Papaz translate English
5,159 parallel translation
Ama bir doktor ve bir papaz hastalığa yakalananların haritasını çıkardı. İlk epidemiyolojik çalışma buydu.
But a doctor and a clergyman mapped out the victims, and this was the very first epidemiological study.
D'Artagnan'i istiyorsa Le Place Mon Pere'deki eski papaz okuluna Gallagher'in mektuplarini getirmesini söyle.
Tell him if he wants d'Artagnan, to bring Gallagher's letter to the old seminary at Le Place Mon Pere.
Papaz astan üstün.
Kings over aces.
Adam papaz mı kabile büyücüsü mü?
Is he a priest or a witch doctor?
- Papaz Marks,
- Pastor Marks,
- saygideger papaz.
- Reverend.
Ve her şey, yaşlı kilise papazını gömdükten 1 gece sonra başladı.
And that it had all started the night after they buried the old parish priest,
En sonunda, papazı başka bir mezarlığa gömmeye karar verdiler çünkü tüm sorunların kaynağı oymuş gibi görünüyordu.
In the end they decided to move the priest to a different cemetery, because he seemed to be the source of all the problems,
Bir vaiz ya da bir papaz dahi... hiçbiri yok.
Not even a cleric, a priest, not a damn thing.
O da zaten Papaz-Sövalye ırkından geliyor.
And he comes from a race of celibate knights.
Kardinal papaz ile toplantı yapacak ve sabah ilk iş bu raporu istiyor.
The cardinal is meeting with the holy father first thing in the morning, and he wants a report.
Biz tanışmadan önce, ben papaz olmadan önce sevdiğim bir kadın vardı.
Before we met, before I was pastor... uh, there was a woman I loved.
Deli Papaz...
The mad monk?
Sana papaz gibimi görünüyorum?
I look like a preacher to you?
Papazın arabası, dışarıda ne arıyor hem de camı kırık bir şekilde?
What is the Reverend's car doing in the driveway with the window smashed out?
Papaz iyi bir adamdı.
The Reverend was a good man.
Papaz Glen'i öldürdün.
You killed Reverend Glen.
Papazı yakabiliriz.
We can bury the Reverend.
Beni papaz öldürmüş ve sonra da parçalara ayırmış gibi göstermek için böyle bir oyun tezgahlıyorsun lakin buna kimse inanmayacaktır.
You're gonna stage this to make it look like the Reverend killed me and then split, but nobody's gonna believe that.
Bence derinlemesine incelediklerinde, papazın göründüğü kadar da dindar olmadığını fark edecekler.
Oh, when they dig around, I think they'll realize that the Reverend isn't quite as godly as he appeared to be.
Papazın arabasını Terrence'a bırakabiliriz iki eyalet ötede.
We can dump the Reverend's car in Terrence, two counties over.
Sevgili Tanrım, lütfen annemi ve Papaz Glen'i kutsa.
Dear Lord, please bless my mom and Reverend Glen.
Papaz mı?
Pastor?
Papaz Glen Davis.
Reverend Glen Davis.
Şüpheli... Papaz Glen Davis arabası Tennessee sınırı yakınlarındaki bir petrol istasyonunda bulundu.
The suspect- - Reverend Glen Davis- - his car turned up at a gas station near the Tennessee border.
Papaz Davis'in karısı, adamın kocası olmadığını söyledi.
The Reverend Davis'wife said the man wasn't her husband.
Arkadaşlarımız burada, Piper izinde dostumuz Sam, geçen hafta bizim için papaz oldu.
Our friends are here, Piper's on furlough, our buddy, Sam, got ordained last week just for us.
Ve yaptığın işler papazın kulağına gidecek olursa seni de aynı şekilde sallandırırlar.
And if the bishop knew what you were doing, you'd be up to your arse in it there, too.
Ben Francis Davey, Altarnun'un papazıyım.
I'm Francis Davey, the vicar of Altarnun.
- Ve papaz evinde bize yardım eden Beth.
And Beth. Who helps us at the vicarage.
Hoş geldiniz Papaz Mather.
Welcome back, Reverend Mather.
- Papaz Lewis.
Reverend Lewis.
Yargıç Hale ile kızımızın iç güzelliği için endişeliyiz Papaz Mather.
Magistrate Hale and I are concerned about our daughter's inner beauty, Reverend Mather.
Papaz Lewis, resim çizmenin putperestliğe girdiğini söylüyor. Doğaya tapmak gibi bir şeymiş.
Reverend Lewis says drawing is idolatry, like worshiping nature or something.
Papazın sözleri oldukça dokunaklıydı, Rahibe.
The minister was very eloquent, Sister.
Orası Papaz Mike'ın mekanı.
That's Pastor Mike's place.
Cidden Papaz Mike'ın sahte para basımı yeteneğine sahip olduğunu mu düşünüyoruz?
We really think Pastor Mike has the skills for counterfeiting?
Sana bir özür borçluyuz Papaz Mike.
We owe you an apology, Pastor Mike.
Papaz Mike'ın bu adamla bir anlaşması vardı.
Pastor Mike was contracted by this man...
Papaz Mike neden Ward'ın onları öldürmek istediğinden bahsetmedi?
Pastor Mike didn't say why Ward wanted them dead?
Altarnun kilisesinin papazı.
Vicar of Altarnun church.
Papazın yanında.
She's with the vicar.
Amin, Papaz.
Amen, Pastor.
Bunların hepsi Corin ve Papaz Knapp ile başladığından... Knapp'ın eşyalarına konulan laneti kaldırdı... ve ikisi arasında gerçekleşecek... bir toplantının yer aldığı bu eski ajandayı buldu.
Since all of this began with Corbin and Reverend Knapp, he pulled Knapp's things from the impound and found this old datebook logging meeting between the two of them.
Annem papazı aradı. Babam telefonuma el koydu ve sonrada içimdeki şeytanı çıkarsınlar diye beni ormanın içindeki manastıra gönderdiler.
My mom called the pastor, my dad took my phone, and then they sent me off into the woods
Kiliseye, papaz evine baktım.
The church, the rectory.
"K" papaz olmalı
"K" would be for "King."
Papazın yaptığı konuşmada da mükemmeldi.
And the eulogy the Pastor gave was perfect.
Çünkü babamın papazıydı ve böyle olmasını o da isterdi.
[sighs] Because he was Dad's minister and that's what Dad would've wanted.
Babası şu cehennem azabı kiliselerinin birinde papaz.
His dad was a minister at one of those hellfire and brimstone churches.
Sen kilise papazı olsaydın her gün de oruç tutsaydın.
Wish you were temple priest