English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Opr

Opr translate English

108 parallel translation
Mulder, bütün cevapları verebileceğimi iddia etmiyorum ama eğer yarın sabahki duruşmaya katılamazsak artık Gizli Dosyalar diye bir şey olmayacak.
Mulder, I don't claim to know all the answers, but if we don't make the OPR inquest by tomorrow morning, there may not be any more X Files. Come on, man, hold on, hold on.
Bu operasyon öncesi, bu da opr. sonrası röntgeni.
This is the pre-op, and this is the post-op X-ray.
Birisi opr. sonrası röntgeni çoğaltmış olmalı.
Someone must have made a duplicate of the post-op X-ray.
Neden birisi opr. sonrası röntgeni çoğaltıp üzerine opr. öncesi yazar ki?
Why would someone make a copy of a post-op X-ray and label it pre-op?
Ama önce Kevin Bailey'in opr. öncesi röntgeninin nerede olduğunu söyle.
But first... you tell me where Kevin Bailey's pre-op X-rays are.
2 gün sonra O.P.R.'la randevum var ; iyileştirme ve tayin için.
I meet with OPR in two days for reassignment.
Bildiğim her şeyi O.P.R.'a anlattım.
I told OPR everything I know.
2 gün sonra O.P.R.'la randevum var... iyileştirme ve ayrılmak için. Bizi bir araya getirdiler.
I meet with OPR in two days for reassignment.
Bildiğim herşeyi O.P.R.'a anlattım.
I told OPR everything I know.
Ajan Fowley'in raporu, gerçekleri, ilginç bir hale getirmiş.
They tried. You know, Agent Fowley's report to OPR painted the facts in an interesting way.
Bu hikayeyi yukarıya bildirirsen yalnızca suçlanmış olması bile Scully'nin kovulmasına yol açar.
You take that story to OPR... the accusation alone could cost Scully her job.
Yukarıya bildirmiyorum.
I'm not taking it to OPR.
OPR, bir yıldır ekibinizin peşindeydi.
OPR has been after our squad for the last year.
OPR, yarın ilk iş olarak bizimle görüşmek istiyor.
OPR wants to see us first thing in the morning.
MSB incelemsi istiyorlar.
They want an OPR review.
MSB ile işbirliği yapamazsın.
You don't cooperate with the OPR.
MSB müfettişi her birinizle ayrı ayrı konuşacak ve ben bütünüyle işbirliği yapmanızı istiyorum.
The OPR investigator is gonna talk to each of you separately... - and I want you to cooperate fully. - Wait a minute.
Delilik, senin MSB müfettişi ile yaptığın özel görüşmeyi bana anlatman.
It's nuts. What's nuts is you telling me... about your private conversation with an OPR investigator.
Eğer MSB Jack'in peşindeyse birlik olmalıyız.
If the OPR is after Jack, we all gotta get in line.
MSB müfettişine yalan söylemek kovulmana neden olabilir.
And lying to an OPR investigator could get you fired.
Herkes MSB'nin hedeflerini rastgele seçmediğini bilir.
Everybody knows the OPR doesn't just randomly select its targets.
MSB soruşturmasının her tarafında izlerin var baba.
This OPR investigation has your prints all over it, Dad.
Reyes'in vurulması konusunda hâlâ OPR'den bir haber almadım.
I still haven't heard from the OPR about the Reyes shooting.
Jack benle bu sabah OPR hakkında konuştu.
Jack spoke to me this morning about the OPR thing.
Eğer OPR'a gidip, senin bana anlattıklarını anlatırsam ikinizde işsiz kalırsınız.
If I go to the OPR with what you just told me... you are both out on your asses.
OPR'dan bir rapor geldi.
The report came in from the OPR review.
Hatırlatta bir dahaki bahar pikniğinde bu adama bir top fırlatayım.
Remind me to slam that OPR guy with a softball at the next spring picnic.
İç İşleri konusuna eğilsin.
Get him to lean on OPR.
İç işlerinden Schmidt'le görüştüm.
I talked to Schmidt in OPR.
Bundan kurtulmamız ne kadar sürer?
How long till we get this straightened out with OPR?
Beni bu sabah OPR aradı.
The head of the OPR called me.
Ama yine de, OPR sizinle bu konuda konuşmak isteyecektir.
Nonetheless, the OPR is gonna interview you again.
Şöyle büyük, geniş bir isim gerekli, oo, oop, opr, toprak!
It needs a big wide-sounding name like ow, ound, round, ground!
OPR'dekilerin onu almasına izin verme.
Don't let those old PR guys get it
Soruşturma ortasında onu vurmana izin verseydim bu kariyerinin sonu olurdu.
If I'd let you take that shot, you'd be in the middle of an OPR investigation that would end your career.
Sonra itibarın, OPR soruşturması... O New Mexico kaldı, Liz.
Then your reputation, OPR investigation... it ended in New Mexico, Liz.
OPR müfettişi birazdan gelir.
The inspector from OPR should be here any minute.
Burada bulunanlar Özel Ajan Alexander Olczyk Jack Malone, Samantha Spade ve OPR'ı temsilen, Jonathan Newman.
Present are Special Agents Alexander Olczyk, Jack Malone, Samantha Spade, and representing OPR, Jonathan Newman.
Onlar soruşturmayı değiştirdiler.. ... kendi soruşturmalarına başlıyorlar..
They've turned it over to opr, who are starting their own investigation.
Pozisyonunu kaybettin, ayrıca yönetim seninle O'Hare'de toplantı yapacak.
You've been stripped of your creds and OPR is going to meet you at O'Hare.
P.S.O burada.
OPR's here.
- P.S.O?
OPR?
İçeriden iş, elmas hırsızlığı, P.S.O gelmiş falan.
Inside job, diamond forgery, OPR's in town.
Ardından P.S.O'daki adam geliyor, Fowler.
Then there's this guy from OPR, Fowler.
Sonrasında P.S.O'ya katılmış ve dosyaları mühürlenmiş.
Then he joined OPR and his files were sealed.
P.S.O böyle kocaman emici bir kara delik gibidir sadece A.B'ye karşı sorumlular.
OPR is like this giant sucking black hole. Accountable only to the DOJ.
Benden P.S.O'yu araştırmamı istiyorsun.
You're asking me to investigate OPR.
Fowler araştırmayı P.S.O'nun almasını sağladı.
Fowler had OPR take over the investigation.
P.S.O nerede?
Where's OPR?
Bizde de P.S.O.
We have OPR.
- P.S.O
OPR.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]