Onsuz translate English
3,495 parallel translation
Onsuz hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Things will never be the same without him, huh?
Bu yüzden onsuz daha iyi olacaksın.
Which is... why you'll be better off without him.
Onsuz yaşayamam.
I can't live without him
Onsuz hiçbirini yapamazdım.
I couldn't have done any of it without him.
Onsuz olmaz.
Not without him.
- Onsuz dava sonuçlanmaz ha?
Can't break a case without him, huh? Yeah.
- Onsuz gelmek zorunda kaldım.
I had to leave without him.
Onsuz, işimiz de olmaz.
Without her, we got no job.
Peggy, onsuz kaybolurum.
Peggy, I'm lost without her.
Onsuz, Avustralyalı arkadaşın... adamlarımdan, onu diz kapaklarından... vurmaması için yalvarır.
Without it, your aussie friend... he ends up begging one of my guys not to shoot him in the kneecap.
Onu özledim, onsuz bir dakika geçirmek istemiyorum.
I miss her, I haven't spent any time with her at all.
Bu şeyleri nasıl yorumlarsan yorumla, şu anda onsuz bir hiçsin.
So, no matter how you see things, you're nothing without him now.
- Dürüst olmam gerekirse, onsuz daha iyisin.
- And, frankly, you're better off without him.
Aslında daha önce kimsenin önünde piyano çalmadım,... Ve oraya onsuz tek başıma çıkacağımı düşününce korkudan delirecek gibi oluyorum.
I've never actually played in front of anybody before, and with him not up there with me, I'm kind of freaking.
Planları ne olursa olsun, Bay Seville'in iş birliğiyle ya da onsuz, önceliğimiz oğlunu canlı geri almak.
Regardless of their intentions, with or without Mr. Seville's full cooperation, our first priority is to get his son back alive.
Lucas'la ben onsuz daha iyiyiz.
And Lucas and I- - we are better off without him.
- Ama ben onsuz yaşayamam.
I can't live without Joanna.
Skyler onsuz iki gün dayanamayacağımı sanıyor ama seni öneren kankam sağ olsun gizli bir silahım olduğunu bilmiyor.
Skyler thinks I can't last two days without her, but, thanks to my buddy who recommended you, she doesn't know I got a secret weapon.
Fakat biz onsuz bir hiçiz.
But we're severely out of balance without her.
Diyor ki ; git, git ve hayatını onsuz yaşa..
He says go... go live without her
Yıldırım aşkıyla vurulmanı onsuz yaşayamayacağın biriyle yuva kurmanı istiyorum.
I want you to be struck by lightning.... Floored by someone you just can't live without.
Onsuz ortalıkta, zamanında safça gerçek olarak kabul ettiğim şeylerin doğruluğunu kanıtlayabilecek en ufak bir kanıt dahi göremiyorum.
Without him, I have never seen a shred.... Of evidence to validate.... What I had naively accepted as facts.
Onsuz dengede durmayı öğrenebilir.
And he can learn to rebalance.
Onsuz asla başaramazdım.
I never would have made it without him.
Bana sorarsan, Carlos'un ailesi onsuz çok daha iyi olacaktır.
My opinion is Carlos's family would be better off without him.
Onsuz işe yaramaz.
It's useless without him.
Onsuz ben bitiğim.
I'm kinda screwed without it.
- Mutlu değiller, ama onsuz olmak istemeyeceğini senin için düşündüm.
They weren't happy, but I thought in your condition you wouldn't want to be without it.
- Onsuz daha çabuk oluyor.
Sue. - Sue.
Sizi ne rahatsız ediyorsa, onsuz da yapabiliriz.
Whatever is bugging you, we can fix it without that.
Onsuz yaşayamacağımı... durmadan ona söyledim.
I have told him repeatedly that I cannot live without him.
Onsuz ilerlemeye hazırlıklı değilim. Akıl hastalığının, suçluluk duygusu ile alakası yok!
Insanity has no bearing on guilt!
Sen tutuklandığından beri onsuz tuvalete gidemiyorum resmen.
I can't take a shit without Lurch breathing down my neck.
Ben onsuz, o da bensiz seninle seks yapamaz.
Neither one of us is supposed to have sex with you when the other's not around.
Kendimi onsuz çıplak hissediyorum, tamam.
I feel naked without it, okay.
Ayrıca şirketimiz onsuz yaşayabilcek mi bilmiyorum bile.
Plus, don't know if our company will survive without him.
Sahiden, onsuz daha iyiyim.
Really, I'm better off without him.
Onsuz yaşayamam ben.
I can't live without her.
Onsuz da hallederiz.
We'll be okay without him.
Vezirka buradaydı, onsuz başaramazdım.
Vezirka was here, I don't know how would I manage without her.
Shelagh'yı dünden beri görmedim ve açıkçası, onsuz gittiğim için benim derdim bana yetiyor.
I haven't seen Shelagh since yesterday, and frankly, I've got enough on my plate without her just taking off like this.
Onsuz bir gelişme sağlayamayacağım milyar dolarlık bir fikrim vardı.
I got this billion-dollar idea that can't move forward without him.
Onsuz burası olamaz.
Yo no pudiera ser esto sin ella.
Onsuz bir yere gitmiyorum.
I'm not going without her ;
Onsuz başlamamızın bir sakıncası var mı?
Would you mind walking us through without him?
- Onsuz da hallederiz.
We'll be okay without him.
İşimi onsuz yapmak zorundayım.
I have to do my job without it.
Onsuz daha iyiyiz.
We are better off without him.
- Onsuz gitmem!
Calm down!
- O sizin bateristiniz ama onsuz bir video klip çekiyorsunuz.
- What? I like Emmett. - He's your drummer
Onsuz daha iyi olacaksın.
You'll be better off without her.