Ooh translate English

Çok iyi be.

Respect. Ooh.

"Maceraperestler aranıyor."

- "Thrillseekers wanted." - Ooh.

Muhtemelen oradadır.

Look in here. - Ooh. - Probably in there.

Tallulah.

Ooh, ooh.

- Evet ya, evet.

Ooh, yes, yes, yes.

Hey dur biraz.

Ooh, hang on.

Evet.

Yeah. Ooh.

Ömür boyu kolostomi torbasıyla gezme ihtimali var.

I mean, she could wind up with a colostomy bag. - Ooh.

Ama yine de değer.

- Ooh. But still, it'll be worth it.

İyi misin?

- Ooh. - Are you okay?

Hepsi anneanneme gelmiş.

Ooh. They're all for Nan.

- İçemezmişiz!

- Ooh, we can't drink!

Jillian Michaels.

Jillian Michaels. - Ooh, yeah.

Yenileme.

Ooh, rebranding.

Başarısızlığı kabul etmek.

Ooh, admitting failure.

Umut vadeden bir sihir numarası.

Ooh, a promising magic trick.

Babamın kafasının bir tırpanla kesildiğini gördüm ve artık buğday yemekten zevk alamıyorum.

"Ooh, I saw my father decapitated by a grain harvester " and now I can't enjoy wheat. Boohoo. "

Tanrım.

Ooh, boy.

Yanıyorum!

Ow, the burn. Ooh!

- Şeker koysam hakaret olur mu?

- Would it be insulting to ask for sugar? - Ooh.

Çok zor bir meydan okumaymış soylarının tükenmesi açısından.

Ooh, that does present a challenge. What with their being extinct.

- Ooo.

- Ooh.

Ooh...

Ooh...

Ooh-hoo-hoo-hoo!

Ooh-hoo-hoo-hoo!

Ooh, gerçek doðru geliyor.

Ooh, the truth comes out.

Çok yaklaştın.

Ooh! So close.

- Ooh-whee!

- Ooh-whee!

Düşünüyorsun.

Ooh. Mm, you're considering it.

Yere çakılma uçuşu.

Ooh, Dumpster dive.

İlk Yelp incelemen olabilir miyim?

Ooh, can I be your first Yelp review?

Buna cevap veremem.

Ooh, I can't answer that.

Af edersiniz.

Ooh, sorry.

Bak.. şuna bi bak..

Oh, look... look at that. Ooh, ooh, ooh.

Pazar, kiliseden hemen sonra.

Um, ooh, Sunday, right after church.

Tamam tamam.

Ooh, okay.

Artık burada yaşıyorum ve...

I live here now, and... Ooh.

Şey... ilginç değil mi?

Ooh, isn't that, um... interesting.

Çocuk suçlu.

Ooh, that kid's guilty.

Ya da boynuzla kafiyeli.

Or- - Ooh, maybe it rhymes with "horn,"

Koruyucu, Kütüphaneciler'i koruyor ama Koruyucu'yu kim koruyacak?

Because the Guardian protects the Librarians, - but who protects the Guardian? - Ooh.

- İşe yaradı, çarpılmıyoruz.

Ooh, it worked. It's non-zap.

Güzel!

Ooh!

Hey, çok heyecanlandım.

Ooh, I'm excited.

hey, hey, hey, çocuğum.

Ooh, whoa, whoa, whoa, child.

Ooh, sabana kadar kamçıla beni!

Ooh, hook me to the plow!

- Şu Uber sürücüleri çok gaddar be!

- Ooh, these Uber niggas is ruthless, boy.

Tamam.

Ooh, okay.

Tamam. Seni 20 saat 10 dakika sonra göreceğim.

Okay, I'll see you in, ooh, 20 hours and ten minutes.

Yarın?

Ooh, yeah. Tomorrow?

Bakın şu gelene!

Ooh... Look who's here!

Biz düşündük.

Ooh! We thought about this.