Orchestral translate English
50 parallel translation
Bu geceki konserimiz bir orkestra konseri. Radyo senfoni orkestrasının konseri.
Our concert tonight is an orchestral one, given by the radio symphony orchestra.
Bir gün dükkana geldi. Benzi soluktu. İki şiling karşılığında orkestra kağıdı istedi.
Eventually he came into the shop looking very pale and asked for two shillings worth of large orchestral sheets, placing a two shilling piece on the counter.
Bu iş için başka yöntemler de var. Günaydın!
There are other ways... ( Light orchestral music )
Kütüphane kartı olanlar alabilir. Tamam.
# # [Orchestral]
Orkestral bir şey bulmaya çalışın da ses çok çıksın.
Look for something orchestral, it makes a lot of noise.
( Wagner ekolüne ait orkestra müziği çalıyor )
( Wagnerian orchestral music plays )
Bu kent müzikal bir beste olarak yorumlanmali, diyordu büyük orkestral kalabaliklar ve detaylar yigininda kaybolabilir insan.
He told me that this city ought to be deciphered like a musical score ; one could get lost in the great orchestral masses and the accumulation of details.
Orkestra müziğini ben programladım.
I've programmed the orchestral playback.
Susan Nicoletti ve ben, Sanal Güvertede, yeni bir orkestra programı üzerinde çalışıyoruz.
Susan Nicoletti and I have been working on a new orchestral program for the holodeck.
Orkestra müziği hakkında çok az şey biliyorum.
I know very little about orchestral music.
Biraz önce söylediğim şarkı Tarkan'dandı ama sayısız kültürler binlerce tip müzik.. ortaya koydular - - Enstrümantal, koro, orkestra.
The little ditty I just sang is an early American folk song, but countless cultures have produced thousands of types of... music- - instrumental, choral, orchestral.
Orkestra şefi.
Orchestral conductor.
... organik, orkestraI ve korosaI bir yakIaşım...
... that an organic, orchestral and choral...
Rigoletto'dan bir arya mırıldanmaya başlamadığımda onun rahatladığın fark ettim, böylece bilgisayardan orkestra ile çalınan tam bir versiyonunu istedim.
He seemed to relax when he heard me humming an aria from Rigoletto, so I had the computer play the full orchestral version.
Hastane orkestrasında kontrabas çalıyordum.
Contrabass with the Hospital Orchestral Society.
Ben daha gür ve orkestral sesleri tercih ederim
I prefer a more lush, orchestral sound.
- Brahms, bir orkestra parçası.
- It was Brahms, an orchestral piece.
- Orkestra Kabul Bölümü mü?
- Orchestral Manoeuvres In The Dark?
[ÜRKÜTÜCÜ ORKESTRA MÜZİĞİ]
[spooky orchestral music]
Bu grup bir orkestra ve koronun birleşimi bir grup olacak.
This band's going to actually be combining both orchestral and choir elements.
Bizim şarkımız Orchestral Manoeuvres in the Dark'ın "If You Leave" adlı parçası.
Our song is "If You Leave" by Orchestral Manoeuvres in the Dark.
Teşekkür ederim. Artık onu görebilir miyiz?
[Orchestral music playing]
Yaptıkları müzik hard rocktı ama aynı zamanda orkestraldi.
Their music was hard rock but at the same time it was orchestral.
Baylar ve bayanlar bugünkü etrafı parçalama olayına hoş geldiniz.
[Orchestral music playing] Ladies and gentlemen, thank you for coming to the stomping today.
"Hayatta Bir Gün" adlı şarkıya noktayı orkestra koyar.
Oh, A Day in the Life, that orchestral explosion at the end.
Genç, çalışan sınıftan bahçıvanıyla aşk yaşadığı için toplumdan dışlanan bir kadını anlatan, orkestral müzikli bu güzel, romantik Amerikan filmini, "Her Şey Senin İçin" i aldı daha ihtişamsız daha az güzel bu filme dönüştürdü :
So he took this beautiful, romantic American film, with sweet, orchestral music, All that heaven allows, about this woman who's shunned because she has a romance with her younger, working class gardener. And remade it as this far less glossy, less beautiful movie, Fear eats the soul [Angst essen Seele auf].
( şüpheli orkestra müzik )
( suspicious orchestral music )
( Suratsız orkestra müzik )
( morose orchestral music )
( Çatışma orkestra müzik )
( conflicted orchestral music )
Klon Savaşları 4.
[Orchestral fanfare] ♪ ♪
Elveda kahve dükkanı.
( Dramatic orchestral score playing ) ( Sighs ) Good-bye, it's just beans.
Tamam.
Uh, no. ( Orchestral fanfare playing )
Birden bire dışarı koştu ve gözden kayboldu.
She completely disappears and runs outside. [Tense orchestral music]
Demek istediğim kimse Langley Falls'ta Çarlık Rusya'sı enstrümantallerini hayatta tutmak için, kıçını yırta yırta çalışacak değil ya!
I mean, it's not like there's anyone else in Langley Falls working their asses off to keep alive the orchestral folk traditions of tsarist Russia!
Önemli insanların anılarına.
( orchestral music begins )
Çok güzel bir törendi.
[♪ Mournful orchestral ] [ Robin sniffles] It was a beautiful service.
O.M.D., Orchestral Manoeuvres in the Dark.
O.M.D., Orchestral Manoeuvres in the Dark.
Orkestra süitleri, Çek sanat şarkıları.
Orchestral suites, Czech art songs.
NETFLIX ORİJİNAL DİZİSİ Winchester Üniversitesi. Geleceğin liderleriyle, girişimcileriyle ve yenilikçileriyle dolu bir yuva.
[orchestral music playing ] [ narrator] Ah, Winchester University, bustling home to the leaders, entrepreneurs and innovators of tomorrow.
Ve sonraki aylarda kraliyet ailesinin şerefine birçok opera ve kantat besteledi.
"to show my diligence in composing church as well as orchestral music, and to dedicate my entire strength to Your service." And in the following months, he gave many "Dramata per musica" and cantatas in honor of the princely household.
- Nasıl gidiyor, John?
- # # [Orchestral Continues ] - # # [ Chinese Band Plays]
Çeviri : mci
[Orchestral fanfare]
Aile sadece doğduğunuzda ona katıldığınız bir şey değildir.
[orchestral music] A family isn't just something you're born into.
Çeviri :
( OMINOUS ORCHESTRAL MUSIC )
~ Deliverance Creek ~
[moving orchestral music]
- Maestro, öyle değil...
- [speaking indistinctly ] [ all grunting ] [ dramatic orchestral music] - Maestro, it isn't...
Bunu daha önce nasıl göremedim bilmiyorum.
[laughs ] [ puppies squeaking ] [ sweeping orchestral music ] [ dog barking] man : I don't know why I didn't see it sooner.
DEKAN KOONTZ
[bright orchestral music]
Ancak umarım gelecek hafta ikimizden biri boş olacak.
But hopefully next week one of us will be free. [dramatic orchestral music playing]