Olsaydın translate English
13,831 parallel translation
Benim olsaydın Marisol seni bir an olsun bırakmazdım.
If you were mine, Marisol, I'd not leave your side for anything.
Beni değiştirmek istediysen çocukken başımda olsaydın.
If you wanted to change me, you should have been there when I was growing up.
Köpekbalığı olduğun zaman çok fazla dezavantajın var. Eğer kartal olsaydın, uçabilirdin!
If you're an eagle, you're flying!
Keşke burada olsaydın.
Wish you were here.
Eğer ağzını açmış olsaydın anında sana da lafı sokacaktı.
Look, if you'd opened your mouth, too, you'd have been shut down. You don't see that?
- Peki şimdi genç olsaydın?
- And if you were young now?
Eğer kaçmış olsaydın, tam bir felaket olurdu.
If you'd have got out that could have been quite catastrophic.
Öyle değil. Dünyada istediğin herşeyi alabilecek olsaydın diyorum. Ne isterdin?
Nah, I mean, if you could have anything in the world that you want, what would you want?
Beni öldürecek olsaydın şimdiye kadar yapardın.
If you were gonna kill me, you would've done it by now.
Eğer bunu bana yapmamış olsaydın, o zaman şimdi sana bunu yapmazdım.
The guy who was hitting my head... Could be worth money.
Birini kurtarabilecek olsaydın ve sağlıklı bir çocuk ile hasta bir adam arasında seçim yapman gerekse hangisini seçerdin?
If you have enough to save one person, and your choice was between a healthy child or a sick old man, - who would you choose?
Eğer polislere ötmemiş olsaydın, şimdi burada olmazdım.
If you hadn't squealed to the cops, I wouldn't be in here right now.
Eğer bana sadece beş dakikanı ayırmış olsaydın sen hayatını yaşardın, ben de hayatımı.
If you had agreed to give me 5 minutes. I would have my life. You would have yours.
- Michael Douglas'a karar vermemiş olsaydın, Hiçbiri olmazdı. - Hey, hey!
- If you hadn't decided to Michael Douglas me, none of this would've happened.
Akıllı olsaydın, aynısını yapardın.
If you were smart, you'd do the same.
Max, beni kahrolası Alman uçaksavar topçularıyla dolu bir piste göndermemiş olsaydın...
Well, you know, Max, if you hadn't sent me into a strip covered in fucking German AAA!
Albayın yerinde ve onun durumunda sen olsaydın bizi sağ bırakır mıydın?
If you were the colonel and you were in his situation, would you let us leave alive?
Bakın, dilerseniz birlikte kalabilirsiniz... -... ama onlar benim çocuklarım olsaydı otobüse kendim bindirirdim.
Look, you're welcome to keep'em here with you if you want, but if they were my kids, I'd get'em on that bus.
Yeterince zeki olsaydım, muhtemelen bu şüpheli iltifattan alınırdım.
If I were clever enough, I should probably take offence at that dubious compliment.
Amacın gerçekten onur kazanmak olsaydı, kardeşini öldürmekten kaçınırdın.
If honor had been your intent, you might have abstained from murdering your brother.
Doğruyu söylemiş olsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı.
I should have hust told the truth, and none of this would have ever happened.
Eğer onun beynini patlatmamış olsaydım, ön tarafında deniz motoru olan bir kamyon veya her ne satın almayı düşünüyorsa, onu alırdı.
If I hadn't blown his shit for brains out, there'd be a new truck out front with jet skis or whatever else he could think to buy.
Orada olsaydı bile mürettebatın yanında olup olmadığını bile bilmiyoruz.
And even if he was, we do not know if and the crew is with them.
Kızgın olsaydım söylerdim.
If I was mad at you, I'd tell you about it.
Eğer bunu bilmiş olsaydın korkar mıydın? Bu, Mua Thai geri tekmesiydi. Patron, bu seferlik bir sürtüğe vurmama izin verir misin?
Boss, you want me to put a slug in this one first?
Keşke basın kartım olsaydı.
I should've got a press pass.
Bütün o kazandıklarıyla birlikte kontartı imzalamış olsaydı annesinin hayatını yoluna koyabilir miydiniz?
Could've set his mama up for life if he just signed that contract, gotten those benefits.
Nasıl yapılacağını bilseydik ve araçlarımız olsaydı bile yolu temizlemek günler sürerdi.
It would take us days to clear a path... even if we knew how to do it and if we had the means.
