I'm sure you know everything
-... her şeyi biliyorsundur.
- there is to know about Olivia.
- Bir teori var. Biraz çabayla, güzel olan bu beden başka bir amaçla parçalarına ayrılıp Olivia'nın kanserini iyileştirebilir.
- There is a theory, not wholly without merit, that this host anatomy, the pretty one, if you will, can be repurposed, broken down into component parts to cure her cancer.
- Buna rağmen bedeni Shelley'nin almasını istedi. Kendi hayatına mâl olacağını bildiği halde.
- Yet, she insisted that Shelley have the body, even though it could cost Olivia her life.
Olivia'nın bile.
Even Olivia.
Olivia o bedeni parçalara ayırma konusunda fikrini değiştirirse Shelley'nin akıbeti ne olur?
If Olivia were to change her mind and use this anatomy for spare parts, after all, where would that leave Shelley?
- Olivia, iyi görünüyorsun.
- Olivia, you're looking well.
Olivia bebeğin peşindeymiş.
Olivia's after the baby.
Olivia'ya işkence etti.
It tortured Olivia.
Kes saçmalamayı Olivia!
Cut the shit, Olivia!
Olivia, biri elma biri portakal.
Olivia, it's apples and oranges.
Haybeye sallıyorsun Olivia.
You're grasping at straws, Olivia.
Er ya da geç Olivia bir hata yapacak.
Sooner or later, Olivia's gonna make a mistake.
Olivia Godfrey konusunda...
Olivia Godfrey...
- Olivia Godfrey'in ölmesini en az senin kadar istiyorum.
- I want Olivia Godfrey dead just as much as you do.
Olivia, şu Merlot bağımlılığın konusunda bir ara oturup konuşmamız lazım.
Olivia, we really do need to talk about your fondness for Merlot.
Olivia'yı kalbinden bıçaklamanı istiyorum.
I want you to stab Olivia in the heart.
Burada ne işin var Olivia?
What are you doing here, Olivia?
- Olivia yüzünden.
- On account of Olivia.
- Olivia'nın öldürüp öldürmediği mi?
Did Olivia kill her?
Neyse, siktir et Olivia'yı.
Anyway, fuck her!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]