English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Orpheus

Orpheus translate English

403 parallel translation
Orpheus oldukça iyi bilinen bir efsanedir.
The legend of Orpheus is well-known.
Yunan mitolojisine göre, Orpheus Thraceli bir ozandı.
In Greek mythology, Orpheus was a troubadour from Thrace.
Orpheus!
Orpheus!
Orpheus, senin en büyük kusurun fazla ileri gittiğinde yanına kâr kalacağını bilmendir.
Orpheus, your gravest fault is knowing how to get away with going too far.
Orpheus'u tanıyorsunuz!
You know Orpheus!
Sizi uyumanız için bırakacağım, Orpheus.
I'll let you sleep on, Orpheus.
Orpheus, karını bırakıp gidersen, onu sevenleri araması gayet normal.
Orpheus, if you abandon your wife, it's only normal that she should call on those who love her.
Orpheus, sen hiç içki içmezsin!
Orpheus, you never drink!
Ve o ilk gece Orpheus'un ölümü odasına geldi ve onun uyuyuşunu izledi.
And that first night Orpheus'death entered his room and watched him sleep.
Orpheus, bu küçük cümleler çocuklarımızı beslemez.
Orpheus, little phrases won't feed our child.
Orpheus'a hayranım.
I admire Orpheus.
Orpheus, varsa yoksa bu araba.
Orpheus, nothing matters but this car.
Orpheus korkunçtu.
Orpheus was horrible.
Evet, burası Orpheus'un evi.
Yes, this is Orpheus'house.
Hayır, Orpheus değilim.
No, this is not Orpheus.
Merhaba, Orpheus.
Hello, Orpheus.
Kızları mı kovalıyorsun, Orpheus?
Chasing girls, Orpheus?
- Orpheus, imzalar mısınız?
- Orpheus, your autograph, please.
Orpheus dün sabah bana bu metinleri gönderdi.
Orpheus sent me the texts yesterday morning.
Orpheus, Cegeste'yi tanımıyordu.
Orpheus didn't know Cegeste.
Delikanlı trajik olaylar arasında ortadan kayboldu, ve şiir, arabada olan ve Cegeste'nin kim olduğunu bilmediğini iddia eden Orpheus aracılığıyla elimize ulaştı.
The young man disappears under tragic circumstances, and his poem comes back to us through Orpheus, who was in the car and who claims he doesn't know what became of Cegeste.
Orpheus eski garson kızlarımızdan biriyle evlendi.
Orpheus married one of my former serving girls.
Ama bu delil, ulusal bir kahramanı suçlamak için çok yetersiz Orpheus!
But this evidence is too flimsy to accuse a national hero... Orpheus!
Unutmayın ki "Orpheus Nağmesi" ni trompet fanfarı olarak çalıyoruz.
Don't forget we call a fanfare of trumpets "Orphean music."
Her an Orpheus gelebilir.
I'm expecting Orpheus at any moment.
Her gece, Orpheus'un ölümü onun odasına geldi.
Each night, Orpheus'death returned to his room.
Bu Orpheus'un hiç hoşuna gitmeyecek!
Orpheus would not like it!
Orpheus garajda mı?
Is Orpheus in the garage?
Orpheus'u seviyorsunuz ve bunun üstesinden nasıl geleceğinizi bilmiyorsunuz.
You're in love with Orpheus and you don't know how to handle it.
Orpheus, karın ölüyor!
Orpheus, your wife is dying!
Orpheus peşinden gelmeyi reddetmiş olmalı.
Orpheus must have refused to follow you.
Orpheus, dinle beni.
Orpheus, listen to me.
Beni dinle, Orpheus!
Will you listen to me, Orpheus?
Orpheus, Ölüm'ü tanıyorsun.
Orpheus, you know Death.
"Biz, bu mahkeme,..." "... Orpheus'un Ölümü'nü ve onun yardımcılarını... "
" We, this tribunal, release Orpheus'death and her aides on bail.
"Orpheus gördüğü şeyleri..." "... asla anlatmamak şartıyla serbesttir. "
Orpheus is free on condition that he never speak of what he has seen.
"Eurydice, Orpheus'un ona asla bakmaması şartıyla..." "... öteki dünyadaki hayata dönmek için özgürdür. "
Eurydice is free to return to life in the other world on condition that Orpheus never look upon her.
Evine dek Orpheus'a eşlik etmeme izin verir misiniz?
May I be permitted to accompany Orpheus to his house?
Orpheus içeri gelirse seni aynada görebilir.
If Orpheus comes in, he might see you in the mirror.
Orpheus içeri geldiğinde masanın altına saklan.
When Orpheus comes in, hide under the table.
Dikkat et, Orpheus.
Be careful, Orpheus.
Orpheus kırışıklıklarımı görmeyecek.
Orpheus won't see My wrinkles.
- Hadi ama, Orpheus.
- Come on, Orpheus.
Eurydice, Orpheus'u kaybetmişti.
Orpheus was lost to Eurydice.
Orpheus beni göremez ama ben ona dokunabilirim.
Orpheus can't see me, but I can touch his cheek.
Ona yol göstermemesi gereken yerde Heurtebise, Orpheus'a yol gösteriyor.
Heurtebise leads Orpheus where he should not lead him.
Orpheus ve rehberi, zorunlu öne ve arkaya dönüşlerle, derin ve tuhaf soluklarla güçlükle yürüyor.
Orpheus and his guide trudge on, at every turn forced back and forced on by a great and inexplicable breath.
Sarıl bana, Orpheus.
Hold me, Orpheus.
Orpheus, kıpırdama.
Orpheus, don't move.
- Orpheus ve Eurydice.
- Orpheus and Eurydice.
SİYAH ORFE
BLACK ORPHEUS

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]