Kapılarını bana açacak başka bir yerim olsaydı, dizlerimin üzerinde sürünerek oraya giderdim.
If there were another place open to me, I would crawl there on my knees.
Kesinlikle hoşlanılabilir biri, ve kuzenim veya kuzenimin kuzeni veya arkadaş ya da arkadaşımın arkadaşı, ya da üvey birşeyim olsaydı ondan kesin hoşlanırdım.
And I'm sure I could like him if he were a cousin or a cousin's cousin or a friend or a friend's friend or an in-law or a step-something.
Başka birinin iki kadını olsaydı daha kolay olurdu...
It would be easier if another person came with two women...
Senin biraz daha az zamanın kaldı Dua ederdim yerinde olsaydım
# You've got slightly less than that If I were you I'd pray
Amcamın seçtiği bir kadınla evlenmiş olsaydım bugün gururla krallığımı onaylayacaktı ve yüzyıllardır süren saltanatımız devam edecekti.
If I had married a woman of my uncle's choosing, he would, this day, proudly be confirming me king, and the line of royal succession, centuries old, would remain unbroken.
Eğer bu senin çocuğun olsaydı, kaybolduğunu ve acı çektiğini bilseydin yardım etmek için her şeyi yapardın, değil mi?
If this was your child, if you knew she was lost and in pain... you'd do anything to help, wouldn't you?
Meena'nın sesi bende olsaydı şimdiye süperstar olmuştum!
If I had a voice like Meena's, I'd be a superstar by now!
- Kaskın mı geç kalmana sebep oldu? - Hayır, eğer yürümüş olsaydım... Ya kaskın takılı değilken bir kamyon çarpsa?
My... both of my parents are very obese.
Keşke ateş şimdiden alevlenmiş olsaydı! " Kesinlikle haklısın. İşte tam da bu yüzden bizim sana ihtiyacımız var.
So I have a scale today and I was wondering, would you like to be a part of my BMI test?
Okumuş olsaydınız eğer kiliselerinizi terk eder ;
I think we were pretty much all called overweight.
Larry Snyder'ın yerinde olsaydım işimi kaybetmekten endişe duyardım.
If I was Larry Snyder right now, I'd be worried about keeping my job.
Yarışan ben olsaydım, elimden alınmasını istemezdim.
I know when I was competing, I wouldn't have wanted it taken from me.
Bana mahkemeden önce babasının istismarından bahsetmiş olsaydı,
If he'd told me about his father's abuse before the trial,
Bir yandan kafamdan çıkarmaya çalışıyorum tek tesellim, ulan en azından kadın olsaydık en azından adamların bir işine yarardık, anladınız mı?
I'm dragging this fucking thing along, thinking the only consolation is, at least if I'm a fucking woman, I'm not gonna get buggered, you know what I'm saying?
İmkânın olsaydı, yeryüzünde kaçabileceğin bir yer olsaydı, nereye kaçardın?
If you could, if there was any place on Earth you could run away to, where'd you run?
- Sana Megan'ın ilişkisini anlatmam gerekiyordu ve sadece Tom'un eski karısı olsaydım bana inanmazdın!
- I needed to tell you about Megan's affair, and you wouldn't have believed me if I was just Tom's ex!
Senin karın olsaydı V Bölümü'ne güvenir miydin?
Frank, if it was your wife, would you trust V Section?
Kör olsaydım bile, karılarım bana al kellesini dediğinde kadının güzel olduğunu anlardım.
_ _ _
Birilerini sevip kaybettikten sonra işleri yoluna koymak için bir şansın olsaydı?
If you loved someone and lost them and had a chance to make it right?
Karışım yeterince iyi olsaydı bunu hatırlayacağınızı umuyordum Majesteleri.
I think you would remember that, Your Majesty, if the mixing went well.
Kendi çocuklarınız olsaydı öyle olabilirdi.
Like your own would have been.
Ve eğer annemle böyle konuşmuş olsaydım, Babamın ne yapacağını biliyor musun?
And if I ever spoke to my mother like that, do you know what my father would have done?
Yani bir felaket olsaydı... Teröristlerin her elçiliği yaktığını söyleyelim ve NSA'ın Orta Doğudaki görevi ile bu program hiçbir veriyi kaybetmemenizi sağlıyordu.
So if there was some catastrophe, say uh, terrorists burn down every embassy and NSA post in the the Middle East, this program would ensure we wouldn't lose any of that data.