Organ translate English
4,104 parallel translation
Ona yaptığı şey için pişmandı. Ama ihtiyaç duyulan organ genç ve temiz bir taneydi. Amerika'daki önemli biri için.
He said he was so sorry... but an organ was needed – fresh and clean... for some big shot in the States.
Burada organ nakli ile ilgili bir şey yok.
There's no mention of a transplant.
Bir kadının onu organ nakliyle ilgili arayacağını.
I told him to expect a phone call from a women Regarding the transplant.
Organlarımı kaybederek yavaşça öleceksem birisini korumaya çalışmanın hiçbir anlamı yok.
There's no point in trying to secure oneself if the end result is slow death from organ rupture.
- Organı sünnetli.
Circumcised member.
Org Tüfeği adını verdi.
He calls it the pipe-organ musket.
( ORG )
[ORGAN PLAYS SOMBER MELODY]
( ORGAN OYNUYOR kasvetli MELODİ )
[ORGAN PLAYS SOMBER MELODY]
Bizim elimizdeyse dakikada 33 mermi atabilen borulu tüfekler var.
Well, we've got ten pipe organ muskets capable of firing 33 rounds a minute on ours.
Ünlü borulu tüfekleriniz mi?
Your fabled pipe organ muskets?
Bizim dakikada 33 atış yapabilen on adet org tüfeğimiz var.
Well, we've got ten pipe organ muskets capable of firing 33 rounds a minute on ours.
Şişko ama hoş bir organı var.
He is fat but has a nice cock.
Benito, şimdi Ulloa'nın organından bahsetmenin sırası mı sence?
Benito, do you think it's a good time to talk about the Ulloa's cock?
Organım mideni bulandırdığından değil, hoşuna gitmişti.
Not that my dick nauseated you, you liked it.
"Uyumsuz organ nakli gibi" tarzındaydın.
"It's like a bad transplant."
Organ ticareti?
Organ traffic?
Organ ticaretiymiş, nereden buluyorsun böyle şeyleri?
Organ traffic, where do you get that stuff?
Galiba kuklayla değil de ustasıyla konuşmak istiyor.
I think he wants to speak to the organ-grinder, not to the monkey.
Ama... her zaman kan pompalayan organımda özel bir yerin olacak.
I guess I did too. But... you will always hold a special place in the organ that pumps my blood.
Bu organı Kaptan Jackson'un Tenter Caddesi'ndeki pansiyonunda bulduk.
That organ recovered at Captain Jackson's lodgings on Tenter Street.
Cinsel organ mı bunlar?
What are they, like genitals?
Cinsel organın büyük olursa diye farklı boyutlarda tüp var.
And you have different size pee tubes if you happen to have big genitals.
Birden çok organı eksik kişileri tekrar ayağa kaldırmayı hedeflemiş olan akıllı yapay beden denemelerinin başarılı olması büyük bir çığır açan buluş olarak alkışlanmıştır.
'Successful testing of intelligent synthetic flesh'aimed at getting multiple amputees back on their feet'is hailed as a major breakthrough.'
# Muzafar, rugby'nin yeni starı # # küçük olsada takımları #
Muzafar, rugby's new man Despite his tiny organ
Yürütme organında.
The executive branch.
Seni sonra ararım.
( Organ playing )
Bütün küçük organlar birer birer işlevini yitiriyor.
Every little organ is slowly giving out, one by one by one.
Organ bağışçısı mı?
Is he an organ donor?
Termoreseptör denilen ısı algılayan bir organ taşıyorlar.
They possess heat-sensitive organs called thermoreceptors.
İç organ hasarına bakmalıyız.
We have to examine his internal organs.
Organ kaçakçılığı mı?
Traffic of organs?
Peder... Biri orgu çalıyor.
Reverend... someone is playing the organ.
Ceset yok, organ yok, vücuda ait bir şey yok.
No bodies, no parts of bodies, nothing that comes out of bodies.
İç kanama sırasında epey kan kaybetmiş fakat görünüşe göre büyük bir organ hasarı bulunmuyor.
She's lost a good deal of blood and she was bleeding internally but there doesn't seem to be organ damage.
Kaçağın adı Abel Gideon. Organ nakli cerrahı.
Our fugitive is Abel Gideon.
Organ çıkarma işlemi, lobotomiler dâhil, ölümden sonra yapıImış.
All organ removal was done postmortem, including the transorbital lobotomies.
Karın bölgesinde kesikler varmış ve organlar çıkarılmış.
There were abdominal mutilations and organ removal on the scene.
Organ mafyası mı?
Organ harvesters?
Organ mafyası tezgahını seri cinayetler olarak mı saklıyor, yoksa bir seri katil, cinayetlerini organ mafyasının işiymiş gibi mi gösteriyor?
Is the organ harvester disguising his work as the crimes of a serial killer, or is the serial killer disguising his crimes as the work of an organ harvester?
Bu cesette kayıp olan tek organ bağırsaklardı, değil mi?
Intestines were the only organ missing from this body?
Devon Silvestri organ kaçırıyordu, fakat Matador ile birlikte değil.
Devon Silvestri was harvesting organs, but not with the Ripper.
Cinsel organı.
Snatch.
Hayvan ilk olarak cinsel organından başlamış.
The animal did go snatch-first.
Tıbbi malzeme dükkanındaki, kocası organ nakli beklerken ölen kadından aldım fikri.
I got the idea from that woman at the medical supply store whose husband just died waiting for a transplant.
Çok yakın zamanda organlarımdan birine veda edeceğim.
I'll be down one organ in no time.
Organ nakli için bir sürü test oluyorum şu an.
You know, I'm doing all these tests right now for the transplant.
Öyleyse sterotaktik radyocerrahiyi organı çıkarmaya tercih ediyorsunuz.
So you prefer stereotactic radiosurgery to resection.
Klitoris ya da organın dış kısmı kesilip çıkarıldığında kıza dikiş atılır ve sonraki kırk gün boyunca bacakları birbirine bağlı tutulur.
Once the clitoris or outer genitalia is removed, the girl is then sewn up and her legs are bound for 40 days while the wounds heal.
Yani... bir Fae organ mafyası işi mi?
So... black market Fae organ harvesters?
Evet ama gittikçe azalacak çünkü... Çünkü Yüksek Frekanslı vücuttaki Düşük Frekanslı organ gibisin.
Yes, but less and less often because- - because you are like a Low-Frequency organ in a High-Frequency body...
ORGAN NAKLİ MERKEZİ
We don't usually find so many matches so quickly. Wow.