English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Opium

Opium translate English

901 parallel translation
Eşyalarınız arasında bulduğumuz belgelere göre afyon ticaretiyle uğraşıyorsunuz. Ve son bir yıl içinde Çin'e 5 ton sokmuşsunuz.
According to papers found in your luggage, you deal in opium and have shipped 12,000 pounds of it into China in the last year.
Afyon ticareti yapan bir Çinli'nin cezasının ölüm olduğunu biliyor musunuz?
Do you know that a Chinaman dealing in opium is penalised by death?
Sizi afyon ticareti yaptığınız için değil trende bana karşı yapmış olduğunuz küstahlık yüzünden cezalandırıyorum.
I am not punishing you for dealing in opium but for your insolence to me on the train.
Onunla kokain alırız, morfin, eroin, afyon hangi pislikten istersen.
We buy cocaine with it, morphine, heroin, opium, whatever you call all that crap.
Afyon?
Opium?
Ağrıyan organlar için afyon.
Opium for the aching limb.
Afyonu mu bitti?
She ran out of opium?
Bu gece, çok daha ileri bir deneyi kendimde denemeye kararlıyım... ... bu sefer afyon tentürü içeren daha güçlü bir formül kullanacağım.
Tonight I propose to conduct a further experiment on myself... this time using a much stronger formula... containing a tincture of opium.
Yarım kilo afyon ispirtosu.
Twenty ounces tincture of opium.
- Nakliyat işinde diyorlar ama bence kurt postlarında afyon ticareti yapıyor.
- Supposed to be in shipping but I think he's an opium smuggler in wolves'clothing.
Bir çeşit çalışma odası galiba.
An opium den, more than likely.
Caddeleriniz hastalıklı ahlaksız kadınlar, açgözlü yankesiciler, fırsat kollayan esrarkeşler tarafından güvensiz yerler haline dönüştürüldü.
- Your streets are made unsafe by shameless, diseased hussies, rapacious pickpockets, and insidious opium-smokers.
Benim basit zekalı bir afyon yiyici olduğumu düşünüyorsun.
You think me a simple-minded opium eater.
Afyon bağımlılığını teşhis edebilirim ancak. Senin bağımlılığın korkarım daha az bilinen ve daha tehlikeli bir bağımlılık.
I can diagnose opium addiction but your addiction, I suspect, is something less familiar and more damaging.
Bir keresinde yağ tenekelerinde afyon buldular.
They once found opium there in some ghee tins
Afyon var.
Opium
Pirinç Rakısı, fahişe ve afyon! Her dinden insan..
Rice alcohol, all religions, and then... the whores and the opium!
Bay Quentin, madem gevezelik yapıyoruz.. Çin'de hiç afyon dumanı çektiniz mi?
Tell me, Mr. Quentin, since we started to be indiscreet in China, did you smoke opium?
Karımın ne düşündüğünü bilmiyorum, ama yazara göre... Çin ordusu saldırmadan önce afyonla kafayı buluyormuş. Üstleri başları dökülüyormuş, ekipmanları berbatmış, disiplin diye bir şey yokmuş.
I don't know what she had in mind... but this writer said that the Chinese Army... had to get hopped up on opium before staging an attack... that they had lousy clothes... and no discipline at all.
Afyon cennetindeyiz ve afyonumuz yok.
We are in the land of opium and there are no opiates.
İdam cezası aldı. Görev mülkünün ücra bir bölümünde afyon yetişiyordu.
Opium was growing on a remote piece of mission property.
- Shing afyon soktu, bizim olduğunu söyledi.
- Shing put opium on board, said it was ours.
- sen yine afyonmu çektin?
Have you been smoking opium again?
Hayatınızda hiç Çin afyon mağarasına girmediniz galiba.
I believe you've never been in a Chinese opium den.
Özgürlük, silah ticareti, afyon, haşhaş, kif.
Freedom, arms dealing, opium, hashish, kiff.
Şoför değilim? Niye afyon kaçakçısı değilim?
A driver, or an opium smuggler?
- Paragorik bu. Afyon türevi. - Numara vermeyin.
- Paregoric, opium base.
"İyimserlik, insanoğlunun afyonudur."
Optimism is the opium of mankind.
Yani iyimserlik, insanoğlunun afyonudur.
So optimism is the opium of mankind.
"İyimserlik, insanoğlunun afyonudur."
" Optimism is the opium of mankind.
Şimdi yanında keyifle afyonumu tüttürür müydüm?
Think I can still smoke my opium next to you?
Generalissimo, Afyonunuz hazır
Generalissimo, the opium is ready
Buralarda afyon içilmesine müsaade etmem.
I don't tolerate opium smokers around here.
Tan Sze ile aramızda hala büyük bir çekişme var!
Tan Sze is competing with us for the opium deal
Ve afyon pazarlığı yapacaklar!
Then they will pass him the opium shipment
Artık Afyon ticareti bizim elimizde!
Now we've got the opium deal
Sanırım içine afyon gibi bir şey koyuyorlar.
I'm sure they're filled with opium, or some such thing.
Afyon denen bir ilaç.
It's a medicine called opium.
Afyon mu?
Opium?
Afyon ve sınırsız seksin kucağında... yakında bir deri bir kemik kalacaksın.
At the hand of opium and limitless sex... you will soon be reduced to bones and skin.
Afyonun etkisi yavaşça üzerinden kalktıkça ızdırap çekmeye başlayacaksın!
When the opium effect wears off you will suffer in agony!
İç şu afyonu.
Smoke the opium.
Afyonun etkisi azalınca, ızdırap çekeceksin!
When the opium wears off, you'll feel the agony!
Afyonun etkisinden kurtulmak için kendime acı vereceğim.
In order to kick off the effects of the opium, I'll hurt myself.
Afyonun etkisi gerçekten böyle mi oluyor?
Is that really a man affected by opium?
Afyon kafası geçer birazdan!
until the opium withdrawal kicks in!
Duyduklarıma göre, Gishiro yabancılarla birlikte, afyon kaçakçılığı yapıyormuş.
When he was alive, Gishiro was said to have been involved with foreigners, smuggling opium.
Ama... Tam da polis peşindeyken bu olay, senin için, bulunmaz bir fırsattı böylece kendini ölmüş gibi gösterebildin!
But... as the police were after you for opium smuggling the shipwreck provided you with a wonderful opportunity to fake your own death!
Afyon!
Opium!
Silah mı yoksa afyon mu?
Guns or opium?
Ben zaten yüz karasıydım, dışlanmış bir adam.
I had smoked opium,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]