Origin translate English
1,977 parallel translation
Grubumuzdan biri, Koracen, teknolojik kökenimizden ayrılmaya çalışmamızın bir hata olduğunu, ve bunu kabul edip teknolojik bir çözüm bulmamız gerektiğini savundu.
One of our group, Koracen, argued that it was a mistake to try and run away from our technological origin that we should embrace it and find a technological solution.
Kocanızın uyuşturucu madde bulundurma suçlaması eklenince paranın kaynağıyla ilgili bazı düşünceler oluştu.
That, coupled with your husband's possession charge leads me to some idea of this money's origin.
Foto-iyonizasyon detektörüyle kaynağı bulabiliriz.
All right, we'll use the MiniRAE to detect the hydrocarbons he left behind and find his point of origin.
Kaynak noktası kesin burası.
This is definitely our point of origin.
Bu türün kaynağını saptamamız gerek.
We have to establish this strain's origin.
Kundaklama olduğunu anlamak için yangının ilerleme yönünü analiz etmem, başlangıç yerini bulmam hızlandırıcı belirtilerine bakmam gerekiyor.
So to determine if it's arson, I'm gonna need to analyze the burn path find the point of origin check for signs of an accelerant.
Kaynağını bulursam tamamdır.
All I need to do now is find its origin.
Zımbanın aslını görmeden, tersten mühendislikle zımbayı çalıştıran makineyi buluruz.
Without seeing the staple's origin, we reverse engineer the unseen machine that put our tiny little piece of metal to work.
Merkeze yakın giriş kapısı buldularda onsandır
But they found accelerant traces near the point of origin.
Temelde bu kimyasal olabilir.
It's probably chemical in origin.
- Görünüşe göre asıl hedef arka koridordaki depoymuş.
- It's looking like the point of origin Was the storage room off the back hallway.
Şu ana kadar oyuncaklarım kristalin kökenini bulmakta başarılı oldu.
So far, my toyshave provided a breakthrough the crystal's origin.
Onlar bir çeşit hayatta kalma stratejisi midir? Bu programda, Darwin'in Türlerin Kökeni'nde ele almaktan kaçındığı konuyla uğraşmak istiyorum, insanın evrimiyle.
In this programme, I want to confront the issue that Darwin skirted around in The Origin Of Species, the evolution of human beings.
Evrim teorisini sergilediği Darwin'in başyapıtı Türlerin Kökeni'ni okuyun, ve insanın kökenlerine yapılmış az miktarda referans bulacaksınız.
Read The Origin Of Species, Darwin's masterpiece that set out his theory of evolution, and you will find only a handful of passing references to human origins.
"İnsanın kökeni ve tarihi aydınlatılacaktır."
"Light will be thrown on the origin of man and his history."
Cahrles Darwin, Türlerin Kökeni'nde, Dünya üzerindeki yaşamın evriminin, acımasız varolma mücadelesi tarafından yürütüldüğünü ileri sürdü.
Charles Darwin argued in Origin Of Species that evolution of life on Earth had been driven by a brutal struggle for existence.
Et paketleme firmaları yıllardır hayvanın nereden geldiği bilgisini saklıyor..
The meat packing industry for years prevented country-of-origin labeling.
Hükümetin gıda baronları ellerinde son salmonella bakterisi salgınının kaynağına ait bir iz bulunmadığını belirtti..
Government's food czar reported that there are no tools in place to track the origin of the latest salmonella outbreak.
Kim o ve hikayesi ne?
Who is he and what's his origin story?
- Ve bu da terimin kökenidir.
And that is the origin of the term.
Yabancı kökenli çılgın bir suçlu şu an senin için tam da uygun olan çözümdür.
A mad perpetrator, of foreign origin, is the perfect solution for you right now.
Plazenta kökenli olduğu anlaşıldı. Bunu, omurga üzerinde ölüm sonrasında bıçak kullanılarak oluşmuş izlerle birleştirdiğimizde...
It was placental in origin, and when you combine that with the postmortem knife marks on the vertebrae...
Teslimat listesinde gönderildiği yer yazmıyor.
Delivery manifest had no origin.
Kaynağı Amazonları gösteriyor.
origin has been narrowed to the Amazonian basin.
- Kaynak yapay olmalı.
- It has to be artificial in origin.
Neyse ki kaynak noktasını belirledik.
Good news is we've managed to get a fix on the origin point.
İnsanoğlunun başardıkları bakımından ; "Kral Lear", "Beethoven'ın 5. Senfonisi" ve "Türlerin Kökeni" yle beraber üst basamaklardadır.
As human achievements go, it's up there with King Lear, Beethoven's Fifth or The Origin of the Species.
Yeni olan Avrupalı eğitimiydi. Çünkü hepimizin ortak kanaati milletler arasında zahiri bir farklılığın olduğu ve hepimizin aynı kökene sahip olduğumuz ya da aynı kökenden geldiğimizdi.
New was the point of European education because we were of the opinion that only an imaginary contrast existed between the nations who had the same or were from the same origin, yes.
