Omo translate English
159 parallel translation
Bu ne?
Omo! What is this?
"Omo" dan "köpük" şarkısı.
The bubble song from Lux.
"Omo" Kanunu gereğince.
The "Omo" law.
OMO?
OMO?
Bana OMO gibi gelmedi Richard.
Not for one Omo did it look Ricard to me.
Bir paket OMO gibi gelmedi.
Not for one Omo.
Bu torbayı da veririm. Omo, kazak...
And I'll give you my bag.
Eğer onu görürseniz, Omar'ı aramasını söyleyin.
If you see him... ask him to ring Omo.
Omar evleniyor.
Omo's getting married.
Omar'la konuşmak istiyorum, iş hakkında.
I want to talk to Omo... about business.
Tecrübelerime göre, Omar'ı beklemek her zaman değer.
In my experience, it's always worth waiting for Omo.
ECCE OMO.
Ecce Homo.
Altı şişe su, Omo deterjan ve birkaç peçete.
Six bottles of sparkling water, Omo ( brand ) detergent and some tissues.
Kedi köpek isimleri verenler var mı?
Omo, there are those who are named Cats and Dogs?
Beni affedin.
Omo, excuse me.
Burada ne yapıyorsun?
Omo, what are you doing here?
Omo, omni, lopus
Omo, omni, lopus
Omo. Omo.
Bleach.
Bu "Omo" mu demek.
Is that the word for "bleach"?
Afrika'nın en büyük çöküntü vadisine ve Etiyopya'da Omo Nehri'ne yöneliyorum.
I'm heading to Africa's great Rift Valley and the Omo River in Ethiopia.
Ulaşmaya çalıştığım yer, Omo'nun uzak batı tarafında yer alıyor.
The place I'm trying to reach lies on the far western side of the Omo.
Omo'ya bakarak burada oturmakta çok özel bir şey var.
There's something very special about sitting here looking out at the Omo.
Omo Nehri, Etiyopya.
The Omo River, Ethiopia.
Tanrım!
Omo!
Buyurun.
Omo! Hello.
Tıpkısının aynısı.
Omo, it's really the same.
Yine karşılaştık.
Omo, we meet again.
Bilmiyor muydun yoksa?
Omo, you didn't know?
O dükkânın ddukbokkileri çok lezzetliydi.
Omo! The Ddukbokki in that restaurant is really good!
Ha Ni!
Omo! , Ha Ni!
Beni küçümseme.
Omo! Do not look down on me.
Neden bu kadar şaşırdın?
Omo! Is that something to be surprised about?
- Tanrım!
- Omo!
Başkanım.
Omo, Chief!
Söz konusu para olunca iradesiz oluyorum.
Omo! Chief, I'm really weak when it comes to money.
Kim Joo Won.
Omo, Kim Joo Won.
Ne tuhaf!
Omo! What kind of...!
Ne demek istiyorsun?
Omo, what do you mean?
Lütfen bağışlayın.
Omo. Please excuse me
Şişmanlatıcı şeyler yiyorsun.
Omo you're eating something fattening.
Omo!
Omo!
Tanrım, sen biliyor muydun?
Omo, you knew it?
Otur, otur.
Omo, sit down, sit.
Omo!
Mouse!
Ama bu?
Omo.
Neden?
Why? Omo!
Bu ne?
Omo! ( Omo
Omo'ya ihtiyacımız var.
We need bleach.
Omo.
Bleach.
Diplerinden nasıl hacim verdiğimi görüyor musunuz?
Omo! Omo! Omo!
Özür dilerim.
Omo! Ah, sorry.