Oro translate English
140 parallel translation
Oro, altın demek.
Oro is the word for gold.
Şimdi hatırlıyor musun, bayan Pavinato, otel "Leon d'oro"?
Remember, Mrs. Pavinato at the hotel "Leon d'oro".
Otel Leon d'Oro'mu?
Hotel Leon d'Oro?
Sagana'nın uzun sıradağları ; Calcerame ve D'Oro Dağları.
The long mountain range of Sagana, Monte Calcerame and Monte d'Oro.
Jandarma koğuşlarına saldırdık ve D'Oro Dağı'nda ikamet ediyorduk.
We assaulted the carabinieri barracks and we were at Monte d'Oro.
Altın Kupada iki şampanya.
Champagne for two in copa de oro.
Çünkü onları geri getirdiğinde saçımda copa de oro tam sınırda seni bekliyor olacağım.
Because when you bring them back..... I'll be there waiting for you..... copa de oro in my hair, just over the border.
Oraya "Canon Del Oro" derlermiş, yani Altın Kanyonu.
They called it "Canyon Del Oro," meaning Canyon of Gold.
Canon Del Oro.
Canyon Del Oro.
Canon Del Oro, Biçare Adams.
Canyon Del Oro, The Lost Adams.
Canon Del Oro'ya gidiyordu.
He was going to Canyon Del Oro.
Canon Del Oro diye bir yer yok.
There's no Canyon Del Oro.
5B Viale Medaglie d'Oro.
5B Viale Medaglie d'Oro.
Bazı makarnacıların ara sıra söylediği gibi... "Non e oro tutto che scintilla."
As several wops have remarked from time to time, non e oro tutto che scintilla.
"Non e oro tutto che scintilla."
Non e oro tutto che scintilla.
Oro tutto.
Gold! Oro tutto.
Walter Burns, o komplocu oro.. ço...
Walter Burns, that conniving son of a...
O oro.pu çocuğunun yaptıklarını unutmadım daha!
And I haven't forgotten that son of a bitch!
- Seni oro.pu çocuğu!
- You son of a bitch!
- Adi oro.. u.
- The fucking bitch.
- evet, ama artık geçti oh, seni alçak oro... bunu alıyorum!
- Yes, but it passes. Oh, you lousy son of a.... I'll take it!
"Çarşamba günü Panama City'deki Paloma de Oro Oteli'nde olacağım."
I will be at Hotel paloma de Oro in panama City on Wednesday.
Saragosa'daki Oro Verde Barı'nı aradım.
I just called the Oro Verde Bar in Saragosa.
Sevilla'nın çikolatadan yapılmış olduğunu hayal ettim. ve Giralda'nın şekerli çam yemişlerinden olduğunu... ve Torre Del Oro'nun karameladan olduğunu... ve Guadalquivir'in anasonlu içkiyle dolu olduğunu... ah, iri bir ekmek parçası.
I dreamt that Sevilla was made of chocolate and the Giralda of candied pine nuts and the Torre del Oro of toffee and the Guadalquivir flowed with anisette ay, a hunk of bread
Oro Valley'e gitmeliyim, büyük çanağa.
I gotta get out to Oro Valley, out to the big dish.
- Oro-Dent.
- The Oro-Dent.
Oro-Dent.
The Oro-Dent.
Oh, Oro-Dent, şu elektronik diş fırçası.
Oh, Oro-Dent, that electric toothbrush.
Tam bir oro... pu çocuğu.
That son of a bitch.
Şu oro.. u ile birlikte olduğuna inanabiliyor musun?
Can you believe that harlot he's with?
Piç, ibne, göt, s...... ... oro.. ya...., kıç deliği Barbra Streisand!
Fuck, shit, cock, ass, titties, boner bitch, muff, pussy, cunt, butthole, Barbra Streisand!
El Toro de Oro.
El Toro de Oro.
Zavvallı oro- - Neyse boşverin.
Those poor sons of- - That's not important.
Mesa De Oro.
Mesa de Oro.
Benimi istiyorsun, oro * * u çocuğu?
Don't test my patience.
Sol d'oro.
- Sol d'oro.
- Dinle beni seni oro...
- Listen, you son of a...
Önce içer sonra oro... kadınlara gideriz.
First we drink, afterwe go to prostitu... to sluts.
Baba, oroya girebilir miyim?
Papa, can I go over to the oro?
Oro için hazırlanıyor!
He's changin'. He's going out to the oro!
Evet, al bu parayı, git oroya gir.
Here, it's my treat, go to the oro.
Şu kızlara bak be!
They all rushed into the oro, only b'cause of that goldsmith! These lasses!
Oro'yu onun üzerine doğru götür!
Lead the oro right toward her!
Ben oroya giriyorum.
I'm goin'into the oro.
- Oroya layıksın ama, değil mi?
- But good'nough for the oro, you are?
Oroda beraber oynamışsınız!
She danced with him in the oro!
Yanımda girdi.
He just danced next to me in the oro.
- Çorbacının kızı oroda ne arıyordu ki?
- And what was a chorbaci-daughter doin'in the oro?
Sokak köpeğine pantalon giydirmişler... o da koşup oroya girmiş.
A dog pictured h'mself wearing breeches'nd ran t'dance in the oro...
Oro.
Oro.
- Tamam, yavrum, ama kaptırma kendini.
- All right, child, but don't you join the oro.