Organized translate English
3,202 parallel translation
Organize suç mu dediniz?
Organized crime, you say?
Organize.
Organized.
Ve Savino'nun organize suç bağları olduğundan New Jersey'deki ajanlar işlerin kızışmasından korkuyor.
And because Savino has ties to organized crime, agents in New Jersey are worried about things escalating.
Böyle yerler organize Rus ve Ukrayna mafyaları dolu.
These places are all mobbed up... Russian, Ukrainian organized crime.
Bu tasarladıklarım Çift Çatallı Maymun'un sadece birinci seviyesiydi.
What I've organized is only level one of the double-pronged monkey.
Bunu organize etmenize sevindim
I'm so glad you organized this.
Emmy, görünen o ki, Satıcısının kendisinden faydalanmasından bıkmış, Diğer kızları da organize ederek satıcıyı saf dışı bırakmaya çalışmış.
But Emmy apparently got tired of being taken advantage of by her pimp, so she organized the other girls and tried to cut him out.
Beyaz halk heyecanlandı ve gece devriyeleri ile milis kuvvetlerini örgütleyerek çay ve bisküvi eşliğinde atış egzersizleri yaptılar.
White folk got excited and organized militias, night patrols and did shooting exercises accompanied by tea and biscuits.
Ann, güzelsin ve organizesin.
Ann, you're beautiful and you're organized.
En organize toplum onlarınki.
It is the most organized of all the communities.
Tracy aptal dostlarıyla NBC için bir protesto düzenledi.
Tracy has organized a protest of NBC by his fellow idiots. He what?
Annen senin aşk çekmeceni mi düzenlemiş?
Your mom organized your love drawer?
Artık ona organize suç bile demiyoruz.
We don't even call it organized crime anymore.
Eğer bu işi tüm yaşantımız boyunca yapıcaksak o zaman organize hale getirelim.
If we have to do this all our lives then let's get organized.
Bildiğiniz gibi kulüp sahibi Ukraynalı. Organize suçla ilişkisi olmasından şüphe ediliyor. Bu yüzden kimsenin pek konuşacağını sanmam.
The club's owned by Ukrainian business interests... with ties to organized crime so I wouldn't count on anybody...
CEZASI ; 14 YIL 8 AY ORGANİZE SUÇ
SENTENCE : 14 YEARS AND 8 MONTHS ORGANIZED CRIME
ÖMÜR BOYU ORGANİZE SUÇ
LIFETIME ORGANIZED CRIME
Tracy aptal dostlarıyla NBC için bir protesto düzenledi.
Tracy has organized a protest of NBC by his fellow idiots.
Buluşmalar düzenlenmişti.
The appointments all organized.
Çizelgesini düzenleyelim.
Let's get these charts organized.
Neden ekibin giderleri dosyalanmadı?
Why haven't you organized team's expenses?
Cam gelip mutfağımı düzenleyince de kendimi güvensiz ve saldırıya uğramış gibi hissettim.
So when Cam came and organized my kitchen, I felt insecure and lashed out.
Önemsediğini sanmıştım! Yok, Sadece Hayley'den hoşlanıyorum.
And organized that stupid fund-raiser'cause I thought you wanted to save social group.
Carlton'u aradım, onlar da bana Melody'nin organizasyon için yardıma ihtiyacı olduğunu söylediler.
I called Carlton, and they told me that Melody needed help getting organized.
Aslında çok iyi organize edilmiş ve Baz'ın amcasının orada kalabileceğimiz bir yeri varmış.
Actually, it's really well-organized, and Baz's uncle has a place right there that we could stay.
Organize Suçlar, Ahlâk Ofisi ya da VCU olabilir.
It could be Organized Crime, Vice, VCU.
Neal onun eskiden Metro Polis Departmanı'nın organize suçlar biriminde gizli polis olduğunu düşünüyor.
Neal thinks he was an undercover cop on Metro P.D.'S organized crime squad.
Flynnler, başkent bölgesindeki Baltimore'daki eski bir organize suç örgütüymüş.
The Flynns were an organized-crime family back in the Baltimore / D.C. area.
- Evet. Kafamı dağıtırım ve organize suçların bilgi edinmesi akşama kadar sürer zaten.
I could use the distraction, and it'll take organized crime all afternoon to pull the intel anyway.
Galiba katil halıyı cesedi sarmak için özellikle satın aldı bu da oldukça tertipli olduğunu gösterir yani işin acemisi değilmiş.
The killer probably bought that rug specifically to roll up the body, which means he's highly organized - - suggests he wasn't a beginner, anyway.
Ancak dünkü Corinne çamaşırları yıkadı, kitapları düzenledi koşuya çıktı.
But the Corinne of yesterday... Did a load of laundry and organized some books and we went on a run.
Paraşütle atlamayı organize ettik.
- That's correct. We organized sky diving.
Dolabını ayarladım.
I organized his closet.
Onun organize suç gruplarının biriyle çalıştığını düşünüyoruz özellikle Elias adındaki adamla.
We believe he's been working with one of the organized crime syndicates, specifically a man named Elias.
Kaotik gibi gözükür ama her yaşayan canlı en küçük detayına kadar organize olmuştur.
It looks chaotic, but every living creature is organized down to the smallest detail.
Partiyi o düzenlemişti.
I mean, she organized the whole thing, so...
Hem ben hanımlar gecesi düzenlemiştim, sıra sende.
And because I organized ladies night. It's your turn.
Organize Suçlara geçtiğini bilmiyordum.
I don't remember you transferring to Organized Crime.
Siyasetin, sanayinin, organize suçların içindeler.
Politics, industry, organized crime.
Hem de organize olmuş bir cehenneme.
It's gonna make hell look organized.
Bu hareketten değil, kendi gösterisini yapıyor, mitingleri engellemeye çalışıyor, hatta el ilanları dağıtıyor, onlara nasıl olması gerektiğini söyleyip durdurmaya çalışıyor.
He has it out for the takeover! movement. He's organized counterdemonstrations, disrupted their rallies, he's even handed out fliers saying how they should be stopped by any means necessary.
Organize, temiz ve mükemmel. Bak.
Organized, clean, perfect.
Beni organize suçların evrim geçirmiş hâliyim.
I am the evolution of organized crime.
Onunki, organize suçlarını ele geçirmeye çalışıyor ama yaptığı başka işler de var.
A firm hand on the reins of organized crime. But he also stands for other things.
Eğer bu gün iyi örgütlenmiş ve iyi desteklenen uzay programı oluşturabilirsek, 10 yıl içinde yolcu roketininde yapılabileceğine ve denenebileceğine yürekten inanıyorum.
VON BRAUN : If we were to start today on an organized and well-supported space program, I behave a practical passenger rocket could be built and tested within ten years.
Arabayla gezinip bazı iyi organize edilmiş çöp işlerini ve gözlemleme görevlerini yaptığını. Telsizde iki garip insan olabilirler ama diyelim ki kız dışarıda bir yerlerde.
Driving around... doing some highly organized scavenging... some recon missions... who knows, it could be a couple fuckin'weirdos on the radio but... let's say she's out there.
Bir tür organize suç şebekesi.
Some sort of organized crime syndicate.
Organize, disiplinli ve çok temizdirler.
Organized, disciplined, and very clean.
Organize olalım.
Let's get organized.
Organize bir seri katil olduğu açık.
Well, she's definitely an organized spree killer.
Szymanski.
Szymanski, isn't he Organized Crime?