Ona inanıyor musun translate English
376 parallel translation
- Ona inanıyor musun Sam?
- You believe her, Sam?
O mu! Ona inanıyor musun?
If you believe her!
- Ona inanıyor musun, Cal?
Do you believe him, Cal?
- Dock, ona inanıyor musun?
- Dock, do you believe him?
Ona inanıyor musun?
And you believe her?
Ona inanıyor musun?
Please go on, mr.
Ona inanıyor musun?
You believe him?
Ona inanıyor musun?
Do you believe her?
- Ona inanıyor musun?
- Do you believe her? .
Hala ona inanıyor musun?
Do you still believe him?
Yani ona inanıyor musun?
So you believe him?
- Ona inanıyor musun?
- Do you believe him?
Ona inanıyor musun, Baba?
Do you believe him, Dad?
Baba, ona inanıyor musun?
Dad, do you believe him?
Ve ona inanıyor musun?
And you believe her?
Ona inanıyor musun?
Can you believe him putting us through hell...
- Ona inanıyor musun?
- Does it believe in him?
- Ona inanıyor musun?
- You believe him?
Ona inanıyor musun?
So you believe her?
Ona inanıyor musun?
You believed her?
- Ona inanıyor musun?
- Do you believe her?
- Ona inanıyor musun?
- You believe in Him?
Ona inanıyor musun?
- Do you believe him?
Ona inanıyor musun?
Do you believe him?
Sen ona inanıyor musun?
You're saying that?
- Ona inanıyor musun?
- And you believe him?
- Ona inanıyor musun?
And you believe him?
Demek istediğim, ona inanıyor musun?
I mean, can you believe her?
Hala ona inanıyor musun?
You still believe her?
- Ona inanıyor musun?
Do you believe her?
Ona inanıyor musun?
Do you believe in him?
Ona inanıyor musun?
You believe her?
Ona inanıyor musun?
And you believe him?
Şimdi ona inanıyor musun, O'Neill?
Do you believe in him now, O'Neill?
Ona inanıyor musun?
P.S. Did you recognize the man?
Ona inanıyor musun, Baş Komiserim?
You believe him, Lieutenant?
- Anza bunu kanıtlayacak diyor. - Ona inanıyor musun?
He says Anza's gonna prove it.
Ona inanıyor musun?
- Did you believe him?
- Ona inanıyor musun pembe derili?
- Do you believe him, pinkskin?
Ona inanıyor musun?
- You believe her?
Ona inanıyor musun?
- And you believe her?
- Ona inanıyor musun?
Do you believe him?
Ne diyorsun Teğmen Cameron? Ona inanıyor musun?
What about you, lieutenant Cameron, you believe him?
Peki ona organ nakli yapabileceğine gerçekten inanıyor musun?
And you really believe you can work a transplant on her?
Bana ve ona benzeyen başka bir vücut olduğuna inanıyor musun?
Do you believe that my body looked like me and that her body looked like her?
- Bunu bile bile, seni ona karşı bir şeyler hissetmeye yönlendireceğime inanıyor musun?
- Can you imagine that I knew... when I was encouraging you to give way to your own feelings?
Picasso'nun ona bir şey satacağına inanıyor musun?
Do you, do you think Picasso will sell him something?
Ona inanıyor musun? Evet, Vane.
Do you believe him?
Ona "Bakire Meryem'e inanıyor musun" diye sordum.
"No, Auntie. I'm staying. I'm flying a kite." He had many excuses.
bu kadının dileği olacak Raj bu komik, göle bozukluğu at ve çıplak genci aramaya gönder ve senin dileğin de gerçekleşecek insanlar burada ona inanıyor inanıyor musun?
"That woman's wish will be fulfilled, Raj!" "Funny. Toss a coin in the lake, get a naked kid to fetch it..."
İnanıyor musun ona?
You believe him?