Oğlunuz translate English
3,869 parallel translation
Oğlunuz iyi mi?
Is he OK?
- Oğlunuz kaç yaşında Kongre üyesi?
So, uh, how old is your boy, Congressman?
Oğlunuz Samuel'le konuştum.
I know. I spoke to your son, Samuel.
Oğlunuz ortadan kaybolduğunda ne giydiğini hatırlıyor musunuz?
Do you have any idea what your son was wearing when he went missing?
Oğlunuz maçın kalanında kaleyi koruyacak.
Your son's gonna be in the goal for the rest of the match.
Oğlunuz.
Your son.
Oğlunuz nerede Bay Madsen?
Mr. Madsen, where is he?
Oğlunuz hakkında haklıydınız Madam Poirot.
Well, you were right, Madame Poirot, about our son.
- Oğlunuz için üzgünüm Bay Molesley.
Sorry about your son, Mr Molesley.
Merhaba, ben oğlunuz James'in bir arkadaşıyım.
Hi, I'm a friend of your son, James.
Oğlunuz saatini kaybetmiş, biz de uğrayıp bırakalım dedik.
Your son lost his watch, and we just thought we'd bring it by.
Oğlunuz Vanessa'yla hala görüşüyor mu?
Does your son still see Vanessa?
Oğlunuz gelemedi mi?
And your son couldn't make it?
Bacağını kesersek, oğlunuz kesinlikle yaşar.
We can take his leg... And your son will absolutely survive.
- Oğlunuz Jeffrey'i düşünün.
Think of your son Jeffrey. My son is dead.
Bay Chaplin siz teslim olana kadar, oğlunuz için herhangi bir cenaze olmayacak.
Mr. Chaplin, there will be no burial for your son until you surrender.
Mürettebatımız için, oğlunuz için doğru olanı yapın.
For your crew, for your son, do what's right.
- Oğlunuz burada mı?
Is your son here? - No.
- Oğlunuz bir suça bulaşmış olabilir.
Look, your son might be involved in a crime, ma'am.
Oğlunuz Dylan kavga etmiş.
Your son Dylan's been in a fight.
Bu oğlunuz mu?
Is that your son?
O... Sizin oğlunuz değil mi?
Is he not your son?
Sizin oğlunuz kadar değil, gerçi.
Not as much as your son, though.
Anladığım kadarıyla oğlunuz manik depresifmiş.
- Your son was manic-depressive.
Eğer oğlunuz cinayete teşebbüs ettiyse,.. ... kanıtlarının hâlâ arabada olma ihtimali çok yüksek.
If your son committed murder, there'll still be traces in the car concerned.
Anlıyorum ama oğlunuz Mark'a ulaşmamıza yardım eder misiniz?
- Can you help me contact your son?
- Oğlunuz şimdi nerede?
Be here in a moment.
Birden oğlunuz çıkageldi.
He suddenly turned up.
Adamlarım neden orada olduklarını açıklamaya çalıştı ama oğlunuz kaçtı.
My people tried to explain to him why they were there, but he ran off.
Oğlunuz geldi ve babasını aramamızı söyledi.
Your son came and told us to call his father.
Oğlunuz ve Lucky yakınlar mıydı?
So your son and Lucky were close?
Oğlunuz mu o?
Is that your son?
Oğlunuz boşuna ölmedi.
Your son didn't die for nothing.
Alışmadığınız için biraz tuhaf gelse de bir süreliğine diğer oğlunuz sizi ziyarete gelmiş gibi düşünün.
Even though you might feel uncomfortable since you're not used to it, think as if a different son is here.
Bayan Davis, oğlunuz intihar etmedi.
Mrs Davis, your son didn't kill himself.
Oğlunuz.. babasını öldürdü
Your son will kill his father.
Korkarım oğlunuz örümceğin zehrine çok ciddi bir alerjik reaksiyon göstermiş.
I'm afraid your son had a pretty severe allergic reaction to the spider's venom.
Çok fena bir oğlunuz var.
You've got a hell of a kid here.
Size bir dakika! 2 haftadır oğlunuz, her velinin gurur duyacağı kadar çalışıyor.
Your son challenging himself in ways that any parent would be proud of.
- Oğlunuz iyileşecek.
- He's gonna be okay.
Oğlunuz kurtuldu, onu eve götürün. Birlikte eğlenin. Bunu kafanıza takmayın.
- Your child has been saved, go home and have fun with him, just don't worry about this.
Bir oğlunuz olacak.
You will give birth to a son.
Oğlunuz Desmond'un Mademoiselle Celia Ravenscroft ile evlenme fikri konusunda endişeleriniz var
You have concerns about the marriage of your son Desmond with Mademoiselle Celia Ravenscroft.
- Kasper ve küçük oğlunuz Gustav nasıl?
Thanks. And how are Kasper and your little boy doing?
Gerçek şu ki, oğlunuz Morty, son iki ay içinde toplamda yedi saat derslere katıldı.
The fact is, your son, Morty, has attended this school for a total of seven hours over the last two months.
Oğlunuz 110'la giderken,... Bay Dinu Laurentiu da 110 yapamaz.
If your boy was doing 110, Mr. Dinu Laurentiu can't have also been doing 110.
Carl telefonda etkilenen kişinin oğlunuz olduğunu söyledi, doğru mu?
Carl told me on the phone your son is the one affected, is that right?
Ama sizce oğlunuz bunu biliyor mudur?
- Take a look in the beauty.
Adını söyledi mi oğlunuz?
Did your son mention a name?
Oğlunuz katil.
But my son is not a murderer.
Oğlunuz da Loras'ın yeğeni mi olacak?
Joffrey's mother will become his sister-in-law and your son will be Loras'nephew?