Operasyon translate English
5,319 parallel translation
Şimdi sizden bilgi alacağım ve sonra operasyon başlayacak.
All I need now is information from you and we'll get the ball rolling.
Bunun gizli bir operasyon olması gerekiyordu.
This was supposed to be an undercover operation.
Operasyon pek iyi gitmedi galiba?
Operation didn't go well, I take it?
Operasyon sırasında karşılaştığınız şu kurşun geçirmez suikastçi var ya?
The bulletproof assassin you encountered on the sting?
Operasyon için gerekliydi.
[Scoffs] Operational determination.
Gelen Bill Tupper, operasyon şefimiz.
- Mmm. This is Bill Tupper, our operations chief.
Kurumun bu gece önemli bir operasyon yürüttüğüne dair fısıltılar tüm partide dolaşıyor.
There are all these whispers around this party that the agency is running some sort of sensitive Op tonight.
Sparks gizli bir operasyon yönetiyorsa, UUAB'ye git ve her şeyi anlat.
If Sparks is running a rogue operation, just go to the ISEA and tell them. Tell them what?
Ama mekanda gizli bir ajanimiz oldugu ortaya çikarsa operasyon biter ve tüm çete elemanlari gözden kaybolur.
But if it gets out that we had an undercover agent in place, then the operation will shut down and the whole gang will scatter.
"Ateş Yağmuru" aslı bir operasyon...
Something called "operation raining fire."
Orada ana operasyon merkezimiz vardı.
We had a major operations hub out there.
Operasyon başlayacak.
It's almost go time.
İzlemedeyken bir doktor kaçırıldı ve bölgede ek operasyon ekibimiz olmadığı için...
I had a kidnapped doctor on deathwatch, and because we don't currently possess additional special operations teams in that region,
O bilgiye operasyon için ihtiyaç vardı.
There is an operational need for that intel.
Operasyon izni vermezler.
They'll never authorize an Op.
Hem gizli operasyon ayarlasak bile izin verilmedi.
Besides, if we set into motion covert action that hasn't been authorized...
Seni istiyor böylece operasyon hakkında gizlice bilgi alabilecek.
She wants you on this so she can get back-channel info on the op.
Dr. Gardner iki çok başarılı estetik operasyon geçirmiş.
Dr. Gardner's had two very skillful plastic surgery procedures.
Amerikan topraklarında operasyon yapmanın tüzüğü direkt ihlal ettiğini biliyorsun.
You know that operating on U.S. soil is a direct violation of it.
Şimdi de operasyon kodunu gir.
Then your operation code.
Eğer biri yokluğunu fark ederse,... tüm operasyon sona erer.
If someone discovers this missing, this operation is a bust.
Senin için sadece bir operasyon.
To you it's a mission.
Bak, tüm operasyon onları iş üstünde yakalamıza bağlı.
Look, this whole mission depends on catching these guys in the act.
Ama eğer Woodford köstebekleri bulamazsa,... tüm operasyon sona erer.
But if Woodford doesn't get his moles, the operation's finished.
Kendi hayatı ve tüm operasyon buna bağlı olur.
His life and the operation depends on it.
Operasyon durdurulacak.
The operation gets shut down.
Ya bunu kabul edersiniz ya da Prens Abboud'un ölümüne sebep olan operasyon hatasının sorumluluğunu GOD üstlenir.
Now you can either get on message, or the dco Can shoulder the responsibility for the operational failure That led to prince abboud's death.
Petrol hakları almak için tam teşekküllü gizli bir operasyon yönetiyorlarmış.
They're running a full-fledged covert operation To secure oil rights.
Özel Operasyonlar Bürosunun başına geçecek kişi umarım şu suçla mücadele saçmalığına bir son verir ve daha fazla operasyon eğitimi aldırır.
I hope whoever does take over S.O.B. cuts back on this crime-suppression bullshit and lets SWAT train more, like we're supposed to.
Çünkü bizim sahamızda operasyon yürütüyordun.
'Cause you were operating here, on our tun'.
Başarılı bir operasyon gibi görünüyor.
Successful surgery, it appears.
Bunun rutin bir operasyon olduğunu söylemiştin.
You said this was a routine op.
Bu bir operasyon değil.
It's not an op.
Verax'in ABD içinde bir operasyon planladığını doğrulayabiliriz.
SPILLER : We can confirm that Verax is planning some kind of operation inside the U.S.
Bu hala gizli bir operasyon.
This is still a covert action.
- "Ateş Yağmuru" isimli bir operasyon.
Something called Operation Raining Fire.
Marsh, Venezuela'da bir operasyon yürütüyordu.
Marsh had some operation going in Venezuela.
Başarısız olan operasyon gizli değil miydi?
Your failed attempt wasn't under the radar?
Bütün bu operasyon... trampet sesi senin Özel Ajan Mike Warren'den çıkmış.
So it was all an undercover op by... drumroll... your boy Special Agent Mike Warren.
Tüm operasyon battı.
Whole operation - - kaput.
Bu operasyon, gönderiyi haftalarca geciktirir.
That operation will delay the shipment by weeks.
X bölgesi operasyon müdür.
Director of Operations at Site X.
Özel operasyon güçlerinden. 50 kişi.
Special ops forces. 50 guys.
Özel operasyon birliği gidiyor.
Special Ops are on their way.
Dr. Harold Hadley'in ofisiyle aynı yerde. Onun üzerinde birkaç operasyon yapan ordu cerrahı.
The same neighborhood as Dr. Harold Hadley's office, the military surgeon who performed several procedures on her.
- Burasi yeni operasyon ussumuz.
This is a new base of operations.
- Eski asker. Özel operasyon. - Blackwater mezunu.
Ex-military, Special Ops Blackwater graduate.
Marks ve gizli operasyon ekibinden bir paket daha geldiğini duydum.
I hear you got another package from Marks and his black ops.
Ama evet. Bizimkine de Operasyon...
This one we'll call "operation..."
"Verax Operasyon Sığınağı"
( men shouting )
- Resmi operasyon olmasın.
- Not an official op.