English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Outbreak

Outbreak translate English

975 parallel translation
5 Eylül 1934 günü... I. Dünya Savaşı'nın bitiminden 20 yıl, Almanya'nın ıstırap çekmeye başlamasından 16 yıl,
On the 5th of September 1934... 20 years after the outbreak of the World War... 16 years after the beginning of Germany's suffering... 19 months after the beginning of the German Rebirth...
- Sen son salgını hatırlamazsın.
- You don't remember the last outbreak.
Savaş patlak verince Yeni Kaledonya'daki görevimden Fransa'ya dönmem emredildi.
The outbreak of the war brought orders for my return to France from service in New Caledonia.
- Görüşürüz, Murph. ... en az bir tane büyük salgın yaşandı.
In the past 20 years, there's been at least one major outbreak.
Savaşın patlak vermesiyle, ordudan istifa etti sebep olarak da Güneye karşı savaşmama isteğini öne sürdü.
At the outbreak of the war, he submitted his resignation from the Army giving reason as reluctance to fight against the South.
Pollock orduya 1925 yılında er olarak adım atmış savaşın iyice hararetlenmesi üzerine 1939'da Ordu Levazım Birliğinde ikinci teğmen görevine atanmıştır.
He had enlisted as a private in the army in 1925, and afterthe outbreak of war in 1939, was granted a commission as 2nd lieutenant in the army... supply corps.
Sanığın suçlamalarını ispatlamasını talep ediyorum. Böylece, sanıkların gerçek suçlarını gölgede bırakma amacı taşıyan bu skandala bir son vermiş oluruz.
I demand that the defendant show proof of his assertions, so we can put an end to this scandalous outbreak, intended solely to distract the court from the defendants'true crimes.
Manasını yıllar sonra kavradığı, onu altüst eden, korkunç sahne,.. ... Orly'de, Paris havaalanının ana iskelesinde,.. ... 3.
The violent scene that upsets him, and whose meaning he was to grasp only years later, happened on the main jetty at Orly, the Paris airport, sometime before the outbreak of World War III.
Salgın son patlak verdiğinde, hükümet 7 7.000 sığırı öldürmüştü, hatta koyun, keçi ve 20.000 civarında da geyik.
The last bad outbreak, the government had to kill 77,000 cattle, plus that many sheep and goats, even 20,000 deer.
Kore Savaşı çıkmıştı.
Uh, the Korean outbreak.
Kore savaşında Japonya'da mıydınız?
You were in Japan during the Korean outbreak?
Sonra bir gün savaş patlak verdi.
Then one day there was an outbreak of fighting.
Yoksa savaşın başlamasına neden olabiliriz.
Unless we can lead this to an outbreak of war.
İnsanlığın çok büyük bir kesimi patlak veren bir ideoloji sayesinde tepeden tırnağa sallandı.
Recently, a large section of humanity was shaken to the core by the outbreak of an ideology,
Savaşın çıkması, bunu kolaylaştırmayacak.
With the outbreak of hostilities, that might not be easy.
Veba salgını oldu.
There has been an outbreak of plague.
İngiltere'de geçen yaz baş gösteren ve sebebi anlaşılamayan şap salgınını hatırlar mısın?
Remember that disagreeable outbreak of foot-and-mouth disease in England last summer?
İzm salgınıyla beraber, sosyalizm, anarşizm, emperyalizm veya komünizm gibi, altın küre üzerinde güneş lekeleri çoğalmaya başladı.
With the outbreak of isms, like socialism, anarchism, imperialism or communism, sunspots start to multiply on the face of the golden orb.
Son günlerde, kanunlara, suçluyu masumdan daha çok koruyan... kanunlara, ve polis birliklerinin yasaklama emirlerine rağmen... suç işleme oranında patlama oldu. Polis bu konuda minimum başarı sağlıyor. Bir şehirde yada bir toplumda yapılan... protesto yürüyüşleri, ilaç ve para için yapılan gösteriler... aslında kabul edilebilir hedeflerdir.
Despite the recent and incredibly permissive laws... which protect the guilty man more than the innocent... the restraining measures of our police force are successful... in keeping at an acceptable minimum the outbreak of delinquency... in a city, or in a society, where protest movements, drugs... and a desire for wealth... are actually regarded as legitimate goals.
Biliyor musun! Tito her zaman bana aşıktı.. Bir aziz gibi!
The peasants in the south are rising, because of the cholera outbreak.
Çete savaşında yaşanan son gelişmeleri aktarmak için maç yayınımıza ara veriyoruz.
We interrupt your commentary on tonight's exciting ball game to bring you a further bulletin of developments in the latest outbreak of hoodlum gang warfare.
Lanet kamyon şoförleri. Hiçbirine güvenemezsin. Sağlık yetkilileri yeni bir tür kuduz salgının patlak vermiş olabileceğini açıkladılar.
God damn truck drivers, you can't trust them and health officials have said they consider the outbreak of the new strain of rabies as being potentially'the worst of this century.'
Yani bunun bir kuduz salgını olmadığını mı söylüyorsunuz?
Are you saying that this is not an outbreak of rabies? I'm not saying that.
Unutma, seni fırlatmasını istemiyorsun.
Remember, you don't want him to outbreak you.
Bu yüzden, "Başla" demeden önce, yelesinden iyice kavra ki böylece seni havaya atamasın.
You can't do that, so you grab a handful of mane... just before he says,'Go,'so he don't outbreak you.
