Oly translate English
14 parallel translation
Bu aptallık, Oly.
This is bullshit, Oly!
Hey Oly, senin kız Otto'nun etrafında.
Hey Oly, your wife's all over Otto.
Hay Oly, bu Bud.
Hey Oly, there's Bud!
Trajik bir olyın komik hale dönüşebilmesi için gereken zaman bu.
French fries, pizza.
Trajik bir olyın komik hale dönüşebilmesi için gereken zaman bu.
That's how long it takes for something tragic to be funny.
Hay lanet!
Holy crap-Oly.
Anasını seveyim!
Ho-o-oly moly!
- Sen iyi... O göte baykuş öte!
- Are you okay- - ho-o-oly butt cheeks!
Harekete geçene kadar olyı duyurmayın.
Keep it a secret before action
Çok fazla tırnak olyı olacak - - çok ama çok fazla- - ama zamanla daha fazla iyi anların olacak, sözüme güven.
You're gonna have lots of toenail moments- - lots and lots of'em- - but you're gonna end up having more good moments than toenail moments, I promise you.
İki olyıda çaprazlama kontrol ettim, ve iki olay arasında hiç bir bağlantı bulamadım, ikisi arasında kaçırılma belirtisi yok.
I've cross-checked everything between the two incidents, and I find no connection between the two cases, except for the fact that they're both kidnappings.
Nezarette bir katilimiz var. Ve sahte DNA örneği olyını çözdün.
But we do have a murderer in custody, and you got around a fake DNA sample.
Küçükler Ligi beyzbolu bu Oly.
It's Little League baseball, Oly.
2 gün geçtiği halde polis bay Serano'nun nerede olduğunu bulamadı... hatta TV istasyonunun kameralarını hekliyor ve logosunu koyuyor... ortalık yerde siberbeyni olmayan iki evsiz hariç hiç kimse yüzünü görmemiş.
So, on live TV, criminal puts funny face marks on witnesses. Even though, many people witnessed... His escape, oly two computer ID-less street bums could identify him.