Farklı ırktan gelenlerin ise, yatacak yeri yoktu.
( narrator ) For those of difterent race origin, there was no place.
Eğer bunun gibi sadece bir çarpışma görmeyip, 10 belki de 100 çarpışma görürsek, ilk defa Higgs parçacığını keşfedeceğiz. Evrende kütlenin ne olduğunu anlayacağız.
And if we see not just one collision like this, but maybe 10, maybe 100, then we'll have discovered the Higgs and for the first time we'll understand the origin of mass in the universe.
Onun başyapıtı, "Türlerin Kökeni Üzerine", 150 yıl önce yayınlandı.
His masterpiece, On The Origin Of Species, was published 150 years ago.
Bu Darwin'in fikirlerini geliştirmesi için 20 yıllık bir araştırma süresi aldı. Sonuçta bu fikirler "Türlerin Kökeni" nde sergilenecekti.
It took Darwin 20 years of research, on and off, to develop the ideas that would eventually be set out in The Origin Of Species.
Eğer yaşamın başlangıcı orada, piyanonun dibinde, ve son zamanlar ise tepedeyse,
If we have the origin of life at the bottom of the piano there, and recent times at the top,
Bu türlerin kökenidir.
This is the origin of species.
Kuşkular Darwin'in zihninde yerleşmiş olabilirdi. fakat sonunda, 150 yıl önce, evrim ve onun nasıl çalıştığı hakkındaki fikirlerini Türlerin Kökeni'nde ortaya koydu.
Doubts may have lingered in Darwin's mind, but finally, 150 years ago, he set out his ideas on evolution and how it worked in The Origin Of Species.
Köken dünyamızı altüst etti.. .. fakat hala Darwin'in anlayışında büyük bir boşluk vardı.
The Origin turned our world upside down..... but still there was one big gap in Darwin's understanding.
Bu Türlerin Kökeni'nin gerçek bir ilk baskısı.
It's a genuine first edition Origin Of Species.
Charles Darwin'in Türlerin Kökeni, bizim türümüzün tüm kütüphanelerindeki en değerli kitaplardan biri.
Charles Darwin's Origin Of Species is one of the most precious books in the entire library of our species.
Türlerin Kökeni'nin sonunda, böyle bir patika boyunca uzanan karışık bir arazinin, bereketli bitki, kuş, solucan ve böcek yaşamlarıyla beraber, çevremizde etkin olan görünmeyen yasalar tarafından nasıl oluşturulduğunu düşünüyordu.
At the end of Origin Of Species, he contemplated how an entangled bank along a lane like this, with its teeming life of plants, birds, worms and insects, had been formed by the unseen laws acting around us.
Sadece soyunuz yüzünden sahip olduğunuz avantajlara buradaki yaralılar sahip değil.
Only because of your origin you gain benefits that the others don't have.
Mantar orijinli sinaptik bozulma gibi görünüyor.
Seems to be some synaptic degradation, fungal in origin.
Bu parçanın kökeni Dünyanın Oğulları ve efsanevi Altın Ordunun yaratılışı destanını anlatır.
The origin of this piece harkens back to the saga of the Sons of the Earth and the creation of the fabled Golden Army.
Güney Utah'ta başladı. - Ne kadar ciddi? - Bölge oldukça ücra
An infectious disease outbreak of unknown origin in southern Utah.
Şu hastalığın kaynağı bilinmiyor demiştin? Hala araştırmaları sürdürüyoruz efendim.
So this infection is of unknown origin, you say?
Şunu da eklemeliyim ki Sayın Başkan, Şu ana kadar kimse enfeksiyonun menşeini bilmiyor. Bizim kuş düşmeden önce, Kuzey Kore'ye ait bir uydunun bölgede bulunduğunu biliyoruz.
I should add, Mr. President, that while no one is sure of the origin of this infection, we do know that a North Korean satellite was in in the area just prior to our bird going down.
- Neden bu uzaylı teorisine takıldın?
Why would you assume alien origin at all?
Guy Carpenter, aşağı tabakadan gelen ve teyzesini satırla doğramış bir kadınla evlenmek üzere olduğunu bilseydi.
If only Guy Carpenter had discovered... that he was about to marry a woman of low origin... who had bludgeoned to death her aunt with a meat chopper...
INTERPOL bu ekibin 3 kişiden oluştuğunu düşünüyor ; ... biri Fransız, biri Yunan ve ötekinin kökeni bilinmiyor.
The INTERPOL thinks that they treat of 3 men, one French, another Greek and one third party of unknown origin.
Menşei şahadetnameleri, yaklaşık değerleri.
Their certificates of origin, their approximate values.
Virüsün bilinmeyen kaynağı ve seçici görünümü korku yaratıyor.
The virus's unknown origin and seeming selectivity is creating fear.
Özellikle de bu yahudi menşeili, Kuzey Afrika işgali başladıktan sonra Yahudilerin organize ettiği bir savaşta,
Since it is a war of Jewish origin, especially the invasion of North Africa organized by international Jewry, we thank the German authorities for compensating the bombs'victims by giving the Jewish community a hefty fine.