- Bu Kara seni fırlatabilir.
- This Black can outbreak you.
Gezgin Johann Kierbach 20 Şubat 1874'te Mönchengladbach'da doğdu. Dünya savaşı patlak verene kadar aktif ve sağlıklıydı. Gayretli çalışmalarım sona erdiği vakit bir inme ile sağ tarafıma felç geldi.
" Globetrotter Johann Kierbach, born on February 20, 1874, in Mönchengladbach, healthy and active until the outbreak of the World War, when my hard-working efforts were ended by a stroke that paralyzed my right side.
- Meşgul, efendim. Her zamanki gibi.
We've been getting calls that there's been some kind of viral outbreak, and this is ground zero.
Bu arada İspanyol Milli Turizm Kurulu size şiddetli kolera salgınının hafif bir İspanyol karın ağrısı salgını olduğuna teminat verir. 1660'daki salgın gibi. Ondan lanet fareler bile ölüyor.
Meanwhile, the Spanish National Tourist Board promises you the raging cholera epidemic is merely a mild outbreak of Spanish Tummy, rather like the previous outbreak in 1616 even the bloody rats are dying from it!
İsyanın patlak vermesinin ardından aşık oldum.
After the outbreak of the uprising I fell in love with this boy
Bu anlaşma 2. Dünya Savaşının patlak vermesine neden oldu.
This guarantee will lead to the outbreak of the Second World War.
Rotamızı Gibraltar'a çevirdiğimizde, birden motor arızası oldu ve izin verildi.
When we got re-routed to Gibraltar, we had this damnedest sudden outbreak of malfunctions.
Şehirdeki bütün hastaneler olası bir salgın konusunda uyarıldı.
All hospitals in the city have been warned of the possible outbreak.
5'inci yüz yılda.... patlak veren iç savaş... kargaşaya ve huzursuzluğa neden oldu
In the 5th century the outbreak of the civil war has caused chaos and unrest
ABD ve Sovyet gemileri arasında çatışmalar başladığı... haberlerine cevaben... acil durum yetkileri yasası Parlamentonun özel oturumunda onaylandı.
In response to today's news of the outbreak of hostilities between vessels of the United States and Soviet navies, a special session of Parliament has passed an emergency powers act.
- Depresyon patlaması yaşıyoruz.
- There's an outbreak of depression here.
Biz sanmıyoruz, bu savaşın patlak vermesi ve sona ermesi,
We don't think, that the outbreak of war and the final result,
O, Vietnam Savaşı sırasında öldürüldü.
He was killed during the outbreak of the Vietnam War.
Bu, 5 gün içinde oluşan gerçek bir salgın. Bu senaryonun tamamlanmasıyla birlikte gerçek salgının ortaya çıkışı, bu tesadüflerden biriydi.
That an actual epidemic was approaching during those 5 days, and that its awful outbreak and script completion coincided, is one of those inexplicable coincidences.
Rachelis sisteminde tanımlanamamış... bir plazma salgını baş göstermiş.
There is an unclassified plasma plague outbreak in the Rachelis system.
70 yıl önce Oby sisteminde baş gösteren bir plazma salgınının... mutasyon geçirmiş bir tipi.
It's a mutated strain developed during an outbreak of plasma plague 70 years ago in the Oby system.
" Hastalık, New York ve Kaliforniya'daki...
OUTBREAK OCCURS AMONG MEN IN NEW YORK- - " -" AND CALIFORNIA.
"Hastalığın ortaya çıkma sebebi bilinmiyor, ve şimdilik..."
"THE CAUSE OF THE OUTBREAK IS UNKNOWN, AND THERE IS YET- -"
"Salgını araştıran doktorlar... " hastalığın nadir görülmesi ve dermatologların bile...
" INVESTIGATING THE OUTBREAK BELIEVE THAT MANY CASES HAVE GONE UNDETECTED...
"belli virüsler ve çevresel faktörler... " aralarında bir salgına yol açmış... "
ENVIRONMENTAL FACTORS, MIGHT ACCOUNT FOR AN OUTBREAK AMONG- - "
Dang-po'da salgın var.
There's an outbreak in Dang-po.
Hepiniz harika çalıştınız. Salgını çok kayıp vermeden atlattık.
You all done a greatjob to have passed this outbreak without many casualties.
Mikulaklar tarafından bağışlanan, Nahmi IV'te görülen... Correllium Ateşi salgınını... tedavi etmeye yardımcı olması amacıyla bağışlanan doku örneklerini taşımaktayız.
We're taking tissue samples donated by the Mikulaks for shipment to Nahmi IV, where they may help to contain an outbreak of Correllium fever.
Bu şiddet salgınının... tam olarak Sarek ve beraberindekilerin... gemiye ışınlandığı anda başladığına eminiz.
We have determined that the outbreak of violence started at virtually the same time that Sarek and his party beamed onto the ship.
Atılgan, şiddet dolu protestoların patlak verdiği Rutia IV'e... tıbbi malzeme götürmekte.
The Enterprise is delivering medical supplies to Rutia IV, following an outbreak of violent protests.
Doktor Jennings, şunu söylemek istiyorum. Ne zaman küçük bir kasabada sağlık endişesi ortaya çıksa, bazı açıklanamayan salgınlar görülse örümcekler ilk suçlananlar olur.
Dr Jennings, let me tell you that every so often in a little town somewhere there is a health scare, some unexplained outbreak, and spiders make convenient culprits.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]