English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Outs

Outs translate English

820 parallel translation
Ve Johnny zaten yemek çalarak gruba ters düşmüştü.
And Johnny was already on the outs with the group for stealing food.
Duvarlardaki kağıt süsler ve örtülerin düzeni belli bir dekorasyon anlayışını ifade ediyor.
The paper cut-outs on the wall add a touch of interior design.
Altı yıl üniversite okudun ve bütün kazandığın sadakalar.
Six years you work in a college and all you get out of it is hand-outs.
Bu işin artısını eksisini biraz daha düşünsem iyi olur.
Maybe I ought to know a little more about the ins and outs of what you're doing.
Önce Athletics vuruş yapacak. Üç auttan sonra sıra Yankilere geçecek.
The Athletics will bat first, you see, and after they've made three outs then the Yanks come to bat.
Aynı sayıda auta çıkmaları gerekiyor.
Then they have to make the same number of outs.
Ama aynı sayıda aut yaparlarsa her zaman berabere kalmazlar mı?
But wouldn't it always come out even if they made the same number of outs?
Beş şutun ikisi aut, üçü sayı oldu. That makes two outs and three runs in.
That makes two outs and three runs in.
Sahipleriyle aramız pek iyi değildir.
We're on the outs with'em.
İçini dışını biliyorum.
I know his ins and outs.
Komünist topraklarda... Midwich'tekine benzer iki zaman kesintisi meydana geldi.
In the communist world... there were two time-outs similar to the one at Midwich.
Tüm bu zaman kesintileri, Midwich'tekiyle aynı gün meydana geldi.
All these time-outs happened on the same day as the one at Midwich.
Elektronik parçalar, kondansatörler ve bir selenyum doğrultacı.
Electronic cut-outs. Condensers. And that, believe it or not, is a selenium rectifier.
Yakalayamazsın, dene bak!
Allee, allee outs in free!
Ama iki dışarıdamız var.
But we have two outs.
İkimizin de soğuk olduğu bu dönemde gece kaçamaklarına tekrar döndü.
On the outs with both of us, she was forced to resume her nocturnal escapades.
Bennet'ın Haydutları'nın, saklanmak için,... bu civarda gizli bir yerleri olduğunu duydum.
I heard that Bennet's Raiders used to have one of their hide-outs around here somewhere.
İşin girdisini çıktısını öğretti bana.
He taught me all the ins and outs.
İç tartışmalar yaşandı, iki büyük çaplı çatışma gerçekleşti.
Already this morning we've had half a dozen domestic quarrels and two genuine knockdown drag-outs.
Bu parça başı işin bir sonucu!
This is the result of piecework! Sell-outs!
Termal çıktı verileri ızgara 3'te hazırlanıyor.
Preparing thermal read-outs on grid 3.
Kıkırdak ve eklem zarı bilgi çıktıları kaydediliyor.
Hyaline and synovial read-outs recorded.
Kimyasal çıktıları alır almaz bana iletin.
I want the chemical read-outs, as soon as you've got them.
Bir 45'lik, tüm atış müsabakalarında kullandığı silahla aynı türden.
A.45, same kind he uses in all his cheeseball shoot-outs.
Tamam, iki topumuz dışarıda, dokuzuncunun sonundayız.
Okay, you guys. We got two outs, it's the bottom of the ninth.
Korsanlar bu adaları gizlenmek için kullanırmış.
Pirates used these islands as hide-outs.
Kendini kaybettiğin o süre zarfında neler yapıyordun?
What have you been doing during these black outs?
- Kendini kaybetme haliyle dalga geçilmez.
- Black outs are nothing to fool with.
Kendini kaybettiğini sen söyledin!
You said you were having black outs!
Şaşırtıcı.
There knock outs.
Evet, Rydell ders dışı etkinlikleriyle gurur duyuyor, orkestra denemelerine lütfen katılın.
Now, Rydell is very proud ofher extra-curricular activities, so please come out for band try-outs.
Elemeler ve ilk sıradayız.
The try-outs and we're the first.
Ayrıca siz şanslıların orada kokteyl ve kurabiyeleri var.
Besides, you luck-outs have gotten all the punch and cookies.
Pekala, eğer hayır işleri için bu kadar koşuştururken iğrenç bir hastalığa yakalanmak istiyorsan, bu senin sorunun.
Well, if you want to catch some filthy disease dealing with a lot of flea ridden down and outs, I suppose that's your affair.
İki çizgi dışıyla dokuzuncunun oradalar.
It's the bottom of the ninth with two outs.
Sadece telefonla randevu.
Strictly call-outs.
Al Fowler tümsekte. Schaffer'la karşı karşıyayken 2 çıkış.
AI Fowler on the mound. 2 outs as he faces Schaffer.
2 kişi çıktı!
2 outs!
Sonlara doğru oyun dışı bıraktıklarımın sayısını unuttum ama önemli olan ama önemli olan çıtırların kaybetmesi.
I lost track of the final strike outs, but the important thing is the twinkies lost.
- 18 kez oyun dışı bıraktırdığımı duydun mu?
- Did you hear I got 1 8 strike outs?
İki! İki!
Two outs.
İki dışarı.Üç yaptı.
Two outs. Two outs. He makes three.
İkinci dışarı.
Two outs.
Bak, Ben bunu enine boyuna düşünmeni istiyorum.
Now, look, Ben, I want you to go through the ins and outs of this thing with me.
Klasörlerim epey yer kaplar.
These fold-outs take a tremendous amount of space up and I need the space.
Bizden başka elini eteğini çekip giden kimseyi tanımıyorsun.
You don't know anybody who knows. You don't know any drop-outs except us!
1. ve 2. çizgide. İyi bir denemeydi!
We got the bases loaded, 2 outs.
- Haklısın. Fare gibi arama yapmak, tutanak tutmak sümüklüleri sorgulamak daha güzel bir hayat.
Sure... it's not as good as searching premises, nice little stake-outs, questioning suspects, that's really living!
Beni hıç "kesik" tuttu. Hiç sigaran var mı?
I have the "hicc-outs." Do you have some cigarette?
Ben, evet, şey, sigara bende işe yarıyor, şey için...
Me, yes, uh, c-c-cigarette help me... with the... when I have the hicc-outs.
Şu anda 2 çıkış var.
2 outs right now.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]