Packer translate English
301 parallel translation
- Bayan Packer, Kaptan Swenson.
- Miss Packer, Captain Swenson.
Yarabbim, ne kötü toplanıyorsun.
Goodness, you're a terrible packer.
Dimitrios incir paketleme işçisiydi ; daha o zamandan sabıka kaydı vardı. Abdül.
At that time, dimitrios worked as a fig-packer who already had a criminal record... abdul.
İncir paketlemede mi kazandın?
A fig-packer, you affirm only to the winds. I will give you one more chance.
Dimitrios da kim?
He is a fig-packer, and a bad one.
Kendimi iyi bir paket yapıcı olduğumu sanırdım.
I thought I was such a good packer.
Willy Pecker'ın bir arkadaşı görmüş orada.
A friend of Willy Packer's saw her there.
Ayyaşιn tekidir, ama katιrlardan çok iyi anlar komutanιm.
He's the biggest drunk, but the best packer in the territory, sir.
Merhaba, Bay Packer.
Howdy, Mr. Packer.
Köyümün Bay Packer'a olan erzak borcunu ödemeye geldim.
I came in only to pay the grocery bill my village owes to Mr. Packer.
Komik değil, gülünç.
- Packer. This isn't amusing.
Ama bu gibi olaylar oluyor ve bu yatırımcıların hoşuna gitmiyor.
And there are some around here that do not want a packer.
- Balık paketçisi?
- Fish packer?
- Balık paketçisi.
- Fish packer.
Pee Wee Packer.
Good to see you.
Bok toplayıcısı çavuşu tokatlıyor demek!
Here's Turd-Packer polishing the silver!
Bok toplayıcısı!
Turd-Packer!
Bok toplayıcısı mahkumunu kaybetmiş!
Turd-Packer's lost his prisoner!
Marki'yle oynaşıyor, bok toplayıcısı.
Enjoying herself with Marquis, Turd-Packer.
Ben usta hazırlanıcı.
I am the master packer.
Usta hazırlanıcısın.
You're the master packer.
Bakar mısınız usta hazırlanıcı?
Excuse me, master packer?
Hemşire Packer.
Nurse Packer.
- Hemşire Packer!
- Nurse Packer!
Hemşire Packer bunu Betadine'le yıkayacağım kelebekle kapatıp, sargı bezi tak.
Nurse Packer, I'm gonna wash this with Betadine... close it with a butterfly, give it a sterile dressing.
Hemşire Packer!
Nurse Packer?
Hemşire Packer!
Nurse Packer.
Hemşire Packer, Dr. Hogue'u aramalısın.
Nurse Packer, you've got to call Doc Hogue.
Hemşire Packer, çocuktan çıkar şunu!
Nurse Packer, get that crap off the boy.
Merhaba Hemşire Packer.
Hello, Nurse Packer.
Packer'larla oynuyorlar.
They're playing the packers.
İşlerine ne dersin? Ah, tamam. Paketleyici.
Uh, carton packer... ticket taker... suicide...
4'te vücut kuryesi. Ona bak.
A body packer in four.
Vücut kuryesinin bir prezervatifi patladı.
Body packer popped a condom.
Ben Çavuş Packer. - Adam Hall.
- Sergeant Packer.
Krize girerdi. - Çavuş!
- Sergeant Packer!
Packer'ın bana dediği, hayatının en uzun beş dakikasıydı.
Packer told me it was the longest five minutes of his life.
İddia makamı tanık olarak Çavuş Clyde Packer'ı çağırıyor.
The state calls Sergeant Clyde Packer.
Çavuş Packer, mahkemeye şu anki görevinizi ne kadar zamandır yaptığınızı söyleyebir misiniz?
Sergeant, inform us how long you have held your present position, please.
- Ambalajcıyım.
- I'm a packer.
- Charlie istekli paketleyicidir.
- Charlie is a compulsive packer
Bir seçim gecesi olsa, bir homonun ABD'ye ilk kez başkan seçilmesi nedeniyle heyecan duyup, bunu kutlamak istesen de...
Or if it's election night and you want to celebrate, because some fudge-packer was elected the first queer president.
Kasa eski bir Packer.
The box is an old rotten packer.
80'de bir paket sigara 15-20 lira bir şey.
In 1980, a packer of cigarettes was 20 liras. Lte's say 15.
- Evet?
A fig-packer?
Selanik, 1889,
occupation-fig-packer ;
Bayan Packer.
- Packer.
- Tam benim kalemim.
- Pee Wee Packer.
Vücut kuryesi.
He's a body packer.
Packer.
Packer.
Teşekkür ederim, Çavuş.
- Thank you, Sergeant Packer.